Rüya Gibi..

İlk Gün

           Çok yorgundum,artık dayanamıyordum,göz kapaklarım ağırlaşınca kendimi uykunun kollarına teslim ettim..

**

Şu lanet perdeyi kim açmıştı adam gibi uykuda uyuyamıyorduk.Ayılmak için kendimi banyoya attım.Bugün okulun ilk günüydü ve pis olmak istemezdim. Kısa ve soğuk bir duşun ardından üstümü giydim.

Aynanın karşısına geçip şöyle bir süzdüm. Alttan kot şort ve üstüne beyaz dar t-shirt giymiştim. Bu zayıf bedenimi hoş göstermişti. Saçlarımı kuruttuktan sonra bişey yapmaya gerek duymadım çünkü zaten saçlarım düzleştirilmişçesine düz ve kızıldı. Onları bir önce boyatmıştım ve neredeyse belime geliyordu. En son saçlarımı hafif sağa atarak omuzlarımda dans etmesine izin verdim. Makyaj yapmayada pek gerek duymuyordum.En sonunda herşeyimin tam olduğunu anladığımda telefonumu ve çantamı alıp odadan çıktım.

Saat 7 idi. Aşağı indiğimde hilal masayı hazırlamıştı. Hilal bizim hizmetçimizdi ve mutfakta görev alıyordu. Herkes ordaydı. Oturdum, çok acıkmıştım hemen ağzıma bişeyler tıkıştırdım. Çınar konuşmaya başladı ''neden burada olduğumuzu anlamıyorum. O kadar paramız varken burda ne işimiz var''.Hemen ortaya atıldım ''çok mızmızsın,kes sesini''.Bunun üzerine annem olaya katıldı ''oğlum babanın işleri yüzünden burda olduğumuzu biliyosun'' dediğinde,ben ''ikizim olmandan iğreniyorum'' diyip pis bi bakış attım.Bugün gözüme fazla mızmız gelmişti.Suratıma yediğim şaplakla düşüncelerimden arınmıştım. Çınar bana şamar atmıştı inanamıyorum. Bu kadar yakışıklı olmasa suratını dağıtabilirdim ve aramızda kalsın ama kardeşim olmasa yavşardım. Kasları,baklavası olan bi çocuktu.Benim aksime sarışındı ,tek ortak yanımız mavi gözlerimizdi. Bunlarıda bi kenara attım ve koluna yumruk geçirdim '' ne yaptığını sanıyorsun gerizekalı '',''Rahat dur sende,kaşınma'' demesi üzerine biraz haklı olduğu düşünüp sustum sonra ona katlanamayacağımı düşünüp masadan kalktım ve arabama doğru ilerlerken bi an durdum ve çınarın yanına gidip yanağına bi öpücük kondurdum. Her ne kadar bu salağa kızsamda onu seviyordum ama yine de onla aynı arabada gitmeye niyetim yoktu.

Arabaya binip müzik açtım. İnşallah bir polisle karşılaşmazdım, araba sürmeyi biliyordum fakat ehliyetim yoktu.

**

Okula vardığımda buranın pek de kötü bi yer olmadığını gördüm.Ben Çınar gibi mızmız değildim,küçük şeylerden bile hoşlanır ve insanlarla çabuk kaynaşırdım.Sizin anlıyacağınız o zengin şımarık kızlardan değildim.

Okula girerken bi çocukla çarpıştım ve toparlanıp özür dilemek için yüzüne dikkatlice baktığımda kendimi tuhaf hissettim. Kumral ve uzun saçlıydı,yeşil gözleri insanı kendinden alıyordu, acaba adı neydi. Onu süzdüğümü fark edicek olmalı ki bana 'ne bakıon qardaş hayırdır' dercesine göz kırptı.''Özür dilerim '' dedim sadece.O ise umrunda olmadan çekip gitmişti.

Müdürün odasını görünce hemen kapıyı çalarak içeri girdim. Masasında 'Murat Terzi' yazdığını görünce müdürüde tanımış oldum. Yeni öğrenci olduğumu söylediğimde benimle ilgilenip sınıfımın 11-D olduğunu öğrendiğimde sınıfıma geçtim.

Sınıfa girdiğimde bugün kimseyle konuşmaya meyilli olmadığım için arkalarda bi yere geçmiştim. Tabi bi kaç kişiyle arkadaşça selamlaştık. Şimdiden başım ağırmaya başlamıştı.Açıkçası okulu pek sevmiyordum ama yine de notlarım yüksekti.Aradan biraz zaman geçtikten sonra zil çaldı ve bi bayan hoca geldi. Kendini tanıttı fakat buna pek gerek yoktu çünkü anladığım kadarıyla sınıfta tek yeni öğrenci bendim. Şimdi nerden anladığımı sorarsanız diye söylüyorum, yeni bi öğrenci geldiğini söyleyip beni ayağa kaldırmıştı. Tam ayağa kalktığım sırada sınıfa biri girdi.

Esmer fakat maviş bi çocuk girdi içeri.Siyah saçlarına mavi yakışmıştı fakat biraz kaba gibiydi çünkü izinsiz içeriye daldı. Hoca çocuğu tanıyordu galiba çünkü ne mal olduğunu bilip umursamazca bana geri döndü. Gördüğüm şeyle bi anlığına afalladım çünkü çocuk rotayı bana çevirmiş bi şekilde yanıma geliyordu. Dikkatimi hocaya vermeye çalıştım.Hoca ''evet kızım kendini tanıtırmısın'' diye nazikçe sordu. ''Lina KURT efendim'' deyip gülümsedim ve oturdum. Nazik bi hocaya benziyodu. Sonra çocuğun yanımda oturduğunu gördüğümde ne ara geldide,oturdu diye içimden geçirdim.Bugün kimseyle konuşmak istemiyordum fakat meraklılığımda üstümdeydi, sessiz bi şekilde ''merhaba ben-'' deyip elimi uzatırken çocuk sözümü kesip '' biliyorum Lina Kurt'' dedi bilmişce. ''Peki sen?'' dedim umutlu gözlerle ona bakarken.''Burak Şahin'' diyip tebessümle elimi sıktı. Şaşırmıştım çünkü daha kaba olmasını bekliyordum..

**

Zilin çalması üzerine ayağa kalktım,sanırım uyuyakalmıştım.Şaşkınca etrafıma bakarken burak '' iyi uyudun'' demesi üzerine '' en fazla yirmi dkkadır abartma'' deyip gülümsedim.'' Yirmi mi?'' deyince neden öyle dediğini anlamayan bi ifadeyle '' evet anlaşılması zor bişey mi söyledim yoksa'' dedim hafif alaycı gülümsemeyle.'' Farkındaysan 3. Derse giricez'' deyince gerçekten çok şaşırmıştım.Ne yani 2 ders uyumuşmuydum, oysa ki gece iyi uyumuştum. Bİ müddetlik sessizliği karnımın gurultusu bozdu. Acıkmıştım fakat okulu bilmiyordum. Burak bana öce hafif bi kahkaha attı çünkü karnımın sesi sınıfı dolduracak kadar çoktu. Nedense gülmesi hoşuma gitmişti. Ayağa kalkıp ''Tamam yalvarmana gerek yok benimle kantine gelebilirsin'' dedi. Bu okuldaki ilk arkadaşım o olmuştu ve şuanlık tek arkadaşımda oydu,kısaca başka şansım yoktu.Hemen ayağa kalkıp '' tamam tamam yalvarma söz sen ısmarlican'' diye alay ettiğimde bişey dememesi yine tuhafıma gitmişti. Acaba bu kabalık meselesini gerçekten gözümde büyütmüşmüydüm?