epilogue (3/3)

1.2K 74 87
                                    

2015 yılının ilk baharıydı.rüzgar hafifçe esiyordu ve kilisede bir düğün vardı.herkesin hazırlandığı o düğün.özellikle gelin ve damat.

may deli gibi ağlamıştı.göbeğine rağmen onu sevebilecek birini bulduğu düşüncesi ona çok fazla gelmişti.

tabiki zamanla göbeği erimişti.o da nişanlısı ,calum'u onunla birlikte spor salonuna gelmesi için zorlaması sayesinde olmuştu.değişmek istemişti.

yanlış anlaşılmak istemiyordu kendini olduğu gibi seviyordu.calum ona bedenin önemsiz olduğunu öğretmişti.

may kilisenin ikinci katındaki aynada kendine bakarken bunları düşünüyordu.annesi iki en yakın arkadaşı sarena ve maritza yengeleri vienna ve staphany ve tabiki unutulmayacak şirin iki yaşındaki ava nedimesi ( şu gelinin arkasından gelen küçük çiçekli kızlara ne deniyor bilmiyorum :p)olarak elindeki çiçeklerle oynarken yanındaydı.

kızlar may'a bakıp elbisesini beğeni ile süzüyorlardı.onun için mükemmel olan elbiseyi.

baştan aşağı çiçek desenleri vardı ve sol tarafında taşlıydı.may ellerini elbisesinde
gezdirirken evleneceği için hala aklı başında değildi.ilk aşkıyla evleneceğini hiç düşünmemişti.

"bebeğim hazır mısın?" diye sordu liz göz makyajını kontrol ederken.en küçük ve tek kızı evleneceği için ağlamıştı.

son kez kontrol ettikten sonra aile ve arkadaşlarına döndü ve başını salladı.tören başlamak üzereyken o da alt kata inmek için hareketlendi.

damat çoktan en iyi arkadaşıyla mihrap ta duruyordu.( best man yazıyor yani erkek nedime gibi bir şey bende bilmiyorum ya da şahit off neyse) ya da en iyi arkadaşlarıyla.hayatındaki üç erkekten ikisi may'in ağabeyleriydi.sonuncusu da en son ziyarette gördüğü arkadaşı ashton irwin.

calum kıvırcık saçlı arkadaşıyla geçen sene yılbaşında ve colombia dan mezun olduktan sonra eve geri taşındıklarında karşılaşmıştı.

hala şaşırtıcıydı ama ikisi de daha erken mezun olmuştu.ilk başlarda calum çok temebellik ediyordu.ama nişanlısının zorlamalarıyla toparlamış ve ona ayak uydurmuştu.hatta bir kaç kez ondan daha yüksek notlar alıp bir hafta boyunca may'i gıcık etmişti.

"hey adamım" diye fısıldadı luke herkes susarken." sanırım kardeşim geliyor"

calum onu duymuştu ama kaynını görmezden geliyordu.mustakbel karısının bir kaç dakika sonra yanına gelmesi onu yeteri kadar heyecanlandırıyor ve avuçlarının terlemesine sebep oluyordu.

müzik çalmaya başlayınca kalbi daha hızlı atmaya başladı.dudaklarını yalayıp gözlerini yumdu ve nefesini kontrol etmeye çalıştı.

yürüme yolundaki kapı açılırken calum kendisine bakan mustakbel eşini gördü.bakışları kesişirken calum'un nefesi tekrar düzensizleşti.seçtiği elbiseyi görünce ona doğru koşup onu öpmemek için kendini zor tutuyordu.ama kendine hakim oldu ve olduğu yerde kaldı.

yavaş evlilik marşı çalarken sanki zaman yavaşlamıştı.calum'a kalsa bir ne-yo ya da all time low şarkısı eşliğinde de gelebilirdi.ama annesi ve kayın validesi bu fikire gülmüştü ve may'de ona aptal demişti.sonra da ikisi 'boğuşmuşlardı'.

may kendine 'sağ sol sağ sol' adımlarını hatırlatırken babası kolunu sıktı.may ona baktığında babası ağlıyordu.babasının onu bu kadar erken bırakmak istememesi onu da ağlatabilirdi.

liz ve calum'un ailesi ön sırada oturmuş may ve andrew'a bakarak gözlerini kurulayıp burunlarını siliyordu.mihraba ulaştıklarında andrew kızını alnından öpüp 'seni seviyorum' diye fısıldadı ve may de ona aynı şekilde cevap verdi.

beautifully curved || c.h (türkçe çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin