Bölüm şarkısı : ındıla - run run
"Valla beyler ister alın bal döküp yalayın ister.... siz anladınız onu. "
Lafından sonra aklıma kötü kötü şeyler gelmeye başladı. Bana doğru yaklaşmaya başladıklarında bende geri geri gitmeye başladım. Yeşil gözlü çocuğun gözünde ahlaksız pırıltılar vardı. Diğerleride ona katılıyordu.
"YAPMAYIN LÜTFENN !!"
desemde bana aldırmadan üzerime geliyorlardı.Artık kaçacak yerim kalmamıştı. Bacağıma baktığımda kırmızı bir sıvıyla karşılaştım. Beni kan tuttuğunu söylemiştim. Ellerimle bacağımdaki kana dokunurken 5 serseri üzerime doğru gelmeye devam ediyorlardı. Bu olayların art arda gelmesi ve günün yorgunluğundan dolayı bayılmaya yakınlaşmıştım. Artık sesim çıkmıyordu.
Sesim çıksada kim duyardı ki?
Artık gözlerim görmüyordu. Kulaklarım sesleri algılamayı reddediyordu. Beynim tehlike sinyalleri verirken içimdeki korku git gide büyüyordu.Az önce korkudan iri iri açılan gözlerim şimdi yavaş yavaş kapanıyordu. Bedenim artık kendimi derin bir uykuya bırakmamı söylerken benim yapabildiğim tek şey gözlerimi açık tutmaya çalışmaktı.
Artık direnemiyordum. En son gördüğüm şey 5 serserinin yanıma oturup elbisemin fermuarını açmaya başlamalarıydı. Sonrası derin bir uykuydu....
########
SAVAŞ'IN AĞZINDAN....
Yağmur otobüse bindiğinde bende kendi arabama binmiştim. Otobüsü takip ettim. Aslında ben yağmuru her zaman takip ediyordum. O benim için gelmişti bu dünyaya... bende onun için...
Yağmur hakkında her şeyi biliyordum.
Gece müzik dinlemeden uyuyamadığını , teen wolf hayranı olduğunu , kahveden ve sıcak çikolatadan vazgeçemediğini , temizlik yapmaktan nefret ettiğini , kitap hastası olduğunu , insanlarla konuşmaktan çekindiğini , orta okuldayken çıktığı çocuğun intihar ettiğini , rehabilitasyon merkezine yazıldığını, bileklerini kesip intihar etmeye çalıştığını , yılda bir gün deprosyona girdiğini , odasında gizli bir çikolata dolabı olduğunu ve en önemlisi kimseyi bir daha sevmeyeceğine yemin ettiğini biliyordum.
Hayatında çok şey yaşadı. 9 yaşında babası onları terk etti. Yağmur gecelerce ağladı. Artık babası yoktu. Babası sinan yağmurun teyzesi melek hanımla evlendi. Yağmurun psikolojisi alt üst olmuştu. Sonra git gide içine kapanık bir kız oldu. Sonra orta okulda çıktığı çocuk kendini asınca iyice delirdi. Babasıyla hala görüşüyordu. Babası onu rehabilitasyon merkezine yazdırdı.
Her neyse otobüs durduğunda bende durdum. Otobüsün giriş kapısı arkada kalmıştı . Bir anlığına otobüsün içine baktım. Yağmur yoktu!!! Çıldırdım!!
Otobüs haraket edip ileriye doğru gittiğinde gözlerim yağmuru buldu.
Bir çocuk onu kolundan tutmuş götürüyordu. Yağmur şaşkındı. Öylece duruyordu. Bir şeyde söylemiyordu. En sonunda kendine geldi ve çığlık attı.
Ben yanına gitmek için ayaklandım ama eğer yanına gidersem yağmura zarar verebilirdi. Bunu göz önünde bulundurarak arabada kaldım. Ama onları takip ettim. Çocuk yağmuru arkadaşlarının olduğu bir yere getirdi.
Yağmurun surat ifadesi aklıma kazındı. Yüzünde her ifade vardı.
Şaşkınlık , korku , kurtarılma isteği hepsi vardı. Yağmur güzel bir kızdı. Ama kendini her zaman çirkin görüyordu.Yağmuru yere iten çocuk bir ıslık çaldı. Gece konduya benzer evden çıkan 4 çocuk ve yeşil gözlü çocuk yağmurun üzerine doğru yürüdüler. Yağmur artık dayanamadı. Onu kan tutuyordu. Dizine baktığında dizinden çok fazla kan geliyordu. Hem korkudan hemde tecavüze uğrayacağı gerçeğiyle bayılmaya hazırdı.
5 çocuk yanına çöktü. Sarı saçlı çocuğun eli yağmurun elbisesinin fermuarına gittiğini görünce kafayı yedim.Gözlerim irice açılırken yağmur çoktan bayılmıştı. Hemen arabadan indim. Bir şeyler yapma vakti çoktan gelmişti.
########
YAĞMUR'UN AĞZINDAN....
Artık bilincim yerinde değildi. Ama elbisemin fermuarını açmaya çalışan elin bir darbeyle geri çekildiğini anlamayacak kadar salak değildim.
Sonra bağırışlar duydum. Sanırım kavga çıkmıştı. Küfürler havada uçuşuyordu. Kulaklarım sesleri bir alıyor, bir almıyordu. Ben kendime nasıl geldiğimi anlamaya çalışırken birisi beni kucağına aldı. Bu kişinin savaş olduğunu anlamam uzun sürmemişti. Onu kokusundan tanımıştım.
Kısık sesim ve kapalı gözlerimle savaşa teşekkür ettim.
" teşekkürler savaş"
Savaş konuşmakta güçlük çektiğimi anlamış gibi ;
"Şşş... yorgunsun seni evime götüreceğim sadece uyu "
Cevap olarak kokusunu içime çektim. Garip bir şekilde huzur kokuyordu. Gözlerim çoktan kapanmıştı bile ....
YAZAR NOTU:
VALLA ARKADAŞLAR ŞUAN KÖYDEYİM BU YÜZDEN DE BÖLÜMLERİ KISA YAZABİLİYORUM. AMA SİZ OKUYUCULARIMA ÖZEL 3 BÖLÜM ÜST ÜSTE YAYINLAYACAĞIM.....:3 :* ♡♥♡♥♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAHIM OLUR MUSUN?
Chick-LitYaptığım çaydanlık şakasına çok bozulan savaş ellerini göğüsünde birleştirmiş, kendimi affettirme çabalarımı dinliyordu. Hadi ama yarım saatir şurada benimle barışması için uğraşıyorum. En sonunda savaşa doğru eğildim. Soran gözlerle bana bakıyordu...