SERSERİ KIZ

-1-

Ayla ÇETİN ..

Sabah uyandım. Saat çok erkendi ve bu yüzden kendimi kutladım. Lavaboya hızlı adımlar attım. Yüzümü yıkayıp hemen odama koştum. Dolabın karşında 15 dakika kadar durdum. Giyecek birşeyler bulunca üzerime geçirdim. Aslında sıradan şeyler giymemiştim. Gayet de güzellerdi. Ve bir 'pazartesi' gününe göre fazla iddialı. Saçımı da giysilerime yakışır biçimde salaş bir topuz yaptım. Olmazsa olmazım olan gözlüklerimide takınca aynanın karşısında kendimi süzdüm . Güzel görüldüğüme karar verince evden çıktım.

**

- Alo ! Şara nerdesin kızım sen ya. Yürü yürü bitmiyor bu yollar. Bak ilk defa iznimin ilk günü bu kadar erken kalkıyorum söyleyeyim !

- Tamam güzelim tamam. İsyan etme. Hem bak seni biriyle tanıştırıcam Ayla.

- Kimle ya . Sen ve Cenk yetersiniz benim için. Bir başkasına gerek yok. Ben eve dönüyorum uyuyacağım biraz.

- Hop hoop ! Ayla sakın. Sakın ya . Yapma sakın öyle bişey. Hem bak ben seni görüyorum . Düm düz yürü. Sola dön.

- İyi peki .

Ayla telefonu kapattı.

Sonunda gördüm lanet Şara'yı. Yanına gitmeye kalmadan hayvan gibi çığırmaya başladı zaten bizimki.
" Aylaaaa ! " ses çıkarmadım. Sokak ortasında saçma sapan şeylere bağıramam Şara'yı ilk kez görüyormuş gibi. Yanına vardım.

" Ne var bir taraflarını yırtarcasına çağırıyorsun ? " der demez arkada sırıtan bir taş gördüm. Çok tatlıydı ama bende şu an sinirliyim. Korumam lazım ciddiliğimi. Şara soruma cevap vermeden " Tanıştı-.. " diyemeden arkadan sırıtan taş lafa daldı.

Elini uzatıp ; " Ayaz " dedi.

O anki şaşkınlığımla ne yapacağımı bilemedim. Eli havada kalmasını da istemezdim tabii. Soğukkanlı davranacağıma söz veriyorum. Bende elimi uzatıp " Ayla " dedim. Kimdi bu şimdi ? Ulan Şara senin aklına güvenip buralara kadar geldim. Şimdi yumuşacık yatağımda güzel rüyalar görmek vardı.

" İkinizde sessiz kalacaksınız herhalde . Ben konuşayım . " dedi Şara. " Aman eksik kal ! " diye sessizce mırıldandım. Adını ' Ayaz ' olarak bildiğim çocuk yine sırıttı. Ya kulakları çok iyi duyuyor , ya da öylesine sırıtıyor. Ama ne pahasına sırıtırsa sırıtsın gereğinden fazla tatlı . Şara birşey anlamamış gibi bir surat ifadesi sergileyip elindeki telefonu Ayaz'a uzattı. Tahminen 5 dakika sonra mesaj geldi. Telefonu Cenk'in beni çağırması ümidiyle cebimden çıkardım. Kahretsin ! mesaj Cenk'ten değil. Ama kayıtlı bir numara da değil. Ardından bir görüntü geldi. Bu şu an yanımda olan taş çocuk ! Gözlerime inanamıyorum ! Fotoğrafı incelemekten vazgeçip vakit kaybetmeden cevap yazdım . Ama Ayaz'a değil. Şara'ya . " Biraz sonra atacağım mesajı tek başına oku Şara " yazıp gönderdim. Anında Ayaz göz ucuyla baktığı Şara'nın telefonundan gözlerini ayırıp kendi telefonuna odaklandı. Ve bende o sırada mesajımı yazmaya başladım. " Bak Şara'cım. Ne beni buraya neden getirdiğini , ne de bu çocuğa neden numaramı verdiğini bimiyorum. Evet çocuk gayet tatlı ve yakışıklı. Ama hakkında hiç bir bilgiye sahip değilim ve sahip olmakta istemiyorum. Buraya gelmek yerine Cenk'in yanına gidebilirdim. Ya da uyuyabilirdim. Şimdi gidiyorum ve itiraz etmiyorsun. " yazıp gönderdim. Cevap yazmasını beklemeden harekete geçtim.

**

Eve son bir sokak kalmıştı. Ta ki karşı caddede Cenk'i görene dek. Çok mutlu olmuştum. O bana iyi geliyordu. Karşıdan karşıya geçtim. Koşa koşa yanına vardım. " Yavaş güzelim , yavaş yavaş. Öleceksin şimdi ! Beni ilk defa görmüyorsun . " dedi Cenk. " Cenk neler oldu biliyor mu-.. " demeye kalmadan şu lanet telefon çaldı. Cenk'e " 15 dakika ! " demiştim. Anlayacaktır.

- Alo kırmızı saçlı bir bayanla mı görüşüyorum ?

- Evet beyefendi. Kendisi değilmişim gibi rahat konuşabilirsiniz.

- Hmm peki hanımefendi. Bugün kendisiyle yeni tanıştım. Çok güzel ve seksi bir kız . Çekinmeyin sizde ben değilmişim gibi rahat konuşun.

- Çok yakışıklı , sempatik , şirin ve gereğinden fazla tatlı. Tekrar görüşmek isterim. Ofisimde .

- Ya canım normale dönelim istersen. Ofisinin adresi bende var Şara'sız gelirim bu sefer merak etme. Müsaitsen uğrayabilirim.

- Yanımda Cenk var ona bir sormam lazım.

- Erkek arkadaşın mı ?

- Hayır. Şara sana bahsetmedimi ?

- Haa hatırladım. Peki güzelim tam 2 dakika sonra tekrar arıyorum o zaman.

- P-peki

Ayaz telefonu kapattı.

Neye uğradığımı şaşırmıştın doğrusu. İşler tahminim gibiyse , ilk defa bu kadar iyisi .

" Ayla'cım 15 dakikan biteli 26 saniye oldu. 1 dakika bekleyeyim dedimde telefonu kapattın gel istersen. " dedi Cenk. Cenk'in bu sözüyle konuşma süremin kısıtlı olduğu aklıma geldi ve Cenk'in yanına hızlı adımlarla vardım. Cenk bana hayırdır bakışları atarken ne diyeceğimi düşündüm. Bu da beni çok sahipleniyor. Arkadaşız hani biz dostum. " Cenk'cim erkek arkadaşımla konuştum buraya geliyormuş. Bir sakıncası yok değil mi ? " dedim. Aman tanrım erkek arkadaşım da neyin nesi. Ayaz'la bide sevgili rolü yapacaktım ha ? " Bir erkek arkadaşın olduğunu bilmiyordum . " dedi Cenk soluk bir ifadeyle. Cevap veremeden yine telefon çaldı. Bu sefer Cenk'e birşey demeden oturduğum yerden kalktım.

- Alo Ayaz sevgili olmamız gerek.

- Ya canım biz ne ara o kadar ilerlettik işleri ?

- Ya canım numaradan 1 haftalık sevgili olacağız ne var bunda ?

- Tamam sevgilim adresi mesaj at .

Ayaz telefonu kapattı.

Bu çocuk harbiden değişik. Cenk'in yanına sessizce oturdum ve Ayaz'a adresi mesaj attım.

" Gerçekten haberim olabilirdi Ayla . "

" Özür dilerim Cenk. Haber vermeye fırsatım olmadı dedimya işte . "

Yarım saat olmadan Ayaz kendi eliyle koymuş gibi buldu bizi. Helal olsun. Ortama girer girmez yanıma yaklaşıp yanağıma öpücük kondurdu. Bende onun. Rol icabı ne yapacaksın !

" Arkadaşınla tanıştırmayacakmısın sevgilim ? "

" Arkadaş sayılmaz manevi kardeşim o benim. Adı Cenk . Küçüklüğümden beri bana heo kol kanat gelmiştir. " dedim. Sonra Ayaz elini uzatıp " Ayaz " dedi. Cenk de karşılık verdi , " Cenk "

Nice to meet you :) Aferin evladım aferin :)