''Günaydın Tatlım!''
''Günaydın baba! Sabah seni göremem diye düşünmüştüm.''
''Aradılar ve bana ihtiyaç olmadığını söylediler.Bende birlikte kahvaltı ederiz diye düşündüm ve geç gitmeye karar verdim.''
''Üzgünüm ama okula erken gitmeliyim.Bir proje teslimim var.''
''Daha dönemin başındayız..''
''Aslında ortalamak üzereyiz...''
Sesim sitem ediyor gibi çıkmıştı.Bu konu üzerinde oldukça sitemkar davranabilirdim ama bu aramızı açmaktan başka bir işe yaramazdı.Yinede ister istemez düşüncelerimi ona yansıtmadan edemiyordum işte.
''Gerçekten seninle bir kahvaltı iyi olurdu ama okul...'' dedim gülümseyip omuzlarımı havaya kaldırarak.
''Sözün olsun..''
''Anlaştık!''
''İyi dersler tatlım!''
''Teşekkürler..'' dedim ve gülümseyerek evden çıktım.Her zaman ki gibi Christian bıraktı.Artık ehliyet almak istiyorum!
Dünden sonra endişelerim daha da azalmıştı.En azından artık ne olduklarını ve bana zarar vermeyeceklerini biliyordum.Bunun verdiği rahatlıkla ders saatine kadar bahçede oturmaya karar verdim.Bugün hava güzeldi.Fazla güzel...
Güneş,ağaçların dalları arasından ışık huzmeleri şeklinde usulca yüzüme çarpıyordu ve ferahlatıcı bir rüzgar saçlarımı karıştırmaya yetiyordu.Ama böyle şeyleri fazla takmam ben.Takı-toka,makyaj,saç,kıyafet yada her neyse...Şu an bile etrafımdaki kızlara göre oldukça sadeyim.Bence okula gelmek için gayet uygun bir biçimdeyim.
Altımda dar bir jean,uzun kollu,siyah-beyaz şeritli salaş bir üst ve beyaz spor ayakkabılarım.Saçımsa her ne kadar doğal dursa da maşayla şekillendirilmiş biçimde dalgalı..
Ders saatinin yaklaşmasıyla kurulduğum yerden kalktım ve sınıfa doğru ilerlemeye koyuldum.Koridorda Lydia'yı gördüm ve açıkçası nasıl davranmam gerektiğini bilemeyince onu görmemiş gibi yapmaya çalıştım ama bunu bile başaramadım.
''Beverly!'' diye yanıma yaklaştı neşeli bir şekilde.
''Lydia!Ne var ne yok?'' Ah!Ne kadar da yapmacığım...
''Bu akşam doğum günüm var.Beacon Hills'te son doğum günüm,bu yüzden tüm okul davetli ve tabiki sende geliyorsun!''
''B-ben mi?''
''Evet,sen!''
''Ama Lydia...''
''Her neyse..Gitmeliyim.Akşama görüşürüz!'' diye sözümü kesti ve gülümseyerek yoluna devam etti.
Ah,Tanrım!Ben ve doğum günü...Cidden mi? Neden hayır diyemiyorsun ki? Şimdi bir de hediye işi çıktı..
**********
Okul çıkışında nereye gideceğimi bilmez bir vaziyette yürümeye başladım.Şehir merkezine inip plazalara bakmayı tercih ederdim tabi ama zamanım yoktu.O yüzden çevredeki butikleri dolaştım.Ve her ne kadar emin olamasam da Lydia' ya yakışacağını düşündüğüm bir kolye aldım.Peri şeklinde bir kolye...
Neredeyse 2 saat dışarıda oyalanmıştım.Üstelik daha hazırlanmam gerekiyordu.Neyse ki fazla uzun sürmeyecek!Çünkü oldukça dikkat çekmemeye çalışacağım,her zaman olduğu gibi...
Eve varır varmaz çantamı bir köşeye fırlattım ve gardırobumu açıp onunla bakışmaya başladım.Hadi ama!O kadar kıyafet arasından biriniz bana göz kırpamaz mı?Ne giyeceğimi bilmiyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Triskelenin Merkezi : Delta
FantasyAlfa, beta, omega... Herkes tüm dengenin bu üç tür arasında sağlandığını bilir. Bilinmeyen şudur ki ; Dengeyi sağlayan asıl şey , bu üç türün merkezindedir. İşte! Tam da Beacon Hills ' te dengeler yeniden bozulmaya başlamışken, hatta bu sefer tü...