Dudaklarını çekti ve anlını anlıma yaslayıp acı acı gözlerime baktı.
"Gitme."
"İşimi zorlaştırıyorsun Olly."
"Bana Olly demeni istemiyorum. Sadece sen Ogge de."
"Lovisadan hep nefret ederdim zaten." Aramızda ki duygusallık uçup girmişti adeta.
"Çok iyi dövdün ama. " dedi sinsice sırıtarak.
"Zaten sana salak salak tweetler atıyodu. Cidden çok sinirimi bozuyordu. Felix sadece onu vücudunun kıvrımları için seviyordur. Belkide yatakta iyidir kim bilir."
"Neden hala burda mal mal dikiliyoruz? "
"Önümde dikilen sensin."
"Ama kabul et. İyi bi öpüşmeydi." Dedi yine sırıtarak ve geri çekildi.
"Seni pislik." Dedim ve sırtına çıkıp yumruğumla saçını karıştırdım.
"Hey saçıma dokunma." Dedi kahkaha atarak ve salona girdi.
"Hala burdamı o gerizekalı." O cırtlak sesle kulaklarımı kesip çöpe atasım geldi. O nasıl bi sestir. Oggenin sırtından indim.
"Burda olduğumu algılayamıyorsan hissettirebilirim. " dedim yumruğumu ovarken. Omar haricinde hepimiz salondaydık.
"Lovisa. Bence artık eve git." Dedi Felix. Oda farkındaydı o kızın ne kadar mal olduğunun. Ama sadece Felix cidden kızlara fazla anlayışlı davranıyordu. Lovisa hayretle Felixe baktı ve ayağa kalktı.
"Sana gününü göstereceğim lanet kaltak." Dedi parmağını bana doğru sallarken.
"Bekliyor olacağım." Dedim sakince ve gülerek. Ayaklarını yere vura vura salondan çıktı ve kapıyı sertçe vurdu.
"Omar nerde? " dedim kapının kapanmasıyla.
"Yukarı çıkmıştı en son." Dedi Oscar. Bunu demesiyle merdevenlere doğru yol aldım. Sadece Ne yaptığını merak etmiştim. Omarın odasının önüne geldiğimde içeriden öğürme sesleri geliyordu. Kapıyı hemen açtım. Odadaki banyonun kapısı sonuna kadar açıktı. Hemen banyoya girdim.
"Omar ?!? İyi misin ?? Neyin var?? " dedim telaşla. Omar kafasını kulozetten kaldırdı ve lavoboda ağzını yıkayıp çalkaladı. Ardından bitkin bakışlarını bana gönderdi.
"Sanırım hasta oldum." Dedi. Elimi hemen anlına koydum. Elim terli olduğu için ve ateşinin olup olmadığını anlamadığım için dudaklarımı anlına deydirdim.
"Aman tanrım?!! Omar ateşin var?!!" Dedim. Üstünde yaz olmasına rağmen kalın bir kazak vardı.
"Aşağıya in. Koltuğa uzan ve şu üstündeki kazağı çıkar. Ben hemen gelicem." Dedim. Kafasını usulca salladı ve ayaklarını yere sürte sürte odadan çıktı. Hemen bir tasa soğuk su ve başka bir tasada sirke koydum. Birde eskimiş bez parçası bulamadığım için eskimiş tişörtleri yırtmak zorunda kaldım. İki tası ve bezleri alıp hemen salona indim. Omarın yattığı koltuğun yanına dizlerimin üstünde oturdum ve saçımı tepemde dağınık bir topuz yaptım.
"Başın ağrıyo mu ?" Dedim.
"Hayır. Sadece çok fazla üşüyorum ve boğazım ağrıyo." Dedi kısık bir sesle.
"Çocuklar biriniz eczaneye gidebilirmi ?" Dedim.
"Ben giderim." Dedi Felix.
"Antibiyotik alır mısın ve Süpermarkettende da sıcak içecek bişeyler al." Dedim bezleri soğuk suya batırırken.
