*HERKESE MERHABA. ÇOK FARKLI BİR HİKAYE İLE KARŞINIZDAYIM. UMARIM BEĞENİRSİNİZ. (MULTİMEDİA: DEFNE)*
Yine sıkılıyorum yine yine ve yine... Sıkılmaktan başka bir şey yapabilseydim keşke... Keşke kendim ve peri annemden başkası olsaydı şu hayatımda bu şatodan başka bir yere adım attığım yok ki...
"Defne, kızım ben geldim. Neredesin sana bir sürpriz getirdim." Sonunda peri annem de geldi. Onu çok seviyorum. Çünkü her geldiğinde eli dolu oluyor. Belki biraz bencilce bir düşünce olabilir ama Hediyelerini seviyorum.
"Hediyem nerede peri anne?" dedim. Defne kızım sana bir teklif getirdim." dedi ve beni biraz şaşkınlığımla bıraktı. "Sana teklifim şu..." şuan heyecandan ölecek gibiyim. "...başka birinin bedeninde yaşayacaksın."
Peri annemin söyledikleri karşısında kalakaldım. O ciddi miydi? Başka birinin hayatını yaşamak mı, bu mümkün mü? Ben kendimle savaşırken peri annem konuşmaya devam etti. "Biliyorum bu biraz çılgınca hatta çok çılgınca. Ama bu sadece bir teklif karar senin." dedi. Ben de "Teklif ettiğin kişi kim, sormasaydım meraktan ölecektim." dedim. İlgili olduğumu düşünerek gülümsedi. Sanırım bu önemli bir teklifti.
Kahverengi saçlarımı önümden çekerek "Bu kişi senin gibi 18 yaşlarında sarı saçlı mor gözlü bir ünlü. Dünya'da çok tanınıyor. Ama geçen gün trafik kazası sebebiyle öldü. Eğer öldüğü duyulursa Dünya'da çok büyük felaketler kopar. Bu yüzden biz koruyucu melekler bir plan kurduk. Eğer kimse tarafından tanınmayan bir dünyalı bulursak Dünya'daki olası felaketi durdurabilirdik. Bu yüzden ben de seni seçtim. Sen onun bedenine girersen onun gibi yaşayabilirsen Dünya kurtulabilir tatlım. Bir kahraman olmaya ne dersin?"
Bu gerçekten büyük bir teklifti. Bir dünyalı olduğumu biliyordum. Bunu küçükken öğrenmiştim. Peri anne beni bir depremden kurtarmıştı. Ailemi kurtaramamış olsa da. Ama ona yine de borçluydum. Borcumu ödeme zamanı sanırım gelmişti. Ama birkaç sorum olacaktı. "Bu kız nasıl mor gözlü olabilir di ki?" Bunu sesli söylemiş olmalıyım ki peri anne bana "Çünkü o kızın da annesi bir periydi. Yani bir melezdi. Ama dünyalılar gözünün lensli olduğunu sanıyordu." Annesinin bir peri olmasına şaşırmamış değildim. Ama bundan daha önemli konular vardı.
"Peri anne, peki nasıl yapıyorlar şu ruh değiştirme işini?" diye sordum merakla. O da bana "Bu atalarımızdan kalma çok zor bir sihirdir. Bunu ancak 3 büyük peri yapabilir. Toprak perisi, Su perisi ve tabi ki Hava perisi..."diye karşılık verdi. Bu işin bu kadar büyük olduğunu bilmiyordum. Bu periler ancak çok önemli işlerle uğraşırdı. Demek ki dünya gerçekten büyük bir tehlike altındaydı. "Bunun bu kadar önemli olduğunu bilmiyordum peri anne. Bu işin altında başka bir iş olmadığına emin misin?" dedim. Peri annemse gözlerini benden kaçırarak "Aslında malesef var..." dedi.
Bu işin altında bir iş olduğunu biliyordum zaten. "Dünyayı tehdit eden bir şey daha var. Bu ölen kızın annesi dediğim gibi bir periydi. Ama çok güzel bir periydi. Bu yüzden çok da seveni vardı. Onu seven biri ise... Malesef Ateş perisiydi." Bunu duyunca ağzım açık kaldı. O 4 büyük perinin başıydı eskiden, aslında başı olmaya zorluyordu herkesi. En büyük ve en iyi olmaktan başka istediği yoktu. "Ama Asya'nın annesi bir dünyalıya aşıktı ve o dünyalıyla evlenip Asya'yı dünyaya getirdi. Böylece Asya'nın annesi yani Serra'nın tüm sihir özü Asya'ya geçti ve Serra sihirsiz ve ölümlü kaldı. Bu yüzden senin de karşılaştığın o depremde o da Asya'nın babası Doğuş da öldü Asya'yı da başka bir peri anne kurtardı. Ama onlar dünyada yaşamaya karar verdiler. Çünkü Ateş perisi onu Setopya'da bulurdu. Asya geçen ölünce de Serra'nın tüm sihir özü Asya'nın bedeninden çıktı ve Asya'nın hayatında hiç görmediği ve hiç bir dünyalının tanımadığı bir kıza geçti... Defne o kız sensin tatlım. Bunu SÖB yani sihir özü bulucu ile anladık. Ama bunu biz anladıysak Ateş perisi de anlar. Ama Ateş perisi bunu anlarsa o tüm sihir özünü alır ve o bedeni de yok etmiş olur. Hemen Setopya'dan uzaklaşıp başka bir kılığa girmelisin bunun için en uygunu da Asya çünkü eğer onun sihir özü sana uymuşsa bu demektir ki siz ruh eşisiniz bu yüzden ruhlarınız uyuşuyor. Ve böylece Asya'nın hayranları da üzülmez. Bir taşla iki ejder ha ne dersin kızım?" "Ne zaman başlıyoruz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonun Başlangıcı
Science Fiction"Bu karar hayatımın hem sonunu hem de başını belirleyecekti" **** **** **** -Bu iş için şu hayattaki en önemsiz ve tanınmayan bir genç kız bulmalıyız efendim... -Peki öyle bir kızı nereden bulac...