Şansa Bak!

    Yanağıma sulu bir öpücükle uyanmıştım birden. '' Yağız eğer bu öpücüğün sahibi sen isen, kendine kaçıcak delik ara çünkü sen bittin. ''

diyerek araladım gözlerimi.

'' Ah! Azra sensin ve sen buradasın '' dedim. Ve kızı öldürecek şekilde sarıldım. Büyük bir başarıyla da devrildik.

'' Ada, yeter bırak artık nefessizlikten ölücem. Biliyorsun, beni herkes sever.'' dedi her zaman ki ukalalığıyla.

'' Haha güleyim bari. Ayrıca, seni benden başka kimse sevemez. '' dedim. Annem ortaya atılarak '' Ben seviyorum '' dedi.

Azra da hemen '' Bende seni Zerrin Sultan'' dedi. Sarılarak öptü.

Bugün, benim doğum günümdü. Azra babasının iş yoğunluğu yüzünden gelemeyecekti. Ama buradaydı!

Azra, benim küçüklüğümden beri en yakın arkadaşım, hatta kardeşim. Azra'yla ailemiz sayesinde tanışmıştık.

'' Ay, tamam. Azra bırak sende anneme sulanmayı. Nasıl izin aldın? ''

'' Bıraksana kızım nasıl izin aldığımı sen. Gecelere akıyor muyuz?''

Ah, Azra! Kaş göz yaparak 'annem var!' demeye çalışıyordum ama çok geçti.

'' Ne geceleri akması kızlar? O dizlerinizi kırıp, gözümün önünde oturacaksınız. '' dedi annem.

'' Ya ama an- ''

'' Yağsı ması yok! Ada uzatma. Şimdi denize gircekseniz hazırlanın, girmeyeceksiniz oturun.'' dedi annem.

'' Tamam. Biz denize gidicez sonra görüşürüz, annecim. ''

'' Görüşürüz, Zerrin Sultan. ''

Azra'yla sahilin yolunu tutmuştuk. Hasırlarımızı serdik , çantalarımızı bir kenara koyduk. Denize ilerledik.

Ayaklarımızı suya soktuğumuz an sıçramıştık, çünkü su çok soğuktu.

Azra'yla birbirimize bir bakış attık ama ne bakışı olduğunu bilmiyorum. Benimkisi büyük bir ihtimal piç bakışıydı.

Aklımdan deli şeyler geçiyordu. Ve o ilk deli fikri harekete geçirerek Azra'ya su attım ve koşmaya başladım.

Azra arkamdan koşarak '' Ada, artık sen ölüsün. '' diye bağırdı. Tam biz boğuşurken iki tatlı çocuk geldi.

'' Oha! Kanka bunlar gerçek mi? ''

'' Sanırım, öyle Azra. '' dedim

''Kırmızılı benim kanka. Baksana şuna esmer! Sarışın da senin olsun'' dedi Azra. Esmer takıntısı vardır Azra da.

'' Kızım hâlâ esmer takıntın mı var? Utanmasan üstüne atlıcaksın. ''

'' Aynen yaa. ''

'' Azra! kendine gel. Biz değil, onlar bize baksın. ''

'' Haklısın kardeşim. Evet, gel biraz açılalım biz. Ya zaten bunların kesin manitaları vardır. ''

'' Ee herhalde kardeşim. Havada ki götleri görmüyor musun? Kimseyi takmayan bir havaları var, lütfen. ''

'' Haha kanka ya çok komiksin. Çak bir beşlik. ''

'' Tabikiside kanka, çak.'' Biz beşlik yapınca fazla çakmışız ki, dönüp çocuklar bize baktı.

Ben de kendimi suya attım. Azra da arkasını döndü. Ve biz yüzerek onların bizi görmeyeceği yere gitmiştik.