Bal Sözü

Kuzen

Multimedya; Ekin

Gürbüz sokak nerde biliyor musunuz gençler" Bende sataşıcakta ekşın çıkıcak sandıydım ya " şey şurdan" diye başlayan cümlem Kerem'in bana bakışıyla son bulmuştu. Öyle bir bakmisti ki sanki seni o sokağa bırakır üstünede bir düzine kedi salarım der gibi. " bilmiyorum ya-yaani ben bilmem Kerem bilir ben burda oturuyorum ama buraya yabancıyım haberim yok yeni sokak mı yapmışlar" bir kerede bu kadar uzun cümle kurmak beni yormuştu derin bir nefes aldım ve verdim. Kerem sinirle " şurdan düz git sağa dön ikinci sokak tabelayı görürsün zaten " diye işaret etti adama. " Allah kolaylık versin sana kardeşim sağol hadi eyvallah " deyip uzaklaştı adam yanımızdan. Niye böyle demişti ki şimdi. Düşüncelerimden sinirle alınan bi nefes sayesinde sıyrıldım. Kerem bir ayağını uzattı digerini kivirdi ve kolunu dizinin ustunden sarkttı en sonda kafasinı eğip hafif sağa çevirip bana baktı. " ulan hadi elin adamıyla konuşuyorsun bunu anladım hani anlamam ama anladim diyelim. Niye evini gösteriyorsun? He? Ne diye bir dakikadan fazla konuşuyorsun" sesi gayet sakin çıkmısti ama bende sanki bağırmışta söylemiş etkisi bıraktı. " aşkım ben naptım ki ya " deyip sırnaşmaya çalıştım. Bir anda ayağı kalktı " yürü Aslı geç kalıyoruz " deyip ilerledi.

__________

Okula vardığımızda " şş heyy hoop " tamam hiçde iyi bir sesleniş değildi ama biraz sonra söyleyeceklerim durumu toparlardi. Kerem tam okula girecekken durdu arkası dönüp ne bağrıyon dingil der gibi baktı öyle baktı ama öküz işte." bütün yol kıskançlık krizini çektim ama orda duracaksın tamda durduğun yerde" deyip okulun girişini gosterdim. " dört yıldır bu okula beraber geliyoruz bi kere bile ayrı girmedik bu elimi tutacaksın yoksa iceri giremezsin " önce uzattıgım elime baktı sonra yavaşça gozleri beni buldu ve o hayran olduğum gülümsemeyle bana doğru geldi elimi tuttu. " ben seninle ne yapacağım acaba belalı bal" kolunu omzuna attip beni kendine cekti bosta olan eliylede saclarimi karistirdi ayni anda da yurumeye basladik. Ne kadar yetenekli bir ciftiz biz. " tatli belali bal ama" biraz dusundukten sonra devam ettim. " tatli belali bal nedir ya ? Yok menekse kokulu sevgilim".Kerem o ilahi kahkasını atıp "menekseler kokmaz hayatım". Minik kollarımı baklavalı adonisli vücuduna sarılıp ''tamam işte ben kokmuyorsun dedim sana, iltifat yani " dedim.Yalandı kokuyordu hemde çok güzel kokuyordu. 6 yıldır hakkında bilmediğim tek şey kokusu; parfüm veya yumuşatıcı değil ona has başka bir kokuydu.Odasına girip parfümlerini, banyolarında yumuşatıcılarını bile karıştırmıştım ama hiçbiri Kerem değildi Kerem kokmuyordu.
Okuldan içeri girip sınıflara yöneldik dersin başlamasına beş dakika vardı aslında kimsenin dersi taktığı yoktu. Hatta hocalar okula geliyoruz diye bize gene mi geldiniz bakışları atıyorlardı.Mezuniyet için toplantı olmasa kimsenin okula geleceği yoktu zaten. Mezuniyet benim için ayrı önemliydi evet mezun oluyoruz falan tamam ama doğum günümde diplomamı alacaktım. Bu daha heycan verici bir duyguydu.

____________

Sınıfa girdiğimizde ''Derektoşlarımmmm'' deyip üstümüze atladı Ekin.Lise de tanıştığım canım dostum Ekin.Okuldaki en ve kızlardan tek yakınım ruh ikizim sanki. 4 yılda birbirimizi o kadar iyi tanıdık ki nerde ne tepki vereceğimizi bile biliyorduk.Okulda da hep üçlü takılıyorduk o bizim yanımızdaki saptı ve evet biz bir Derek hayranıydık hemde fazlasıyla. Şöyle ki her dolunayda Derek kontrolünü kaybetmez inşallah diye dua ederdik. Bir şeye sinirlendiğimizde hırlar sanki parmaklarımızdan pençe çıkıyormuş gibi hareket ederdik.Kendimizede yani Ekin bize derektoş diyodu ve Kerem'in bu durumla zerre ilgilisi yoktu.''Lan ne bağırıyorsun öyle sensin toş sen ol toş ama ben toş olmam karizmam var lan benim nabıyon sen '' deyip sıraya oturdu Kerem. Yanına otururken ''aşkitoşum niye öyle söylüyorsun ya'' dedim. Ekin'de ''kankitoşum kızdın mı sen'' deyip önümüzde ki sıraya oturdu. ''Başlarım lan toşunuza''. Keremi sinir etmek en büyük hobimizdi bunu her seferinde başarıyoduk.Amacımıza ulaştığımız için Ekinle çak yaptık Kerem de bana sen görcen bakışı attı.