Adam kadına kuvvetli bir tokat attı. Kadın sendeleyerek yere düştü. Adam o kadar sinirlenmişti ki, gözlerinin beyazı neredeyse tamamen kırmızıya dönmüştü. Yere düşen kadını tekmelemeye başladı. Kadın, yarı baygın aldığı darbelerle yerde kıvranıyordu. Adam bir yandan küfürler savuruyor, bir yandan da kadını tekmelemeye devam ediyordu. Çevreleri bir anda insanlarla dolmuştu. Çevrede o kadar insan olmasına rağmen adam vahşi saldırısına devam ediyor, kimse çıkıp adama dur diyemiyordu.
Hırsını alamayan adam ceketinin iç cebinden bir bıçak çıkardı; kadını saçlarından tutup kaldırıma doğru sürükledi ve gelişi güzel bıçağı kadının vücuduna saplamaya başladı. Çevrelerine toplanan insanlardan anlamsız uğultular yükseliyordu ama kimse bir şey yapmaya cesaret edemiyordu. Bırakın bir şey yapmayı; yanlarına bile yaklaşamıyorlardı. Adam durmadan bıçağı kadının vücuduna saplayıp çıkarıyor, ağzından salyalar saçarak, küfürleri ardı arkasına sıralıyordu. Kadın kanlar içinde, bitkin bir biçimde yerde, adamın ayaklarının dibinde yatıyordu. Vahşileşen adam, tekmelediği, bıçakladığı yetmiyormuş gibi, arada kadını dürtükleyerek kendine gelmesini sağlıyor, sonra yeniden bıçaklamaya devam ediyordu.
Yerde bilinçsizce yatan kadının gözlerinden yaşlar akıyordu ama, o ana kadar aldığı yaraların etkisiyle bütün bedeni uyuşmuş, artık hiçbir şey hissetmiyordu. O an aklından geçen sadece ölmekti. Ölürse, yıllardır çektiği işkence sonucunda o an yaşadığı olaylar ve ruhundaki eziklik bir anda ortadan kalkacaktı biliyordu. Adam hala bıçağı savuruyor ve kadının vücuduna saplayıp çıkarıyordu.
İşin garibi, adliye iki adım ötelerindeydi ve adamın bütün öfkesi karısının kendisini boşamasıydı. Adliye önünde polis ekipleri olmasına, orada halkın toplandığının görülmesine rağmen kimse müdahale etmiyor, edemiyordu. Kadının üzerindeki gömleği, yattığı yerdeki kaldırım taşları kanıyla aynı renge boyanmıştı. Hala acıyla kıvranıyordu. Adam, hiddetle ayağa kalkıp kadının kafasına sert bir tekme savurdu. Kadın o an tamamen hareketsizleşmişti. Kadını dürtükledi, bir iki tekme daha attı. Öldüğünü sanıp, oradan elini kolunu sallayarak, ağzında salyalara karışmış küfürlerle çekip gitti.
Kadın, kızıl bir gölün içinde, gayri ihtiyari beyninde Allah'a yakarışıyla "allah'ım yalvarırım al canımı ve kurtar beni!" duasıyla kalakaldı. Toplanan insanların gözünde vefasız bir vahşetin yarattığı vahim bakışlar asılı kaldı... şiiradamı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Halka Açık Vahşet
Short StoryÇevrelerine toplanan insanlardan anlamsız uğultular yükseliyordu ama kimse bir şey yapmaya cesaret edemiyordu. Bırakın bir şey yapmayı; yanlarına bile yaklaşamıyorlardı. Adam durmadan bıcağı kadının vücuduna saplayıp çıkarıyor, ağzından salyalar saç...