ORTAYA KARIŞIK

Hayaller (Kıvanç Vuran), Gerçekler> öküz kılıklı <ege türker

Multimedia da nilin ev temizliği sonrası çektiği fotoğraf ve bu bölümden kareler var, okuyunca anlayacaksınız
Bölüm şarkısı : Duman - seni kendime sakladım

Mutfak ta oturuyorduk ,inciyle (!)

" yasemin teyzeyle konuştun mu " diye sordum

" arasgilde kalacağını söylemiş ama arasgilde de değil "

Tamam sakinim , telefonumu elime alıp dün değil ondan önceki gece beni aradığı numarayı arıyorum

5 inci calista

Uykulu bir ses

" efendim " diyor
Rüzgarın sesi bu ,bi gün rüzgarın sesini duyunca bu kadar sevineceğimi söyleseler
uçan tekme atardım heralde oh be intihar felan etmemiş .

" rüzgar !! Nerelerdesin sen ha"

" nil , tamam ya ölmedim iyiyim , antalyadayım ben "

" hayır kimseye haber vermeden ne diye antalya ya gidersin ki hem yani niye gidiyorsun burası götün e mi batiyor" salak bizi boş yere strese soktu ,

inciye bakıyorum rahatlamış gözüküyor

" hayır aras in haberi vardı da , kimseye söyleme demiştim "

" İnci yanımda ve seninle konuşmak istiyor Onu ararsan iyi olur "

" İnci mi yanında. , inci sana mi geldi ne işi varmış orada "

" seni merak etmiş , bana sordu
hem zaten dışarıda karşılaştık biz ,
her neyse ölmediği ne göre sorun yok. Artık kapat" ( ölseydi tabi ki sorun olacaktı benim yüzümden intihar ettiğini düşünüp vicdan azabı çekecektim .. )

" tamam "

Telefonu kapatıp inciye bakıyorum kız çok kötü olmuş ya her ne kadar sevmesem de üzüldüm şuan .

Numarayı inciye verince

" bende artık gitsem iyi olacak " dedi

Güle güle sana , yolun açık olsun
Haydi
yaylannn ense tıraşını görelim

İnci kendi kendine gitti , hiç kimse yolcu falan etmedi onu..

edemem zaten kusura bakmasın şuan onunla saç baş kavga edip kızım sen kim oluyorsun da beni eski sevgilimle çıkıyorsun gibi saçma bir neden den dolayı Onu evimden kova bilirdim de, > ki < eğer marketten çıktığımda arkamdan " nil rüzgar yok " demeseydi
ve ben telâşlanmamış olsaydım kesinlikle kavga çıkartabilirdim , yapardım..( yaparım, bilirsin )

Dumanın haberin yok ölüyorum şarkısını açıp , bu konuyu kapatmanın hem kendi psikolojim açısından hem de akşam ki yemeğin gecikmemesi açısından iyi olacak diye düşündüm..

Ve makarnayı tencereye aldım , sıcak suyuda koydum o haşlanırken

Mercimek çorbasını pişirmeye başladım saat de akşam 6 buçuğa geliyordu. Sonra bir ara tv seyrettim,
Ve yemek masasını hazırladım.

İlk önce ege sonra emre abim geldi ve yemeğimizi yedik

Ege rica eden sesiyle
" nil bir daha ki sefere annem evde olmadığın da emrenin yemeklerine bırakma bizi lütfenn"

Emre abim de
" iyi lan size bir daha ıslak kekte yok ozaman "

" yemek dedik ıslak kek demedik "

Ben kalkıp bulaşıkları yıkarken , Emre abim

" çay istiyorum , bir de şu küçük keklerden" diyor