İki üst katımızda oturan Hatice teyze ve kocası Salih amcanın oğlu Kemal'den tiksiniyorum. Şerefsizin en önde gideni ama annem her fırsatta komşularımızla iyi geçinmemiz gerektiğini söylüyor. Okul dönüşü Kemal'i binaya girdikten sonra bodrum katına götürüp ağzını burnunu kırmıyorsam sırf annemi çok sevdiğimden. Babama kalsa zaten, herhangi bir gece evlerine gidip Salih amcayı da Kemal'i de dövebilirmişiz eğer ben istersem.
İşin kötüsü Kemal'le aynı sınıftaydık ve işin daha da kötüsü Burcu da bizimle aynı sınıftaydı. Burcu, bizim üst katta oturan Neriman teyzenin kızı. Babası, Burcu iki yaşında filanken ölmüş. Neriman teyzenin mahallede bir dükkanı var terzicilik yapıyor. Bazen aşağı sokaktaki kahvenin sahibi Turgut abiyi Burcu'ların evden çıkarken görüyorum ama kimseye söylemiyorum. Neriman teyzenin adı filan kötü kadın diye çıkarsa mahalleden taşınırlar ve o zaman Burcu'yu tekrar göremem diye korkuyorum.
Burcu'nun yatak odası benim yatak odamın tam üstünde. Geceleri uyuyamadığım da bazen mutfağa gidip dolabın üzerindeki oklavayı alıp tavana vuruyorum ama şu ana kadar iki yüz kere vurduysam beş kere cevap niteliğinde gürültü çıkarmıştır. Bu beni çok üzüyor. Şerefsiz Kemal iki hafta önce odasını Burcu'yla benim yatak odamın hizasına taşıttırdı babasına. Kıçını yırttığına, ağladığına hatta hasta numarasını yaptığına eminim ama Burcu'yla arama girmesine asla izin vermeyeceğim. Gerekirse çok çirkinleşirim bile.
Geçen hafta matematik ödevini beraber yapmamız için annemi kandırdım ve Burcu'lara gittik. On dakika geçmedi Kemal de Hatice teyzenin kolundan tutmuş Burcu'lara gelmişti. Kullandığım bütün taktiklerin farkında ve hepsini bana karşı kullanıyordu şerefsiz. Burcu sıkılıp bir süre sonra annesinin yanına gittiğinde Kemal de hemen gitti. Sırf bu sefer farklı davranayım diye ben gitmedim ve Burcu'nun odasında tek başıma kaldım. Hemen çekmeceleri didik didik etmeye başladım, işe yarar bir koz arıyordum ve Burcu'nun rengarenk külotlarının olduğu çekmecede bir paket sigara buldum. Markası babamın sigarasıyla aynıydı. Odaya yaklaşan sesleri duyunca hemen çekmeceyi düzeltip kapattım ve sigaradan hiç söz etmeden ders çalışmaya devam ettik.
Ertesi gece babamın sigarasından iki dal çaldım ve odamın balkonuna çıkıp sigara içiş denemeleri yaptım. Planım, Burcu'ya sigara sayesinde yakınlaşmaktı ama bunu yaparken rezil olmayı da istemiyordum. İlk dalı içmeyi başardıktan sonra, sandalyeye çıktım ve vilada sopasıyla Burcu'nun balkon demirlerine vurarak ses çıkarmaya başladım. Çok geçmeden balkon kapısı açıldı ve Burcu sarkarak aşağı doğru baktı. Saçları filan hep çok güzeldi."Ne vuruyorsun be ne oldu?" dedi.
Pijamamın cebinden diğer sigarayı çıkarıp gösterdim ve "Sigara içelim mi?" dedim. Bir an surat ifadesi garip bir hal almıştı ama birkaç saniye geçmeden tebessüm etti ve ardından konuşmaya başladı;"Yarın annem geç gelecek, okuldan sonra bize gel bizde içelim" dedi.
Okulda konuyla ilgili hiç konuşmadık. Gözüm sürekli sınıfta asılı olan saatteydi. Zaman bir türlü geçmek bilmiyordu. Okula sigara getirmenin riskli olacağını düşünüp odama saklamıştım. Okuldan sonra eve uğrayıp sigaramı alıp hemen Burcu'lara çıkacaktım. Son ders, Burcu karnım ağrıyor diyerek müdür yardımcısından izin aldı ve eve bir ders erken gitti. Numara yaptığına adım gibi emindim ancak bir yandan da seviniyordum. Belki de baş başa kalacağımızdan, hazırlıklar yapmak için gitmişti. Son kırk beş dakika geçmek bilmedi. Zil çalıp, hoca "çıkabilirsiniz" der demez koşar adımlarla çıkıp evin yolunu tuttum. Şerefsiz Kemal de en az benim kadar hızlıydı. Sürekli yan yana koşuyorduk, bazen geçiyordum ama o zaman da depar atıyordu piç. Bina kapısından aynı anda geçmeye çalışırken aramızda ufak bir sürtüşme yaşandı, Burcu ile baş başa kalma gibi bir durumum olmasa onu oracıkta benzetirdim.
Hemen eve çıktım ve üzerimi değişip eşofmanımın cebine sigaramı koydum. Elime bir tane defter alıp anneme "Burcu'lara gidiyoruz Kemal de geliyor ödev yapacağız" dedim ve evden çıktım. Üst kata çıktığımda Burcu'ların kapısının açık olduğunu gördüm, geleceğimi bildiğinden kasıtlı olarak açık bıraktığını düşündüm. İçeri girip Burcu'nun odasına doğru yöneldim, kapısı aralıktı. Girmeden önce belki üzerini değişiyordur ve bir şeyler görürüm umuduyla kapı aralığından gözetlemeye başladım. Orospu çocuğu Kemal de içerideydi ve Burcu'nun küçücük memelerini elliyordu. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü, içeri girip ikisini de öldürmek istedim ama işte annemi çok seviyordum. Hemen daireden dışarı çıkıp eve geri döndüm. Annemin sorularına aldırış etmeden odama geçtim ve kapımı kilitleyip, çekmeceden kibritimi çıkarıp sigaramı yaktım. O sinirle hiçbir şey düşünemiyordum. Sigarayı odanın içerisinde içtiğim için koku tüm eve yayılmış durumdaydı. Annem çok geçmeden kapıya gelmiş ve bana bağırıp çağırmaya başlamıştı bile. Söylediği şeylerin hiç birini duymuyordum. Kalktım, elimde sigarayla kapıya doğru yöneldim ve kapıyı açıp yatağıma geri dönüp oturdum. Sigaramdan bir fırt daha çekerken anneme baktım, annem yaşlı gözleriyle sanki "neden?" dercesine bana bakıyordu.
"Kahveci Turgut abiyi her gün Neriman teyzelerden çıkarken görüyorum ve Burcu orospunun teki anne, o Kemal'i de öldüresiye döveceğim!"
-/-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şerefsiz Kemal
القصة القصيرةBurcu’nun yatak odası benim yatak odamın tam üstünde. Geceleri uyuyamadığım da bazen mutfağa gidip dolabın üzerindeki oklavayı alıp tavana vuruyorum...