Ölülerde sevilir!

7 2 0
                                    

Taksinin camına kafamı dayadım. Soğuktu. Buz gibi. Kafamdaki düşünceleri dondurabilecekmiydi bu soğuk ? Yapmazdı. Yapamazdı.

Hava kararmaya başlamıştı. Bunda yağmurun da etkisi vardı.
Şoför radyoyu açtı.

"Zaten ıslanmışım  boğazın ortasında
Yaşlarım gizleniyor damlalarında
Durma yağmur durma

Cilalanıyor ruhum istanbul sağnağında
Damlalar karışmış elmacıklarıma..."

Şarkıyı mırıldanmaya başladım.
Şöfor bana tedirgin gözlerle bakıyordu ama umrumda değildi.

"Durma yağmur durma
Okunmuyor adı artık yıldızlarda
Ayrılık yazıyor arkası yarınlarda sorma bana sende onu sorma...

"Geldik hanfendi."
Deyince şoför parayı uzattım ve indim. Yağmur hızlanmıştı baya.
Ceketimin şapkasını kafama taktım.  Yağmur saçları uzatırdı ama istemiyordum.

Mezarlığın kapısını açtım. Daha Esin öleli 1 hafta bile olmamıştı. Ama şimdiye kadar defalarca gecip aşina olduğum yerlerden yavaş yavaş  yürüyüp Esin'in mezarının önünde durdum.

Esin Kaya

Ölüm: 14/05/2015

Neden gittin Esin?
Neden yaptın bunu ? Bana, Ona
Nasıl başa çıkıcam artık ?
Nasıl saklanacağım ondan?
Nasıl saklayacağım sevgimi?
Sen varken daha kolaydı. Ondan uzak durmak.
Esin olmuyor. Yapamıyorum.
Senin açtığın yarayı benimle kapatmaya çalışıyor. Buda beni daha çok yaralıyor.

Gözyaşlarım yağmura karışıyordu. Deli gibi ağlıyordum.
"Esin bi yol göster lütfen. Çok yoruldum ondan kacmaktan çok yoruldum. "
Telefonumun zil sesini duydum o sırada. Islanmış pantolonumun cebinden çıkardım yavaşça. Kayıtlı olmayan bir numaraydi.
Boğazımı temizlemedim ve telefonu açtım.

"Efendim?"
Yüksek sesli bir ortamda bulunan birinin bağıran sesi karşıladı beni
" İyi akşamlar ben Ali Kırmızı Bar'da barmenim."
"Evet,buyrun"
"Hanımefendi burada bir bey var. Çok içip sarhoş olduğu için sızdı. Ve en son sizinle konuşmuş. Gelip buradan alabilir misiniz ?"
"Evet tamam hemen geliyorum. Lütfen ona göz kulak olun. Bir yere gitmesine izin vermeyin. Geliyorum hemen."
"Tamam bekliyorum. Biraz çabuk olursanız."
"Tamam"

Esinin mezarına son bir bakış atıp caddeye doğru yürümeye başladım.

Bir taksi durdurdum ve barı tarif ettim. Dağıtmıştı yine. Dağıtmaktan ziyade dağılmıştı. Toparlayamıyordum onu. Toparlayamıyorduk. Esin'in  sebepsiz intiharı sarsmıştı Melih'i. Tabi kolay değil. Sevdiği kadını, 3 yıldır birlikte olduğu kadın hatta beraber büyüdüğü insan onu bırakıp gitmişti. Benim durumum daha vahimdi. Melih, Esin ve ben çocukluk arkadaşıydık. Melih ikimizin de ilk aşkı. Birbirimize itiraf edemesek de çocukken farkındaydık. İkimizde Melih'e aşıktık. Melih bilmiyordu bunu. Belki Esin de şüpheleniyordu. Ama emin olamıyordu. Sonra Melih Esin'in oldu. Çok mutluydular. 1 hafta öncesine kadar. Benim durumum daha vahim diyordum. Hem çocukluk arkadaşım öldü. Hem de sevdiğim adamın hergün dağılışı beni kahrediyor. Nasıl bi sevgiydi bu bilmiyorum. 15 yıldır bitmeyen bir şey. Beni oyununa almadı bitmedi. Beni kandırdı bitmedi. Beni ittirdi düştüm. Kalbimde, dizimle birlikte kanadı. Yine sevdim. En yakın arkadaşımın sevgilisi oldu. Mutluydu. Yine bitmedi. Yine sevgisi terk edip gitmedi beni. Çok kızdım çok uğraştım. Bitmedi. Olmaz dedikce daha çok sevdim. O mutlu diye mutlu oldum. Hiç üzülmedim Esin' le olduğuna. Esin iyi baktı ona çok sevdiler birbirlerini.
"Geldik."
Yavaş adımlarla indim taksiden. Bara girdim . Daha mekana tam olarak girmeden yüksek sesli müzik kulaklıklarımı doldurdu. Tezgaha doğru yaklaştım. " Pardon bakar mısınız? Ali diye biri beni aradı ama."

"Evet. Bakın orada."

Adam'ın parmağıyla işaret ettiği yere baktım. 4-5 kişi Melih'in etrafına toplanmış oturuyordu. Melih onlara birşey anlatıyor. Bir elinde sigara diğer elinde bardak. Yada kadeh. Yanlarına doğru yaklaştım.
Sevin diyordu Melih. "Sevin hanımlar beyler çok değil güzel sevin. Ölsede sevin. Ölüler de sevilir. " 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 07, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin