12. Bölüm

50 5 2
                                    

Bu çocuk beni fazlasıyla şaşırtıyordu. Beni kendisine fazlasıyla aşık ettiriyordu. Fazlasıyla.

...

Okula geldiğimizde Cenk onlarla birlikte gösteri salonuna gelmemi istedi. Müdür yardımcısından bir günlük ders izni aldıktan sonra yanlarına gittim. Herkes dersteyken -ki yılbaşı günlerinde pek ders işlendiği söylenemez- biz provada olacaktık.
Gösteri odasına geldiğimde herkesin hazır olduğunu ve beni beklediklerini farkettim.

"Kusura bakmayın biraz geç kaldım." dedim.

"Önemli değil, hadi hemen başlayalım o zaman." dedi Cenk de.

Bu çocuk iyi gününde miydi neydi anlamadım ama yine de riske atmayıp hiç bulaşmamak en iyisiydi.
Şarkıyı çalmaya başladıkları an kendimden geçmiştim bile. Çünkü bende derin etkiler bırakan şarkıları her duyuşumda ruhum tekrardan onun etkisine giriyordu. Söylemeye başladım.

Denizler aştım geliyorum
Bilirsin derdim seninle
Yolumdan döndüm kopuyorum
Bilirsin derdim seninle
Denizler aştım geliyorum
İster eğlen benimle
Yüzünü bir görsem yeter
Yolumuz ayrı biliyorum
Ölmeden son bir defa
Belini kavrasam yeter
Hadi gel buluşalım eski köprünün altında
Kimseler görmesin
Mehtaba karşı uzanalım eski köprünün altında
Kimseler bilmesin, kimseler duymasın.

Şarkıyı bitirdiğimde çok mutluydum. İlk prova olmasına rağmen gayet uyumlu ve temiz iş çıkarmıştım. Bu şarkı Cenk'e gönderme gibiydi aslında.

"Şarkıyı çok iyi kavramışsın, provaya bile gerek yokmuş. Tabi daha fazlasını katabilirsin." dedi Kuzey.

"Ne gibi?" diyince.

Cenk
"Hareketler." dedi.

Öyleyse elimden geleni yapacaktım. Tamamen uyumu sağlayacaktım.

Gösterimiz bir şarkılık olmayacağı için bana söylemek istediğim ve çalabilecekleri bir şarkı daha seçmemi istediler. "Californication" ı söylemek istediğimi söyledikten sonra biraz daha prova yaptık. Benim söyleyeceğim bu iki şarkıya çalıştıktan sonra onlar kendi aralarında çalıştıkları şarkıları birer kez daha prova ettiler.

Öğle arasından yarım saat önce, yılbaşı gösterisinde görevli olanlar bahçede toplandı. Programda önce dans gösterisi, sonra biz, sonra kısa bir tiyatro gösterisi ve ara ara da yılbaşı hediye çekilişleri olacaktı.
Okula ilk geldiğimde yaşadığım heyecanı yaşıyor gibiydim. Her ne kadar okulda popüler olsam da bunun sadece gösterişe veya güzelliğe dayanmasını istemiyordum. Abartmak istemem ama yaptığım davranışlarımın her türlü örnek olmasını istiyordum.
Öğle arası zili çaldıktan bir iki dakika sonra neredeyse tüm okul bahçede toplanmıştı. Herkeste şenlik havası vardı, hatta yeni gelen birinci sınıflar bile uyum sağlamıştı.

Diğer öğrenciler bahçede dans gösterisini izlerken biz de kürsünün arka tarafında son hazırlıkları yapıyorduk. Ve tiyatro gösterisi sonunda bitmişti.

Yavaş yavaş sahneye geçerken yeni yılın çok güzel geçmesini şimdiden diledim.
Önce "Californication" ı söyleyecektim. Şarkıyı çalmaya başlamışlardı. Elimde kablolu mikrofon vardı. Takılmamak için kabloyu elimde tutmaya çalışıyordum. Tüm şarkı boyunca diğer öğrencilerle eğlenmeye, enerjilerini en yüksek seviyede tutmaya çalıştım. Şarkı da zaten tam buna yönelikti. Şarkı bittiğinde büyük bir alkış koptu, çok sevinmiştim. İlk kez bu kadar kişinin önünde söyleyip onların beğenisini kazanmıştım.
İkinci şarkıya geçtiğimde bana söyledikleri hareketler kısmını düşündüm. Ve uygulamaya başladım. Sakince söylemeye başladım.

Denizler aştım geliyorum
Bilirsin derdim seninle

Burayı söyledikten sonra yavaş yavaş Cenk'in olduğu tarafa doğru yürüdüm ve yanına geldim.

Yolumdan döndüm kopuyorum
Bilirsin derdim seninle

Yüzüne bakarak söylediğim bu kısımda işaret parmağımı onun gövdesine bastırmayı da ihmal etmedim.
Ben bunları yaparken diğer öğrencilerin "Oha!" vb. kelimeler kullandıklarını duyabiliyordum.

Denizler aştım geliyorum
İster eğlen benimle
Yüzünü bir görsem yeter

Sanırım şu an onun yüzüne dokunmam olayın etkisini baya bir arttırmıştı. Cenk'in bakışları fazlasıyla değişmişti. Açıkçası biraz korkmuştum ama bunu yapmamı onlar istemişti. Daha fazla gözlerinin içine bakamayacağımı anlayınca aşağıdaki öğrenci kalabalığına doğru yöneldim ve devam ettim.

Yolumuz ayrı biliyorum
Ölmeden son bir defa
Belini kavrasam yeter

Yaptığım kıvrakça aşağı doğru yönelme ve kalça hareketiyle izleyen erkekler arasından sesler yükselmeye başlamıştı. Onlara doğru elimi yöneltip

Hadi gel buluşalım eski köprünün altında
Kimseler görmesin
Mehtaba karşı uzanalım eski köprünün altında
Kimseler bilmesin, kimseler duymasın.

Son kısmı Cenk'e bakarak bitirmiştim. O da bana bakıyordu. İzleyenlere teşekkür ettikten sonra eşyaları toplayıp okulun içine girdik. Kendimi fazlasıyla göstermiştim.
İçeri girer girmez koşarak lavaboya gittim ve yüzümü yıkadım. Bu soğukta bu kadar sıcak basmış olmasının tek nedeni kalbime bir türlü söz geçiremememdi.

Lavabodan çıktığım an biri kolumu tuttu ve sınıflardan birinin içine çekti.

"Fazla uzatmak istemiyorum, belini kavrasam yeter mi?"

Fazlasıyla uzun bir aradan sonra ne zamandır kayıtlı olan bölümü atmam gerektiğinin farkına vardım. Bu arada önceki bölümleri düzenlemeye başlayacağım, böylelikle daha okunabilir bir hikaye yazdığıma da emin olacağım. Herkese teşekkürler...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 07, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Küçük HatalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin