1.Bölüm

2.4K 42 2
                                    

(Not: bu bir devam hikayesidir..)

Her şey bu masada başladı. Peki bu masada mı bitecek? Hiç sanmıyorum bayım daha baştayız. Ve bizler her zaman derinlere iner ve daha da batarız.

Daha batacağımız çok çukur dalacağımız çok kuyu varken hımm bu masa bizim için küçük...

Hayatlarımız daha yeni şenlenmeye başladı. Sizce de öyle değil mi? Ahh bu uğurda ne kadar fazla can yaktık. Belki daha başındayız başlarda olur böyle şeyler biz ileriye bakalım ne dersiniz bayım?

Sizce de fazla uzamadı bu konuşma? Kesinlikle artık bitirelim de diğerleri şüphelenmesin. Sonuçta bunlar sizinle benim aramda unutmayın her zaman bir oyun kurucu vardı. Peki bizler aynı takımda mıyız yoksa ayrı dünyalardan mıyız?  Bence yol yakınken benim tarafıma geçmelisiniz.

Ahh yine de bu size kalmış ama unutmayın ben değil siz bana geleceksiniz. Bunu daha önceden de söylemiştim. Tekrarlamaya gerek yok. Neyse uzatmayalım sizin o masum suratınız nasıl işlere karıştıklarını biliyor mu?

Hımm hiç sanmıyorum. Ama üzülmeyin size zarar gelmeyecek. Yani şuan da böyle kim bilir her an her şey olabilir. Her an birbirimizden nefret edebiliriz. Benim gibi bir insan için gayet makul bunlar evet konumuz da bu değil zaten.

Siz ve ben...

Babanız bu işten sağ kurtulabilecek mi orası size kalmış. Ben sadece yardım kısmındayım. Tabii ucu bana dokunursa bu hiç iyi olmaz. Sizde biliyorsunuz son zamanlarda fazla agresifim. Ama bunu size yansıtmamaya çalışıyorum.

Üzülmeyin elimde sinirimi atacağım bir oyuncağım var. Şimdilik onunla idare ediyorum.

Tam altınızdaki bodrumda benim sinirlerimi emmek için bekliyor. Ahh siz duymuyorsunuz ama ben onun sesini buradan duyuyorum. Haykırışlarını, küfürlerini dili fazla uzadı bu aralar neyse keseriz merak etmeyin o benim işim.

Sizi de ilgilendirmez zaten öyle değil mi? Şu küçük dünyanın bize oynadığı oyuna bakın hele babanız hiç iyi işlere karışmamış bakıyorum da.

Hımm onun hakkında güzel ve temiz fikirlerim var. Biliyorsunuz o çatı katına birlikte çıktık. Hatırlıyor musunuz o günü?

Ahh bende hatırlıyorum. Bana kilidi açacak mı açamayacak mı diye bakışlarınızı hatırlıyorum. Kapının kilidi açıldığı zaman bana şaşırarak bakmanızı hatırlıyorum.

Sizi şaşırtmayı seviyorum bayım bunu biliyorsunuz. Neyse içeriye girdiğiniz zaman ki yüzünüzün halini görmenizi isterdim.

Ahh gözlerinizin mavisinin nasıl parladığını görmenizi isterdim. Annenizin kokusu burnunuza dolarken ki hislerinizi...

Hepsini biliyorum ama sizinde görmenizi isterdim. Annenizin eşyalarına dokunurken ki yüz ifadeniz nasıl desem...fazla çocuksuydu.

Yıllar sonra annenize ait bir şeylere dokunmanın verdiği huzuru gördüm mavi gözlerinizde.

O mavi gözlerinizdeki duygu patlamaları ahh hiç unutamayacağım bir manzaraydı. Ve ben bu manzarayı hayranlıkla seyretmiştim. Her bir hücrenizi incelemiştim. Her yüz ifadenizi beynime kazımıştım. Gülümsedim bunları hatırlamak bana iyi geliyordu.

Kesinlikle o gün hayatınızdaki en mutlu gün değildi ama anneniz vardı değil mi? Nasıl kötü olabilirdi.

Birkaç resim birkaç eşya almıştınız annenizden hatıra olarak. Ahh o çocuksu mutluluğunuz hala gözlerimin önünde.

Mai ve SiyahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin