Yeni Avcı

15 2 0
                                    

İlk hikayem arkadaşlar beğendiyseniz ve daha fazla bölüm gelmesini istiyorsanız yorum atın lütfen

Merhaba ben Metma bana inanamıycaksınız ama suanda boyu yaklaşık 1.30 derisi godzilla kadar sağlam dişleri 10 köpekbalığı keskinliğinde sümüksü siyah bir dışkıyla kaplı bir yaratikla savaşıyorum bu nasılmı oldu en başından anlatmak gerekirse

2045 yılında doğdum ve o yılda son avcı Mert hayatını kaybettı çok garip bir isim ama o işinin en iyisiydi bu kadar erken yaşta ölmesi büyük şanssızlık çünkü ondan sonra başka bir avcı gelmedi ne yazıkki ben de doğduğumdan beri onun gibi bir canavar avcısı olmak istemişimdir neyse nerde kalmıştım heğ tamam dünyanın heryeri istila edilmişti sadece senizli diye bir yer kalmıştı yaşam olan ama burasıda 2 ye bölünmüştü bir tarafta sokakta kalan evsiz çocuklari alan onlari gelecek vaad eden işlere atayan bilim insanlari bir taraftada yaşamamiz için yiyecek sağlayan köylüler ben iste o köylülerden biriydim açıkçası ailem tarafından pek sevilmezdim oyüzden ektiklerimizi yemeye nezaman bir yaratık gelse onu ben püskürtürdüm ve bunu yaparken kendimi Mert gibi hissederdim

Birgün yine bir canavar gelmisti bu herzaman gelen ekinleri çalan canavarlardan çok daha farklıydı
Farklılıktan kastım konuşmasıydı aslında tam olarakta konuşmuyordu git diyip kafasini geldigi yöne çevoriyordu ben biraz ürkmüştüm açıkçası tamam ürkmek değil korkmuştum çünkü geldiği yer karanlik bir yerdi ve içerde daha fazla yaratik olabilirdi yinede Mert i düşünüp onun kadar cesur olduğumu hayal edip ona saldirmaya çalıştımama o çok ustaca kaçıyordu bende ona vurmak için okadar uğraştım ki evden ayrilmıştım ben daha önce evden hiç ayrılmamıştım korkuyordum o konuşan canavarıda gözden kaybetmiştim zaten soğuk karanlık ve 2000 lerden kalma magazaların olduğu biryerdeydim geri dönüş yolunu bilmiyordum birsürü tünelden geçmiştim tek yapabileceğim yoluma devam etmekti ama o canavarlara karşı elimdeki süpürge bir işe yaramazdı süpürgenin ucunu çıkardım yerde bulduğum kırık camlar süpürgenin uc kısmına tuttum sonra yerdeki kablolardanbirini aldim ve dolamaya başlarım kabloların arasından kayıp gidicegi icin cörabimla sıkılaştırdım artık kendimi az çok koruyabilirdim ama yinede tam hazır olduğumu hissetmiyordum ki bir çöp kutusu gördüm ve kapağıni aldım onu kalkan olarak kullanıcaktim ama yine hazır olduğumu hissetmiyordum çöp kutusunun içindeki dergileri yeleğimin içine sıkıştırdım artık gitmeye hazırım dedim ve ilerlemeye başladım yerler ıslak ve kaygandı içimde kötü hisler vardı 9.doğumgünümde bile bukadar korkmamıştım pastanın içinden bir slatrep çıkmıştı bu vücüdu yumuşak ve hareketli ve herşeyi yiyebilecek durumda olan bir yaratiktir aslinda düşündümde komikmiti çünkü babam koltuğun üstüne çıkıp a... diye sövüp tavandaki garip yuvarlağımsı şeyi çekmişti ve o canavarın üstüne düşmüştü canavarı öldümü diye kontrol ederken canavar son nefesini arkatarafından verdi ben bunlari düşünürken islak olan zeminden ayrıldığımı fark ettim ve demir bir kapiya gelmiştim çok sağlan ve büyük görünüyordu üstünde garip semboller vardı ilk sembol "B" u şekildeydi diğerleri ise "i,l,i,m" böyle ne olduğunu anlamamıştım ki yukardan şeffaf bir duvardan yüzüme ışık geldiğini fark ettim ki birisi bana sordu kimsin sen dedi ben kekeleyerek Metma dedim nerden geliyosun dedi ben ben bilmiyorum çok üşüyorum kapıyı açarmısınız dedim adam şeffaf duvardan uzaklaştı ve kapi birden açıldı içeride birsürü insan vardı ve hepsi şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu çoğu beyaz bir sey giyiyordu birtane kahverengi ceketli bir kadin bana yaklaşarak burda ne arıyosun Metma dedi kaďın çok güzeldi yeşil gözlü dalgalı ve sarı saçlı tenrengi oldukça açık boyu 1.75 civari birisiydi ben sorusunu fazla bekletmeden kayboldum dedim nasıl bir yerde yaşıyordun dedi ben tekrar evime dönmek istemiyordum orda beni seven kimse yoktu burda yeni insanlarla tanışıp yeni bir hayata başlayabilirdim belkide canavar avcısı olabilirdim oyüzden cevabım hatırlamıyorum oldu kadin yüzüme bakti ve burda kalabilirsin dedi ama bir şartla ben ona bakip ne olursa dedim ve oda biz burda hepimiz bir isle uğraşıyoruz dedi sende burda bir işe başlamalısın dedi bana bende kabul ettim sonra baska bir kız geldi adının edzin olduğunu söyledi ve yorgunsundur dedi sana bir oda ayarlıyalım dedi ve onu takip etmemi söyledi biraz ilerledikten sonra bir mağazanın içine girdik merdivenlerden aşağı indik ve bir korudorda durduk ve bana 13.odanin benim olduģunu söyledi kendisi 12.odada kaliyormuş bana arkadaş olabileceğimizi söyledi ve gitti bende odama girdim odamda herşeyin yansımasını gösteren sert bir madde vardı karşısına geçtim ve içinde saçları sarıyı andıran ama sarı olmayan kahverengi gözlü küçük ağızlı orta uzunlukta burnu olan kulaklari kafasina yakın normalden fazla ama aşırı kasları olmayan geniş omuzlu biri vardı ve ben ne yaparsam aynısını yapiyordu biraz sonra odamin kapsi çaldı içeri edzin geldi edzin de güzel bir kızdıuzun kıvırcık ve siyah saçlı dev gibi gözleri büyük dudaklari olan bir kızdı neyse içeri gir dedim oda içeri geldi ona yansimalari gösteren aynayı gösterdim bana bakti ve hafifće gülerek onun adi ayna dedi su içindekide senin yansıman dedi ve bana neden karanlıkta oturduğumu sordu bende hava karanlık dedim lambayi kullana bilirsin dedi bana ve ven o ne dedim yukaridaki yuvarlağımsı şeyi görüyomusun dedi o odaya ışık verir dedi burdaki düğmeden onu açabilirsin dedi ve düğmeye bastı işik açılmıştı tüm oda aydınlanmıştı sanki sabah olmuş gibiydi karanlikta göremedigim bir sey fark ettim duvarda duruyordu onun ne olduğunu sordum bana saat dedi zamanı gösteriyormuş şuanda saatin 6 olduğunu ve yemek saati olduğunu söyledi ve beni yemekhaneye götürdü yemekler herzamankinden geç geldiğini söyledi ben şeffaf duvardan dışariya bakmak istediğimi söyledim başta anlamadı ve sonra camdan mi bakmak istiyorsun dedi bana gülerek bende evet dedim ve gel beraber bakalim dedi bende başımla onayladım camdan baktığımızda benim eski evimdeki komşumuz Fahit i gördüm yüzümde şaşkınlık vardı Edzi bunu fark etti ve ne olduğunu sordu bende bu adami nerden taniyosunuz diye sordum oda bize köydeki yiyeceklerden getiriyor bizde bu sayede aç kalmıyoruz dedi ben açım yemek yiyelimmi dedim olur dedi ve yemeğe geçtik yemekler köydekiyle neredeyse ayni taddaydi yemekten sonra beni kapida sorguya alan o güzel kadin yanina çağırdı bu arada Edzinden öğrendiğime göre adi Elsi ymiş neyse Elsi bana neylerde iyi olabilecegimi sordu bende canavarlarla savaşmakta iyi olduğumu söyledim ama o yaşımın küçük olduğunu ve bu konuda tek bilgi sahibi olan adamin 15 yıl önce öldüğünü söyledi ben biliyorum ama beni bir deneseniz gerçekten pişman olmazsınız dedim bana bakti ve silah geliştieme uzmanlarının yanına uğramamı söyledi Elsi nin odasindan yada ofisinden tam olarak neresi olduğunu bilmediğim yerden çıktım ve kapıda beni Edzin karşıladı ona silah uzmanlarının yerini sordu ve orda ne yapicaksın yoksa onlardan birimi olucaksın bu harika dedi bende hayır dedim şaşkın bir yüzle orda ne işin olabilir ki başka dedi bende ben yeni avcı olucam dedim Edzin bunu yapmak istediğine eminmisin dedibende bu benin en büyük hayalimdi ve bunu artik gerçekleştiribilirim dedim Edzin endişeli bir yüzle tamam beni takip et dedi heryeri demirle kapli bir yerdi içeride bomba patlasa kimsenin ruhu bile duymazdi Edzin kapıyı çaldı ve çağla dedi bu Metma yeni gelen dedi çağla tanıştığıma memnun oldum dedi çağla boyu 1.68 ile bir 1.73 aradinda olan siyah sacli siyah gözlüs siyah tenli siyah bir kızdı ama gerçekten güzeldi
Burda ne aradığımızı sordu bende ben yeni avcıyım dedim çağla vay canina dedi bunu yapmak isteyen biriyle hiç karşilaşmamıştım dedi ve bizi içeri aldı ve bize geliştirdikleri silahlari göstermeye başladı hepsi uzun mesafemi diye sordum ve içerden birisi bize doğru yaklaştı adım berkay dedi yakın mesafe silahlarla ben uğraşıyorum dedi berkay dağınık ve kıvırcık saçlı uzun boylu kalipli yeşil gözlü birisiydi tanistigima memnun oldum dedim oda bebde yeni avciyla tanistigim icin memnun oldum dedi beni takip et dedi ve bana yakin mesafe harika silahlar göstermeye basladi ben hafif ama güçlü birsey istedigimi soyledim
bana benden önceki avcının silahını verebilecegini soyledi ben çok heycanlanmıştım Mert in kullandığı silahı kullanicaktim silahi gördüğumde cök şaşirmıştım bu sıradan bir palaydı berkay bana bakti ve merak etme bu sıradan bir pala değil dedi elektirik alev ve lazer kaplama yapabilirsin istedigin zaman ve çok fazla düşmanla savaşıyorsan diye de arkasinda bir pala ucu daha çıkıyor ve çift başlı oluyor dedi buda savasta kolaylık sağlıyor dedi ayrıca sana bir kancalı tabanca birde gece görüşü gözlüğu vericem dedi birde ne olur ne olmaz diye birde lazer magnum vericem cok guclu ama yavaş bir silahtir kurşun bulmana gerek yok kendini şarj edebilir sana sıkıntı çıkarmaz yani dedi ve beni hazırladılar sonra Elsinin yanına gittim ve bana ilk görevimi verdi bir goslik yakalamam gerekiyordu beni yasadiğimiz yerdeki kilitli mağazaların icinde olabilecegini soyledi gorevi kabul ettim ve hemen kilitli bir magazaya gittim kapida 2 nöbetçi duruyordu kapiyi açarmisiniz dedim bana kim olduğumu sordular yeni avcı olduğumu söyledim ve alayci bir şekilde sen mi dediler sonra Elsi geldi ve evet dedi yeni avcı o şimdi hemen kapiyi açın ve onunla ordan bir goslik yakalayin dedi nöbetçiler korkarak peki Elsi dediler kapiyi açtilar önden ben girdim nöbetçiler arkadan geliyordu ben dolaplari karıştırıyordum belki önemli birşey bulurum diye nöbetçiler de etrafa bakıyorlardı sonra nöbetçilerden biri goslik diye bagırip kacmaya basladi diğeride onunla beraber kacmaya basladi ben icerde duruyordum nefesimi tutmustum inun sesini duymaya çalışıyordumama hiç ses duymuyordum ki bir den üstüme atladi ben refleks olarak yere eğildim ve dolabin üstüne düştü acı bir ses çıkardi onun kedisine gelmesine izin verenezdim hemenno garip kollarini tutmaya calistim ama size soyledigim o sümüksü yapidan dolayi ellerim kayıyordu bende yeleğimi çıkardim ve üstüne geçirdim ve biraz direnmeye başladışapkamdan tutup kaldırdım onu ve çıkışa doğru ilerlerken birden bir ses duydum ve arkama baktim ve baska bir tane daha goslik vardi ve bana saldirdi tam üstüme atlarken kafasına gelişine bir tekme attim ve yere düştü sersemlemişti bende fırsattan istifade hemen kaçtım nöbetçiler korkarak içeriye bakiyorlardi ben disari çıkınca beni alkışlamaya başladılar ama ben nöbetçilere kapıyı kapatsanıza lab diye bağırıyordum nöbetçiler gelen goslik i görünce korkarak kapıyı kapattılar herkez şaşkın bir biçimde bana bakıyordu Elsi geldi ve yakaladınmı dedi bende tabiki dedim

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 12, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

2060Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin