Kürtçe'nin dil birliği hep tartışmalı bir konudur. Bunun temel sebepleri; Kürtçenin çok lehçeli olması, ortak bir alfabesinin olmaması ve Kürtçe'nin, Irak'taki Federal Kürdistan Bölgesi dışında eğitim dili olmamasıdır. Latin, (Türkiye) Arap (Irak, İran, Suriye) ve Kiril (Rusya, Türkmenistan, Kazakistan) alfabelerinin kullanılması da Kürtlerin, Kürtçe'den 'tek bir dil' yaratamamasının sebeplerinden biridir. Tabi temel faktör, Kürtlerin dört ülkenin (Türkiye, Suriye, Irak, İran) sınırları içinde yaşamalarıdır. Hem yaşadıkları ülkelerin yönetimleri tarafından baskı altında tutulan, hem de devletlerin sınırlarından dolayı birbirileriyle ilişki kuramayan Kürtler, dil birliklerini sağlayamamaktadır. Bu durum dil kadar ulusal birliğin de gelişmesini engelleyen bir faktördür. Bu yazıda Kürtçe'nin eksi ve artılarıyla bir analizi yapılacaktır.
Önce Kürtçe'yi tanıyalım. Kürtçe; Hint-Avrupa dil ailesinin batı İran koluna ait bir dildir. Farsça, Urduca, Osetçe, Peştuca ve Tacikçe dilleriyle akrabadır. Bu konuda kanıtlarımız şunlardır:
a) Kürtçe'nin Hint-Avrupa dil ailesi içinde bulunduğunun temel kanıtı, Kürtçe'nin bükümlü (çekimli) bir dil olmasıdır. Kelimeler ek aldıklarında ya da tamlama yapıldığında, kelime köklerinde değişiklik olur. Fiiller de zamanlara göre çekildiklerinde bükülmeye uğrarlar. Eğer bu özellik varsa dilin Hint-Avrupa dil ailesinden olduğu kesinleşiyor. (Ayrıca Sami dillerinde büküm özelliği vardır.) Bunun için Türkçe-Kürtçe karşılaştırması yapacağız.
Kürtçe: şivan, diran, bajar, zilam, xulam, beran gibi kelimelerle tamlama yapıldığında kelime kökü bozulmaya uğrar. İkinci hecede bulunan 'a' harfi 'ê' olur.
Tamlamalar: Darê şivên, êşa dirên, kolanên bajêr, destê zilêm, simbêlê xulêm, qloçê berên gibi.
Türkçesi: çoban, diş, şehir, adam, uşak, koç.
Tamlamalar: Çobanın değneği, Dişin acısı, şehrin caddeleri, uşağın bıyığı, koçun boynuzu. Görüldüğü gibi aynı kelimelerin Türkçeleriyle tamlama yapıldığında kelime köklerinde herhangi bir bozulma olmuyor.
Almanca'da da aynı özellik vardır. Ama bu dilde kelimeler çoğul hale getirildiğinde kelime köklerinde değişiklik olur.
Örneğin: Buch, Mann, Blatt, Stuhl, Sohn, Ball (Kitap, Adam, Kağıt, Sandalye, Oğul, Top) kelimeleri çoğul hale gelince sesli harfleri değişikliğe uğrar: Bücher, Männer, Blätter, Stühle, Söhner, Bäller. (Kitaplar, Adamlar, Kağıtlar, Sandalyeler, Oğullar, Toplar).
Görüldüğü gibi büküm olayı farklı şekillerde hem Kürtçe'de hem de Almanca'da vardır ama Türkçe'de yoktur.
Fiil için ise şöyle bir örnek verebiliriz;
Kürtçe: Tu dibînî, Tê bibînî, te dît, te dîtibû, te ditibaya, tu nabînî (kelime kökü 'dît-in'). Türkçe: sen görüyorsun, sen göreceksin, sen gördün, sen görmüştün, sen görseydin, sen görmüyorsun. (kelime kökü 'gör-mek')
Almanca: du siehst, du wirst sehen, du sahst, du hast gesehen, du würdest sehen, du siehst nicht. (kelime kökü 'seh-en').
Kürtçe ve Almanca dillerinde, fiildeki bozulma net olarak görülmektedir.
Bükümle ilgili son örnek ise zamirlerdir. Kürtçe'de şahıs zamirleri, iyelik (sahiplik) zamirlerine döndüklerinde bükülmeye uğrarlar. Bu bükülme sonucunda kelimeler tamamen değişikliğe uğrayabilirler. Burada Türkçe, Kürtçe ve İngilizce karşılaştırması yapacağız.
Kürtçe şahıs zamirleri: Ez, Tu, Ew, Em, Hûn, Ew.
İyelik zamirleri: Min, Te, Wî (eril), Wê dîşil), Me, We, Wan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kürtçe üzerine
RandomBu yazıda kürt dilinin farsçayla olan ilişkisi ve temel özellikleri yer almaktadır