BÖLÜM 1 :PARLAYAN GÖZLER

2K 90 28
                                    

Ekonomi dersine hazırlandıktan sonra sınıfa doğru ilerledim. Koridorlar istemediğiniz kadar kalabalık. Sanki okul değil panayır alanı..

Burada yeni sayılırım.Yani henüz birkaç gün oldu taşınalı..New York' tan taşındık.Açıkçası gezdiğimiz o kadar büyük şehirden sonra neden böyle bir yere taşındık anlamış değilim ama bir şikayetim yok. Çünkü burada her zaman istediğim gibi kendi halimdeyim. Çocukluğumdan beri bu böyle.. Yanıma kimseyi yaklaştırmam. Arkadaş kavramını bilmem.Hatta o kadar ki, California' da kaldığımız dönemlerde gittiğim okulda 'yabani' diye seslenirlerdi bana. Hiç mi hiç umursamazdım ama ben.

"Pekala millet! Geçen derste dağıttığım makaleden sorumlu olduğunuzu unutmadınız umarım?"

Neyin makalesi ?Ben aval aval bakınırken herkes kendinden emin bir şekilde öğretmenim olduğunu sandığım kişiyi onayladı.

" Şaşırtıcı derecede sevindirici.Dalbert, sende mi okudun? "

" Elbette Mr. Percy. Ben sorumluluklarının bilincinde bir bireyim. " dedi dalgacı bir sesle.

" Duygulandırdın beni Dalbert, aferim sana. " diye karşılık verdi öğretmen de aynı şekilde.

Lütfen, lütfen! Her gün aynı şeyi yaşamak zorunda mıyım? Olamaz! Bana doğru geliyor.

" Millet! Şanslı olduğunuzu söylemeliyim.Makaleden önce ilgilenmemiz gereken başka bir şey var. " dedi bana bakarak.Tek kaşımı havaya kaldırarak 'bir şey mi istemiştiniz? ' der gibi baktım bende.

" Ama sizin için aynı şeyi söyleyemeyeceğim küçük hanım.Çünkü nereye düştüğünüzün farkında bile değilsiniz. " diye devam etti gizemli bir ses tonu takınarak.Aman ne gizem! Ne gizem..

"Pekala! Elinizde söz konusu makalenin henüz olmadığını varsayarak sizi bugün sorumlu tutmuyorum Bayan... ? "

" Johnson. Beverly Johnson " dedim sesimi olabildiğince alçaltarak.

" Çok hoş Bayan Johnson. Ders sonunda yanıma gelirseniz makaleyi size veririm ve sizde bir sonraki derse hazırlanıp gelirsiniz." Gülümseyerek kafamı onaylar biçimde salladım. Umarım bir hafta sonra bu nefret ettiğim tanışma faslı son bulur.

Ders saati çok hızlı geçmişti.Mr. Percy, her ne kadar biraz gıcık olsa da dersi gayet akıcı bir şekilde anlatıyordu.Bu yüzden ders gayet zevkli geçmişti.En azından geçen gün ki Sanat Tarihi dersine göre... Ekonomi dersinden sonra birkaç dersim daha vardı.Boş vakitlerimi gözden uzakta,kütüphanede ve bahçenin tenha köşelerinde geçirdim.Okul çıkışında tabiki beni almaya babamın yardımcılarından birisi gelmişti.Yardımcıdan fazlası aslında.

" Merhaba Christian "

" Merhaba B. Günün nasıl geçti? "

Şoför koltuğunun yanına geçip oturduğumda kısaca sıkıcı ve rutin geçen günden bahsettim ona.

" Anladığım kadarıyla alışmışsın. "

" Sayılır. Sadece, şu öğretmenlerle tanışma işi canımı sıkıyor. "

" O kadar çok okul değiştirdin ki, alışmış olman gerekli diye düşünmüştüm. "

" Bende öyle.. " dedim dudak büzerek. " Ama buradaki insanlar farklı gibi. "

" Nasıl farklı ? "

" Bilemiyorum.. Tedirgin hissettiriyorlar. "

" Kendine zaman tanı.Henüz sadece birkaç gün oldu. "

Sözlerinde ona katıldığımı gösterircesine kafa salladım.Daha sonra arabada |Bahari -Wild Ones| yankılanmaya başladı. Bende kendimi şarkının ahengine bıraktım ve dışarıyı izlemeye koyuldum.

Triskelenin Merkezi : DeltaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin