Forever You

~12~

(Medyada ki şarkıyı dinleyerek okuyun pek alakası yok ama onu dinlerken yazdım)

Sabah kalkıp yanımda ki mükemmel insana baktım. Jongin gerçekten fazlasıyla erkeksiydi, esmer bir teni vardı ve bu onu kusursuz kılıyordu. Karşımızda ki boş eve birileri taşınmıştı ve onlarla tanışmak istiyordum, fakat klasik Kim Kıskanç Jongin kendisi olmadan asla gidemeyeceğimi söylemişti.

Dudaklarımı Jongin'in dudaklarına yaklaştırıp, dudaklarımızı değdirdim. Jongin kıpırdamamıştı bile. Sinsice gülümseyip Jongin'in alt dudağını emip ısırdım. Anında gözlerini açıp üstüme çıkmıştı.

-Sevgilim beni ne güzel uyandırıyor

-Hıı-hıı

-Kızarın baykuş utanıyor musun?

Tabiki utanmıştım, gözlerimi kaçırıp derin bir nefes aldım.

-Jongin-ah yeni komşularımızı görmeye gidelim onlar için dün kurabiye bile yaptıııım lütfeen

-Soo neden bunu bu kadar çok istiyorsun

-Biraz sosyalleşmek ve arkadaş edinmek için sevgilim

-Ben sana yeterim Soo başka kimseye ihtiyacın yok

-Yaah Kim Jongin! Yeter bu kadar kalk kahvaltı yapıp gidiyoruz

Yapmacık bir sinirle onu üstümden atıp altıma siyah eşofman altımı geçirdim ve hızla aşağıya kaçtım.

Kahvaltı yapmayı sevmezdik bu yüzden sadece atıştırmalık bir şeyler çıkardım.

-Soo sen az önce bana bağırmış mıydın?

Seslice yutkundum çünkü... Çünkü Jongin şuan nefes kesiciydi. Boynundan aşağıya sular damlıyordu ve üstünde bir şey yoktu sadece altına giydiği gri eşofman altıyla duruyordu.

-Yaah Kim Jongin! Üstüne bir şey giy.

-Niye? Çok mu etkileyiciyim?

-Hayır sadece... Sadece senin tenini görmek istemiyorum

Yalan söylemiştim hem de kocaman bir yalan. Eğer böyle dolaşmaya devam ederse üstüne atlayabilirdim.

-O zaman böyle dolaşıcam Soo üzgünüm bebeğim

Bana yaklaştı ve kollarını belime sarıp beni kendine çekti, bunu yapmasıyla ellerim yumruk şeklinde Jongin'in göğüsünde durmuştu ve vücudu benim vücudumun aksine sıcaktı... Bu çok huzurlu hissettiriyordu.

Ona sıkıca sarıldım ve omuzuna küçük bir öpücük kondurdum. Boynuma değen dudaklarla kıkırdamaya başladım.

-Bebeğim hadi bir şeyler atıştıralım

Ellerimi tutup sofraya oturttu beni hızla bir şeyler atıştırdıktan sonra mutfağı topladım. Hızla Jongin'in yanına koştum.

-Jongin-aah hadi komşumuza bir merhaba diyeliiim

-Of tamam Soo ama elimi bırakmıyacaksın!

Sinirle söylediği şey yüzünden kıkırdamama engel olamamıştım.

-Tamam kıskanç sevgilim

Hızla yukarı çıkıp hazırlandık, dün yaptığım kurabiyeleri bir kaba koyup yanıma aldım ve Jongin'in elinden tutup karşımıda ki eve yürümeye başladık kapı ziline bastıktan sonra biraz bekledik ve kapıyı dev gibi kepçe kulaklı bir çocuk açtı. Ama yakışıklıydı ve Jongin elini sıkılaştırıp beni dibine çekmişti.

Arkadan gelen şirin sesle kıkırdadım.

-Yeol kim gelmiş hayatıım? (Baek)

-İyi günler biz karşınızda ki evde oturuyoruz ve merhaba demeye geldik... Imm bunlar sizin için

Kurabiyeleri uzattığımda hemen kısa boylu çocuk öne atlayıp kurabiyeleri almıştı. Gözlerinden kalpler çıkacak şekilde kurabiyelere bakıyordu ve bu oldukça komikti.

Jongin konuşmaya başlayınca hepimiz ona dönmüştük.

-Ben Kim Kai ve bu bücür de sevgilim Kyungsoo, umarım rahatsız olmazsınız ve benim miniğimden uzak durursunuz

-Yaah Jongin bu yaptığın çok ayıp (kyungsoo)

-Ahh sorun değil Kai ben Chanyeol ve bu da sevgilim Baekhyun ayrıca merak etme birbirimize yeni kavuşmuşken sevgiline dokunmayız

Chanyeol'un söyledikleriyle kıkırdamıştım. Kısa bir tanışma faslı sonrası eve geri dönmüştük.

-Gördün mü Jongin-ah çok tatlı insanlardı değil mi ?

-Kimseye tatlı deme Soo.

-Kıskanıyor musuuun

-Hıhıı ondan evet seni takmıyorum

-İyi bende yeni komşularımıza gidip biraz sevişiyim ah pardon yani konuşayım diye şeyettim

Kıvırta kıvırta kapıya doğru yürümeye başladığımda birden kendimi havada bulmuştum.

-Yaah Kim Kas yığını Jongin beni hemen aşağı indiir

-Bunu söylediklerinden önce düşünecektin. Ahh tanrım seni odaya mı kilitlemeliyim. Lanet olsun fazla güzelsin Soo

-Linit ilsin fizli gizilsin Sii. Sensin güzel ben yakışıklıyım Jongin.

-Hee evet Soo evet

Kollarımı Jongin'in boynuna doladım, o da bu sırada koltuğa oturmuştu ve kucağındaydım.

-Jongin bu kadar kıskanç olmak zoruda mısııın?

-Soo ben de gidip o Baekhyun mudur neyse onunla cilveli cilveli konuşayım mı ? Hıı? Cevap ver bana

-Bunu aklından bile geçirme seni pataklarım Jongin

-O zaman benim olduğunu unutma, seni kıskandığımı unutma, kıskançlıktan ölücek ve öldürecek gibi olduğumu hiç unutma.

-Tamam sevgilim gerekirse onlarla konuşmam ama o tatlı çifti akşam yemeğine çağırmalıyız biliyorun taşınma telaşıyla zorlanıyorlardır

-Bu kadar melek gibi olmak zorunda mısın?

-Bana meleğim diyodun geçen hatırlatırım

-Sadece benim meleğimsin. Sadece bana iyilik yap.

-İki dakika içinde gidip komşularımızı çağırmazsan ben gitmek zorunda kalıcam

Yavaşça kalkıp kalçalarımı oynatarak yürüdüğümde Jongin koşarak yanıma geldi.

-O sıkı kalçaları kimse görmemeli onlar benim. İçeri geç onları çağırıcam

Gözlerimi kocaman açmıştım çünkü Jongin şuan resmen kalçalarımı sıkıyordu.

-Ahh bebeğim onlara iyi bak

Dudaklarıma küçük bir öpücük koyup evden çıkmıştı ve ben hala mal gibi etrafa bakıyordum. Bu sapık herifle neden uğraşıyorum?

***aklıma söyliyecek bir şey gelmiyo sadece sizi seviyorum kendinize iyi bakın**