BİR İSTİHBARAT ROMANI...

TESLİM OL!

Ne demek çalmışlar! Deyip yerinden fırladı Ali. Öfke küpüne dönmüştü. Sinirden ne yapacağını bilmez bir halde sebepsiz yere hızlı hızlı meydanda yürüyordu. Bir anda tekrar siber güçler şefinin yanına geldi. "Peki bu virüsün nerden geldiğini biliyor musun? Yani hangi bilgisayardan?" Şef:
"7 saatlik yoğun çalışma üzerine yerini tespit etmek üzereyiz.Ama hâlâ çok zor" derken bir anda:
"Evet be! buldum! Yeri işte burası! Hadi not al da kaybetmeyelim!"
Ali, hemen bir kağıda koordinatları yazdı ve hemen Karşı savunma masasına gitti. Müjdeli haberi hemen verdikten sonra bir operasyon timi kurup olay yerine gitti. 125 kişilik operasyon timinin 60 kişisi gruptan ayrılanları takibe geçti. Ama has kadro asıl olay yerine doğru gidiyordu.
Has kadronun içinde Ali, Akif; Hakan ve Serenay gibi önemli kişiler de vardı. Ve Ali'nin emir vermesiyle operasyon başladı. Önce sokağa girmeye çalıştılar fakat tam sokağa girerken bjr anda çatıdan üzerlerine ateş açıldı. Hemen geri çekilip yeni bir plan düşündüler. Fakat adam hâlâ çatıdan boşa ateş ediyordu. Ve kalabalık bir grup sokağa çıktı ve mitçilerin üzerine ateş etmeye başladı. Bunun üzerine Ali: "Plan yok direk girin ama dikkatli olun"dedi. Ve yavaş yavaş silahlarından kurşun çıkmaya başladı. Ali önden ilerliyor bir yandan da önündekileri vuruyor. Çoğu öldürülmüş yalnızca 3 kişi kalmıştı. Onlar da çıktıkları binanın kapısını kendilerine siper alıp rastgele ateş etmeye başladılar. Ve en sonunda mermileri bitti. Hemen kısa duvardan yan binaya geçip ordaki genç bir kızı rehin aldılar. Ali kızı Serbest bırakın beni alın desede onlar kabul etmedi ve yandaki araziye bir helikopter gelmediği sürece kızı bırakmayacağını, ve eğer 1 saat içinde gelmezse kızı öldüreceğini söyledi. Ve içeri girdi. Her 10 dakikada bir çıkıp tehditler savuruyordu. Ve sürenin dolmasına 10 dakika kala yine balkona çıktı ve yine tehditler savururken bir anda bir silah sesi ortalığı kapladı. Ardından tehditler savuran adam yerle bir oldu ve telsizlerden bir ses duyuldu: "demir apartmanının çatısına bakın" ve herkes aynı anda çatıya baktıklarında çatıda Akif'i gördüler. Hem çok şaşırdılar, hemde çok sevindiler.