4 Ay önce"Yeter...yeter bıktım artık sizin bu kavgalarınızdan "
"Sen karışma Umay " dedi babam
Bu kaçıncı kavgaları bilmiyorum. Onlara şöyle bir bakıyorum da eski hallerinden eser yok.
"Yeter artık ben boşanmak istiyorum." dedi annem.
İşte beklenen cümle gelir...
"Şimdi ne olacak anne ?"dedim
"Ne olacak Kanada'ya geri döneceğiz" dedi
Kanada ; doğduğum şehir. Orada sadece 2-3 ay kalıp buraya gelmiştik. Babamın yanına... Şimdi tekrar gidiyoruz. Nasıl bir şehir olduğunu hatırlamadığım Kanada'ya...
"Zaten şirketi buradan yönetmek zor oluyordu "
"Tamam" demekle yetindim
"Abin zaten burada kalır iki gündür eve de gelmiyor "
"Merak etme içkiye dalmıştır ."
"Üniversite işlemlerini orada yaparız"
"Hadi eşyalarını topla bir an önce buradan gidelim " dedi
Meşhur abim , kendisi baba parasıyla üniversite son sınıf olmayı başardı. Bir yıl da kaldığını sayarsak 23 yaşında bende 18 yaşındayım. Abim okulu pek takmaz eve
bile gelmiyor. Ama biz her şeye rağmen çok iyi anlaşıyoruz.
"Ben odama çıkıp bavulumu hazırlayacağım. " dedim ve odama çıktım.
Tek arkadaşım Arya. Bilgisayarımdan görüntülü aradım çağrıyı kabul edene kadar bavulumu çıkarttım. O sırada
"Hayırdır yolculuk nereye " dedi Arya
"Annemle babam boşanacak bende annemle Kanada'ya gidiyorum" dedim
Aryanın suratındaki ifadeden ne kadar üzüldüğünü anlamıştım.
"Peki ben ve Emre ne olacak ? " diye sordu
Bir de Emre vardı tabii , onunla da uzunca bir konuşma yapmam gerekiyor.
"Seninle sürekli konuşuruz ama Emreyle ne olacak bende bilmiyorum "
"Açıkçası düşünmekte istemiyorum." dedim
"Eğer beni unuttuğunu düşünürsen oraya gelir kafanı dağıtırım ona göre "
Gülümsemek zor da olsa "tamam " dedim.
"Bence gitmeden bir Emreyle konuş "
"Haklısın " diyip telefonu elime aldım ve Emre'nin numarasını çevirdim.
Emre 'alo' dediği zaman kendimi bu konuşmayı yapmak için hiç hazır hissetmedim.
"Konuşmamız gerek Emre " dedim
"Neyin var Umay "
"Saat 9 da her zaman ki yerde ol "
"Tamam orda olacağım "
Telefonu kapatıp bilgisayarın başına oturup Arya ya
"Ona ne söyleyeceğini bilmiyorum Arya " dedim
"İçinden ne geliyorsa onu söylemelisin " dedi
"Neyse kapatıyorum hazırlanmam lazım " diyip kapattım
Üzerimi giyinip aşağı indim.
"Anne benim dışarı çıkmam lazım. Bavulumu Gülşah abla hazırlar " diyip arabaya bindim. Sahildeki kafeye geldiğimde arabayı valeye bırakıp içeri girdim. Her zaman oturduğumuz masada oturuyordu. Beni görünce ayağa kalktı ve bana sarıldı. İlk defa beni hiç bırakmayacakmış gibi sarılıyordu. Belki de sadece gideceğim için öyle gelmişti.
Masaya oturduğumuzda
"beni endişelendiriyorsun" dedi
Bende buna karşılık "ben gidiyorum" dedim
"Nereye gidiyorsun daha yeni geldin" dedi
"Yanlış anladın Emre ben Kanada'ya geri dönüyorum" bir şey söylemesine izin vermeden devam ettim. " Artık Kanada da yaşayacağım. " Şaşkınlığı geçene kadar ikimizde susmayı tercih ettik. Aramızdaki sessizliği bozan ben oldum.
"Çok üzgünüm Emre böyle olmasını istemezdim. " Dedim
"N..ne diyorsun" dedi cevap veremeden "neden gidiyorsun " diye ekledi.
"Annemle babam boşanacaklar "
"Burada kal "
"Annemi yalnız bırakamam"
"Şimdi ne olacak " dedi
"Ayrılacak mıyız " dedim ve cevap vermesine izin vermeden "aramızdaki mesafeye rağmen beni sevebilecek misin"
Elimi tuttu ve " Ne olursa olsun seni hep seveceğim " dedi elimi tutan elini sıktım ve "seni çok seviyorum" dedim
Sandalyesini yanıma çekti ve sıkı sıkı sarıldı birlikte denizi ve yıldızları seyrettik. Zamanın nasıl geçtiğini fark etmemiştik saat 11:30 olduğunda kalktık.
"Ne zaman gideceksin " dedi
"Yarın galiba " diyince susmayı tercih etti. Kapının önüne gelince valeye para verdi ve arabamın kapısını açıp
"görüşürüz" dedi ve yanağıma bir buse kondurdu. "Görüşürüz" dedim görüşemeyeceğimizi bilsemde. Arabaya bindim o da kendi arabasına bindi ve ikimizde evlerimize doğru yol aldık. Eve gittiğimde bütün valizler kapının önündeydi. İçinde bulunduğum duruma üzülmem gerekirken içimden gülmek geliyor. Nedensizce mutluyum. Bir yandan kavgalar son bulacak. Evimizde eksik olmayan bağırışlar son bulacak. Bir yandan sevgilimle , arkadaşımla , babamla ve abimle aram açılacak. Bunların hepsi alışılacak şeyler gibi geliyor bana. Bir korkum var sadece Emre. Ben okuduğum hiçbir kitapta mesafeli aşklara inanmadım. İnandıklarımda elinde sonunda bitti. Hayat bu kadar zor olacakken biz nasıl sürdüreceğiz bu ilişkiyi ? Düşüncelerimin arasında kaybolup uyumuşum...
Sabah beni kaldıran Gülşah abla oldu. Kalktım ve üzerimi giyindim sırt çantama bazı kitaplarımı ve makyaj malzemelerimi koydum. Aşağı indim annemle kahvaltı ederken kapı çaldı. Ben babam geldi sanarken gelen Emreyle Aryaydı. Yemek yemeyi bırakıp ikisine birden sarıldım. Onlarda anneme selam verdiler. Selamlaşma faslından sonra Emre "Selda teyze Umayı biraz alabilir miyiz sonra havaalanına bırakırız vaktinde " dedi ben anneme yalvaran gözlerle bakarken annem gülümseyerek kafasını salladı. Sırt çantamı takıp çıktım. Birlikte dün gittiğimiz kafeye gittik. Çantamdan iki kitap çıkarttım. İkiside en sevdiğim kitaplardı. Birinde aryayla fotoğrafımız birinde de Emreyle fotoğrafımız vardı.
"Bunları saklamanızı istiyorum " dedim
Biraz sohbet ettikten sonra annem arayınca arabaya bindik beni havaalanına getirdiler. Aryaya sarıldım ve "seni hep arayacağım " dedim
"Aramazsan basarım orayı bil isterim e dedi yarı ağlamaklı Efeye döndüm ve uzun bir süre bir şey demeden sarıldım hala sarılırken "seni de hep arayacağım " dedim beni geri çekti ve alnımı öpüp "ara sıra geleceğimden emin ol " dedi o sırada annem geldi ve uçağa doğru gitmek zorunda kaldım. Uçağa binmeden önce abimin sesini duyup durdum. Bu kadar içeri nasıl girmişti ? O benim abim tabi ki girer.
"Sarı!!! Bana bir elveda yok mu " dedi sırt çantamı yere atıp koşarak ona sarıldım ve ağlamaya başladım.
"Neredeydin kaç gündür " dedim
"Boşver " dedi elleriyle yanaklarımı avuçlayıp "hem ben geliyorum hem sen, unutma " dedi sonrada annemle vedalaştılar ve uçağa binmemiz için uyarı aldık. İşte yeni hayatıma merhaba dediğim saatler...
;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANADA'DA AŞK
Romance"Kanada ; doğduğum şehir. Orada sadece 2-3 ay kalıp buraya gelmiştik. Babamın yanına... Şimdi tekrar gidiyoruz. Nasıl bir şehir olduğunu hatırlamadığım Kanada'ya..."