MUHTEŞEM ÜÇLÜ #Wattys2015

BÖLÜM 4 PART 3 :GEÇMİŞ SON

Mrb sevgili ve sayın okuyucularım !!!

Yeni kitabım Kelimelerin Gücü ne göz atmayı unutmayın^^

Bu bölüm hakkında pek bilgi veremeyeceğim.Merakla okumanızı istiyorum çünkü.Sadece geçmiş olayın son bulacağını dile getirebilirim anca.

İyi ve keyifli okumalar ^^

Okurken değerlendirmeyi yani

Vote + yorum bırakmayı

Unutmayın :D

Çift ,sadece ama sadece kaçırılan kızlarını kurtarmak için istenilen parayı hazırlamaya odaklamıştı kendilerini.....

Nilufer hanım ve Sinan bey biricik kızları Sena yı kurtarmak için istenilen parayı yani 1 milyon doları hazırlamaya odaklanmışken bir yandan da biricik kızlarının ne durumda olduğunu merak etmiyor değillerdi.

Aç mıdır ? Korkuyor mudur ? Sena nın başına bir şeyler gelmiş midir ? Sena ya dokunmuşlar mıdır ? Ya da canını yakmışlar mıdır ??

diye içlerinden kötü kötü düşünceler geçirmiyor değillerdi. .Nilufer hanım bu gibi düşünceleri aklından geçirdiği vakit gözyaşlarını tutamayıp içi parçalanmışcasına tekrardan ağlamaya başladı;ama Sinan bey ise ne kadar bu duruma üzülse de ağlayamıyordu.Ağlamak istese bile yapamıyordu .Zira onun soğukkanlılığını koruyup perişan olmuş karısına teselli olması gerekiyordu.Doğruyu söylemek gerekirse işi gerçekten zordu.Çünkü böyle durumlarda kim ,nasıl güçlü görünebilirdi ki ???

Sonuçta Sinan bey in de canından bir parçası olan biricik küçük kızı Sena , ne oldukları belirsiz olan kötü adamların rehinesiydi.

Kim bilir kızlarına ne yapıyorlardı .İste bu soru, Sinan bey ve Nilufer hanımın oldukları yerde kederlenmelerine ve acı çekmelerine neden oluyordu.Çok geçmeden Sinan bey ve Nilufer hanım bu gibi kötü düşüncelerden kendilerini arındırarak bütün samimi duygularıyla Yüce Yaradana yalvara yakara dua etmeye başlamışlardı.Zaten dua etmekten ve kızlarını kaçırdıklarını iddia eden adamların istemiş oldukları 1 milyon dolar parayı hazırlamaktan başka çareleri yoktu.Çünkü kendilerinin bu konuda elleri kolları bağlı gibiydi derken ....

Nilufer hanım ve Sinan bey , fidyecilerin istedikleri parayı henüz hazırlamış değillerdi.Aslında; kızlarını kurtarmak için istenilen para onlar için ellerin kiri gibi bir şeydi.Ne de olsa holding sahibi insanlardi .Ikisi de mirasyediydiler.Yani parayı bulmak gibi bir dertleri yoktu.Ama tek bir sıkıntıları vardı: O da Sinan bey in hiç şüphe çekmeden şirkete gidip muhasabeden bir milyon dolarlık parayı çekebilmesiydi.Tabii böyle söyleyince yapılması kolay bir iş gibi duruyordu ama ne yazik ki kolay bir iş değildi.Sıkıntı olan parayı çekmek değildı.Sıkıntı olan asıl şey :Parayı ,o koca şirketten ardında hiç şüphe bırakmadan çekebilmekti.Bu da neredeyse imkasız gibi bir seydi.Çünkü şirket çalışanları ,dikkatli ve meraklı kişilerdi.Şirkette ne var ne yok her şeyi araştırıp sorguluyorlardı.Yani bu gibi durumlara karşı burunları keskindi.Nerde pis bir koku varsa hemen o kokuyu alırlardı.

Sinan bey uzun süre bu mevzuyu düşündükten sonra :

- Hayır ,bunu yapamam .Anında şüphe çekerim.

diye içinden geçirdi.Bu konuda da haklıydı.Çünkü Sinan bey, ne kadar zengin de olsa tutumlu bir adamdı.Bir günde hiçbir şey olmadan; tutumlu olan patronun, şirketten 1 milyon dolarlık gibi büyük bir parayı çekmesi ,şirketteki çalışanların gözlerinden kaçmazdı.Anında Sinan bey i soru yağmuruna tuttururlardı.Bu yüzden Sinan bey in bunu yapmaya cesareti yoktu.Şimdi şu bir gerçekti ki fidyecilerin ,parayı hazır etmeleri için tanıdıkları süre iyice daralıyordu.Geriye parayı hazırlamaları için kalan süre 40 dk 20 saniyeydi .Çiftin bu konuda ellerini çabuk tutmaları gerekiyordu.Durum hala ciddiyetini koruyordu .O kötü,cani adamlar her an kızlarının canına kıyabilir ,geçen her saniye boyunca Sena nın canını yakabilirdi.Tanrım düşüncesi bile korkunçtu.Bu gibi adamların tek derdi paraydı.Para için kendilerini bile satabilecek potansiyellere sahiptiler.İşte o kadar iğrenç heriflerdi.Hem de insanların midelerini bulandırabilecek kadar derken