Pain 5 (Final)

1K 48 7
                                    



Jongin gözlerini açtığında kollarının arasındaki çıplak bedene baktı. Süt gibi bembeyaz bu bedeni şimdi onun bıraktığı sahiplenici kırmızı lekeler süslüyordu boynunu. Eğilerek boynundaki ısırık izine bir küçük öpücük konudurup arkasından dudaklarının arasına alıp emdi. Kyungsoo gözlerini açtığında bu aşk dolu manzaraya tapılası gülümsemesini verdi. Onun uyandığını gören Jongin onun üstüne çıkıp dudaklarına öpücük kondurdu.

''Günaydın sevgilim.''
''Günaydıın.''
''Acıyor mu?''
''Aşina olmuşum Jongin ne acıması.''
''Hayır onu kastetmedim.''
''Neyi kastettin?'' Jongin ısırıkların üzerin öpücük kondurdu.
''Bunu.'' dedi ona bakarak.
''Artık değil. Geçti.'' gülümseyerek ona sarıldı minik beden. ''Teşekkür ederim Jongin. Herşey için. Beni bu bataklıktan kurtarıp, bana bu hayalini kurduğum hayatı bahşettiği için. Bu pis bedenimi kabul ettiğin için. J---'' sözünü Jonginin öpücükleri kesti.
''Karnım acıktı bebeğim.'' Kyungsoo onun bu konu hakkında konuşmak istemediğini anladığında gülümsedi. Haklıydı. Artık yeni bir hayat olacaktı. Eskiler unutulacaktı.
''Tamam bebeğim.'' ''Ama üstümden kalkarsan yapacağım.'' gülüp Jongine baktı.
''Ahh bugün bir misafirimiz var Soo. Yani seni tanıştırmak istediğim birisi.''
''Gerçekten mi? Kaçta gelecek? Neden önceden söylemedin? Birşeyler hazırlamalıyım. Jongin çok kötüsün bana önceden söylemen gerekiyordu!''
''Hey hey sakin ol. Çok önemli biri değil. Yani telaşlanmana gerek yok.'' ona güven vermek için gülümsedi Jongin.
''Peki kim?''
''Senin yerine fuhuş için verdiğim kişi.''
''İnanmıyorum Jongin. Hayatımı borçlu olduğum kişi için önemli değil diyorsun!'' Kyungsoo üstünden Jongini atarak yerde duran Jonginin tshirtünü ve boxerini giydi ve hemen işe koyuldu.

4 saat süren çalışmaların sonucunda ortaya tertemiz bir ev, donatılmış bir masa çıkmıştı. Jongin yukarıdan onun işinin bittiğini anladığında aşağı indi ve mutfağa girdi. Gerçekten gözlerine inanamıyordu. Kyungsoo harika şeyler hazırlamıştı. Ve hala birşeyler hazırlıyordu.

''Kim gelecek? Elizabeth? yada Michael Jackson? Ahh doğru o öldüğüne göre oda değil... hmmm Korenin başbakanı? Yani---''
''Boş boğazlık yapma sevgilim.''
''Peki sayın Kyungsoo.'' gülerek arkasından sarıldı sevgilisine.
''Harika şeyler hazırlamışsın Soo. Harika bir insansın.'' onun ensesine bir öpücük kondurdu bunu Kyungsoo'nun çok sevdiğini biliyordu. Dün geceki anıyla inledi Jongin. Kendisini Soo'ya bastırdığında Kyungsoo dayanamayıp ona döndü, parmak uçlarına kalkıp öpüşmeye başladı.


Öpüşme gittikçe sertleşiyordu. Kanları güneye toplanırken Kyungsoo arkasını dönüp Jongin'in önünde eğildi. Jongin onun ne yaptığını anladığında acıyla inledi. Kyungsoo kalçalarını onun penisine yapıştırıp yukarı aşağı sürtmeye başladı. Jongin onun belinden iki eliyle tutup kendisine bastırdı. Uzun bir süreden sonra son sürat sürtüşmeleriyle Jongin boxerina boşalırken onun adını inledi. Kyungsoo zaferiyle gülümsedi. Ona dönüp dudaklarına öpücük kondurduğunda arkadan gelen sesle irkildiler.

''Ellerinizi kaldırın.'' Kyungsoo karşısında onlara karşı tutulan silahlı üstlerinde sivil kıyafetli adamların sivil polis olduğunu anladığında korkudan irkildi.
''ELLERİNİZİ KALDIRIN DEDİM. BU BİR FUHUŞ OPERASYONU! HEMEN KALDIRMAZSANIZ VURULACAKSINIZ.'' diğer adamlarda silahlarını onlara doğrulttu. Jongin belindeki silahı tutup çıkardığında diğer adamlar saklandı ortada kalan tek adamla Jongin silahlarını birbirlerine doğrultmuş bakıyorlardı. Kyungsoo korkudan ne yapacağını sapıttığında arkasında duran tezgahtan destek aldı, başı korkudan dönmüştü. Jongin tek el ateş ettiğinde kurşun diğerinin yüzünün yanından geçerek arkadaki camı gürültülü bir şekilde kırmıştı. Kyungsoo kulağında çınlayan silah sesiyle olduğu yere çökmüştü. Tıpkı savunmasız bir çocuk gibi..
''Bay Yixing bir daha böyle şakalar yaparsanız bununla kalmazsınız.'' gülerek söylediğinde karşıdaki Yixingdeki gülmüştü.
''Bukadar yeter arkadaşlar çıkın. Jongin gerçekten harikasın adamım. Eğitimini kıskanıyorum! '' Yixinde gülerek katıldı. Arkadaki yere çökmüş çocuğun yanına gidip elini uzattı. ''Merhaba ben Yixing.'' gülerek ıslanmış gözleri elleriyle sildi Yixing. ''Korkma küçük sincap. Bundan sonra -arkadaki adamları gösterir- hepsi senin için çalışacak ve seni koruyacaklar. Nerede olursan ol kimse sana dokunamayacak.'' Kyungsoo korkuyla kafasını salladı. ''Artık bu seslere alışmalısın Kyungsoo. Etrafında bunlar çok olacak kurşun sesleri, karşında dayak yiyen bir Jongin, yada kurşun yemiş----''
''Çok konuşuyorsun Lay.'' Jongin onu ensesinden çekip kaldırdı. Kyungsoonun belinden tutup kaldırdı. Bacaklarındaki tozu çırptı, eğilerek. ''Buna kulak asma bebeğim, gevezeliği.. Ben üstümü değiştirip hemen geleceğim.''
''Bence de Jongin. Senin meniden ıslanmış pantolonunu görmek zorunda değiliz.'' pantolonunu işaret edip güldü Yixing.
''Her neyse.. hemen geliyorum.''

WhoreNpimpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin