Son.

72 5 0
                                    

Yorulmuştum artık hayattan. Otelden çıktım. Depolar dolusu benzini otelin her katına boşalttım. Aldığım canlar, canımı acıtıyordu. Çakmağı çakıp aşağıya bıraktım. Otel yanarken arabama bindim. Fakat araba farklı bir şey kokuyordu. Koku sanki, kadın kokusuydu. Kirli bir kadın. Elim yavaşça bacağımdaki karambite gitti. Yerinde olmadığını anladığım zaman artık çok geçti. Boğazımda bir soğukluk hissettim. Dikiz aynası kana bulanmıştı. Arkamdakini göremiyordum. Kanlı karambitim hala boğazımdaydı. Her saniye ölüme yaklaştırıyordu. "Aileme yaptıklarını ödeyeceksin" dedi bıçağı boğazıma saplayan kadın. Evet hakediyordum. Ölmeyi hakediyorum. Gözlerimi kapadım, geriye yaslandım ve hayatımı düşündüm. Geçirdiğim günlerimi. Ölüm kasetlerini. Beni nasıl değiştirdiklerini. Ölüyordum. Hızlı bir yaşamdan sonra, güzel bir ölümüm olacaktı. Ölümü merak ediyordum ne zamandır. Bıçağın içime girdiği her saniye daha da hissizleşiyorum, ama çektiğim acı artıyordu.

BIRKAÇ HAFTA ÖNCE

Basit bir işti. Odalarına girdim ve işkenceye başladım. Bu kadar kolaydı. Hiç karşılık veremediler. Erkek olan biraz direndi, fakat Bayonet'imin karşısında pek bir şansı yoktu. Erkeği kollarından tutup duvara fırlattım. Çivilerle kulaklarını ortasından, ellerini de avuç içinden duvara çiviledim. Kafasını tuttum, kızı ve karısına gülümsedim ve kulaklarından kafası ayrıldı. Çığlık atıyordu. Fışkıran kanlar duvarlarlarda iz oluşturuyordu. Kızlarını tuttum. Küçük olan yatağa bağladım. Cinsellik benim için anlamsızdı. Ben sadisttim. Işkenceden sevk alıyorudum. Yanımda getirdiğim karambitimle saçlarîyla yüzünü ayıracaktım. Usta bir şekilde kafasının üstünü kesmeye başladım. Kulaklarına kadar kestiğik kafasını adamın kafasıyla birleştirecektim. Kele saç iyi giderdi çünkü. Kafasına kızının derisini sabitledim ve kafasına zımbaladım. Gülüyordum. Komikti. Bir şaka sadece sen yaptığında komik oluyordu, bu da öyle bir şeydi galiba. Kızın açık kelinden karambitimi soktum. Geniş bir yer açınca beyninin zarını çekip beyninden bir parça kestim. Annesine ağzını açmasını söyledim. Açmayınca yanaklarını çizdim. Burnunu tıkadım ve kusana kadar kızının beynini yedirdim. Adam kahrından ve kan kaybından ölcecekti. Kadına gelince, levyemi danışman kızın kafasından çıkarttım ve karnına soktum. Yorulmuştum artık hayattan. Otelden çıktım. Depolar dolusu benzini otelin her katına boşalttım. Aldığım canlar, canımı acıtıyordu. Çakmağı çakıp aşağıya bıraktım. Otel yanarken arabama bindim. Fakat araba farklı bir şey kokuyordu. Koku sanki, kadın kokusuydu. Kirli bir kadın. Elim yavaşça bacağımdaki karambite gitti. Yerinde olmadığını anladığım zaman artık çok geçti. Boğazımda bir soğukluk hissettim. Dikiz aynası kana bulanmıştı. Arkamdakini göremiyordum. Kanlı karambitim hala boğazımdaydı. Her saniye ölüme yaklaştırıyordu. "Aileme yaptıklarını ödeyeceksin" dedi bıçağı boğazıma saplayan kadın. Evet hakediyordum. Ölmeyi hakediyorum. Gözlerimi kapadım, geriye yaslandım ve hayatımı düşündüm. Geçirdiğim günlerimi. Ölüm kasetlerini. Beni nasıl değiştirdiklerini. Ölüyordum. Hızlı bir yaşamdan sonra, güzel bir ölümüm olacaktı. Ölümü merak ediyordum ne zamandır. Bıçağın içime girdiği her saniye daha da hissizleşiyorum, ama çektiğim acı artıyordu. Bir dakika. Ben ölürsem hikaye biterdi. Her kişi kendi hayatının başrolüydü. Ben şuan ölemezdim. Hikayemi tamamlayamadan ölemezdim. Platin kaplama Glockumu koltuğun  içine geriye doğrulttum. 5 el ateş ettim. Arkama döndüğümde hala yaşadığını gördüm. Son hamleyi yapacaktı. Arabadan çıkmazsam ölecektim. Kapısına tekme attım ve kendimi dışarı attım. Bir araba geliyordu üstüme. Durdurdum. Glock'umun şarjörünü pencereye boşalttıktan sonra arabaya bindim. Kadın arkamdan koşuyordu. Arabayı durdurdum. Geri vitese takarken attığım kahkahalar parçalanmış boğazımdan nefes sesi olarak çıkıyordu. Arabanın altına girdi. Birkaç kez üstünden geçtikten sonra gidebildiğim kadar uzağa gitmeye karar verdim. 5 dakika sonra şehiriçinde trafiğe yakalandım. 240 km hızda fren yaparken fren yapmak çok eğlenceli olurdu. Frene asıldım. Fakat tutmuyordu. Frenler tutmuyordu. Kadın altımdayken balataları kesemezdi. Keser miydi?

Uzun sessizliği bir patlama ve onu tekrar eden birçok patlama böldü.

Yeni kitapların için bu kitabımı kısa tuttum. Yazacağım diğer kitaplarımı okumak istersiniz umarım.

ÖLÜM KASEDİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin