Biz Savaş ile yakacak toplamaya gittik. Güneş ve Güney'de çadırları kurmaya başladılar.Yakacakları topladık. Ve kamp yerimize gittik. Hava kararmaya başlamıştı. Ateşimizi yaktık ve sıra ateş başında oturup korkunç hikayeler anlatıcağımız kısıma gelmişti.
Savaş ;
Ben anlatayım mı?
Sera;
Sende hikâye anlatıcak beyin var mı acaba ufaklık.
Savaş ;
Sen bana ufaklık diyemezsin ve o beyin bende var.
Sera ;
Ufaklık denmesi kötü oluyomuş demi.
Savaş ;
Bak ufaklık seni kızdırmak hoşuma gidiyo.
Sera;
Tamam hikayene geç.
Savaş ;
Tamam çok önceden bu ormana hazine aramaya korsanlar gelmiş. Ama hazineyi bulamadan bir grup genç tarafından öldürülmüşler. Korsanların hayaletinin gezdiğine inanılıyor.
Sera ;
Tabi canım bizde yedik.
Savaş ;
İnanmıyosan ordaki yıkık eve gir.
Sera ;
Tamam giricem.Bunu yapmamalıydım. Sadece kendimi Savaş'a karşı korkak göstermemek için kabul etmiştim. Kahretsin daha girmeden korkmaya başladım. Offf be neden iddalaşıyorum ki? Şimdi orda ölcem kalcam.