Biraz oturduktan sonra:
-Gitsem iyi olur.
-Hayır Yume gitme. Önemli bir şey söylemem gerek...Yumasaki'nin kaş göz hareketlerini şimdi anlıyordum.
-Eğer düşündüğüm şey ise duymak istemiyorum. Gerçekten.
-Düşündüğün şeyin ne olduğunu bilemem değil mi?
-Gerçekten gitmek istiyorum.
-Beni bir dinlersen gitmene izin vereceğim...
-Bak sen... Senden izin mi alacağım be! Gidiyorum ben!
-Lütfen dur. Heyecandan ne dediğimi bile bilmiyorum. Özür dilerim.
-Kapa çeneni.
Çok sinirlenmiştim. Ne hakla bana emir veriyordu ki?
Hızlı adımlarla, kızgınlıktan kızarmış yüzümle ve ayaklarımı yere vurarak eve doğru yürüyordum.
Arkamdan omzuma bir el uzandı.-Dur!
Arkama bile bakmadan adımlarımı hızlandırdım.
Bir itiraf daha istemiyordum. Yuu'yu seviyordum ama itirafı karşısında duygu karmaşası yaşamıştım.
Ama Kouta'yı ilk tanıdığımdan beri pek sevmemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Duygusal mı Duygusuz mu?
Science FictionHerkesin tek duygu ile yöneltildiği bir Dünya... Yumemi kendisinin içinde bulunmadığı bu dengeyi sorgulayınca, içindeki yok etme isteği ateşlenir. Dengeyi yeniden kurmaya çalışırken , tüm duyguların tadına varıyor. Aşk, Cesaret, Güven, Acı, Korku, Ü...