Aynur Doğan-Yar Ben Sana Eş Olam
****
1 Hafta Sonra.
Annesi Rojda'nın kapının ardından seslenmesiyle uzandığı yerden doğruldu Narin.
"Gel daye uyanığım"
Açılan kapının aralığından elinde tuttuğu gelinlikle içeriye girdi Rojda xanım. Kızının irileşen harelerini gördüğünde buruk bir gülümseme yerleşti yüzüne.
"D-daye ama bu!"
Rojda hanım elinde tuttuğu gelinliği yatağın üzerine dikkatlice yerleştirdikten sonra , kızının ellerini avuçları arasına alıp yatağa oturmasını sağlamıştı. Hemen yanı başına oturmuş ellerini saçları arasında gezdirirken titreyen dudakları aralanmıştı.
"Ondört yaşındaydım henüz. Babam demiroğullarına hamballık yapiyordu. Bir gün eve kolunu tuta tuta geldi. Koştum hemen yanına. Tarlada ayağı taşa takılmış yere kapanmış. Abimler de evde yok tabi istemeye istemeye beni gönderdi konağa. Git dedi bana, haber et. Tabi ne ben bilirim olacakları nede deden. Hiç unutmam kırmızı yemenimi bir telaşla taktım başıma. Ilk defa konağa gidicektim. Içimde bir merak gittim konağa. Aha şu heybetli kapıdan Içimde bir titremeyle geçtim o gün. Başım yerde kaldıramıyorum sadece yürüyorum. Sonra biri dikildi durdu karşımda. Korktum kaldıramadım başımı babamın dediklerini bi telaşla anlattım. Karsimdakinden ne ses çıktı ne başka birşey. Geldi bir deli cesaret. Kaldırdım başımı ki karşımdaki ne yağız, ne yiğittir. Öyle bir bakışı vardır ki içimi titreticek kadar. Gözlerine baktığım vakit sert bir kaya çarpmış gibi oldum. O vakit yüreğim denizlerin üzerinde kanat çırpınan martı oldu ,kuzum. Tutamadım yüreğimi çırptı kanatlarını uçtu o yağız delikanlıya. Yine ses etmedi bana. Usulca döndüm arkamı çıktım konaktan. Bir vakit sonra kendimi aha bu gelinliğin içinde onun karşısında buldum."
Kızının yüzünü elleri arasına aldı Rojda xanım. Derin bir nefes çekti içine. Devam etti laflarını.
" Önce abini aldım kucağıma. Babası gibiydi gözleri. Okyanusun o derin dalgalarını vurduğu kaya gibi sertti daha kundakta bakışları. Dedim babasının oğlu nede olsa. Sonra sen düştün önce karnıma, sonra yüreğime kuzum. Seni icimde hissettiğim ilk an dedim ki kızım olacak benim. Annesinin yoldaşı olacak. Babasının gözdesi olacak. Elim boş kaldığı her vakit kucakladığım bu gelinlik oldu kuzum. Benim nazlı narin kuzum. Hep dedim kendi kendime."
Kızının gözyaşlarını silerken seslice yutkundu Rojda hanım.
"Annesi gibi olacak benim kızım dedim. Abisi nasıl babasının kopyasıysa kızımda annesi gibi olacak dedim. Yetişecek dedim. Hergün gözlerimin önünde büyüyecek serpilcek. Sonra yüreği kuş olacak kızımın kanat cırpıp uçacak. Sonra gelecek annesine anlatacak dedim. O vakit sandığın kapağını açıp bu gelinliği sericem önüne dedim. Annesine getirdiği gibi kızıma da uğur getirecek bu gelinlik dedim."
Hıçkırıklar içini titretiyordu Narin'in. Başını annesinin göğsüne yasladı. Sessizce, usulca akıttı göz yaşlarını. Annesinin elleri saclarında hafif hafif gezinirken sımsıkı yumdu gözlerini. Gözlerinde biriken iri damlalar firar etmeye devam etti. Annesinin içini yakarcasına aldığı soluğu işitti Narin.
"Kader de böylesi varmış kuzum. Adı gibi narin kızım benim. Seveceksin kızım seveceksin. Zamanla alışcaksın. Kocanın gönlünü hoş tut kızım. Sen saygıda kusur etmedikçe arkanda olur. Üzmelerine izin verme kızım. Ezdirme kendini sakın ha. Ezdirmicem derken dik başlı da olma. Benim kızım nerde ne yapacağını iyi bilir. Kumanı karşına alma yavrum. Paylaşmaktan gocunma. Sana zorla yaşatılan bu kadere boyun eğmek zorundayız kızım. Üstesinden gelmek zorundayız."
Iç çeke çeke ağlayan kızının saçlarına gömdü yüzünü. Önce derin derin çekti kızının o güzel temiz kokusunu. Sonra derince bastırdı iki dudağını.
"Hadi biraz daha yum gözlerini kuzum. Yarın yolcumuzsun. Son birkez kokuna doya doya uyuyayım."
****
Başını kocasının göğsüne yaşlamış , kocasının üzerindeki gömleği sımsıkı avuçlamıştı. Hâlâ dinmeyen iç çekişlerine Botan'ın nefesi karışıyordu. Uyku tutmadı O gece Rojin'i. Deliler gibi sevdiği adamın sadece ona ait olmasının son günüydü. Yarın başka bir kadının yanında olacaktı. Başka bir kadına dokunacaktı. Başka bir kadına hakim olacaktı. Başka bir kadın yaslıcaktı göğsüne başını. Sımsıkı yumdu gözlerini Rojin. Içinde tuttuğu herbiri ayrı bir acının göstergesi olan gözyaşları usulca süzüldü yanaklarından. Kocasının gömleğine doğru rotasını kaybetmeden aktı.
Karısının bembeyaz suratına ağlamaktan kızarmış gözlerini yakıştıramıyordu Botan. Ama her defasında bu kadını ağlatmaktan da geri durmuyordu. Ilk gecesinde masmavi gözlerine bakıp söylediği sözleri anımsadı Botan. Karısının yanağından süzülen göz yaşını silerken seslice tekrar etti o gün kü sözlerini.
"Benden bir aşk bekleme Rojin. Benden yana umutlanma."
İçini çekip seslice yutkundu Rojin. Başını yasladığı yerden kaldırıp gözlerine baktı Botan 'ın. Daha sonra oda tekrar etti o günkü söylediği lafı.
"Ama ben senin karınım ağam!"
Derin bir nefes alıp devam etti Botan aynı şekilde.
"Buna lafım yoktur Rojin. Sen benimsin, ama ben senin değilim! "
Gözünden bir damla daha süzülüp aktı Rojin'in istemsizce. Iki gözünü yumdu güç almak istercesine sonra devam etti oda aynı şekilde tekrardan.
"Ben senin olduktan sonra gayrisi kabulümdür ağam!"
Kollarını karısının beline doladı Botan. O sırada Rojin'in başı eski yerini almış ellerini karnında birlestirmişti. Varlığını bir anlığına unuttuğu belirgin karına kaydı gözleri Botan'ın. Bir elini karısının karnında gezdirmeye başladı. Nefesini seslice verdi.
"Ben seni hiç mutlu edemedim değil mi Rojin."
Cevap aramaksızın sorduğu soruyla irileşen harelerini kocasına yöneltti.
"Yanılıyorsun Botan! Sen aşık olmadığın bu kadını tek bir bakışıyla göklere çıkaran adamsın. Seni mutlu edemeyen benim! "
Karısı gibi oda bakışlarını masmavi harelere dikti. Bu kadar belli etmişmiydi içini karısına. Birkez daha burkuldu yüreği.
"Beni mutlu edeli çok oluyor Rojin. Sen beni baba yapıyorsun daha ne yapacaksın." Sonlara doğru sesi kısılan Botan'ın yüzü acıyla kasıldı. Kendisini koşulsuz seven kadına içinde tuttuğu acıyı bir çırpıda itiraf etti o an.
"Korkuyorum Rojin! Köpek gibi korkuyorum ben. Daha sana kocalık etmeyi başaramayan ben nasıl babalık edeceğim! Ki onun üstüne bir başka kadına nasıl kocalık edeceğim! Ben yetememekten korkuyorum Rojin. Birine giderken birini öldürmekten korkuyorum. "
Yattığı yerden yavaşça doğruldu Rojin. Yüreğine o an düşen kor yaktı kavurdu içini. Kocasının çektiği acı zaten yeterince fazlayken burda durmuş kıskançlık ederek onu daha da üzmenin alemi yoktu. Ağlamayacaktı. Iki avucunuda yatağa bastırıp destek aldı. Kocasının dudaklarına uzanıp içine bastırmaya çalıştığı acıyı unutup tutkuyla öpmeye başladı. Kollarını Kocasının boynuna dolarken kırdığı dizini kocasının bacaklarının arasına yerleştirdi. Botan'ın ellerinin vücuduna her temas edişinde daha da yanıyordu. Kalçasını kavrayan iri parmakların etkisiyle aralanan iki dudağının ardından kocası dudaklarında hükmünü sürdürmeye devam etti.
Tuttukulu bir kaç dakikanın ardından nefes nefese alnını karısının alnına yasladı Botan.
"Hamilesin!"
"Bu gece seninim.Yarın için buna ihtiyacım var."
Karısının isteğine hayır demedi Botan. Dediğini yaptı ve yarını bi kenara bırakıp karısına tutkuyla sahip oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİRİNA DILEMIN
Ficción GeneralBir adam ve iki kadının hikayesidir. Acılarını omuzlamaya çalışan iki kadın , Ve iki kadın arasında kalan Botan Ağa'ya şahitlik edeceksiniz. Henüz aşkı tatmamış bir adam, Kocasına delilercesine aşık bir kadın, Berdel'e kurban edilmiş, evli...