17.bölüm:" SUÇLULUK "

210 16 2
                                    

ACELİNE'IN ANLATIMIYLA  :

Bugün hiç uyuyamadım.  Kendimi fazlasıyla suçlu hissediyorum.  Şu an okul vakti aslında ama ben gitmek istemiyorum.  Biraz olsun düşündüklerimi unutabilmek için başka bir şeyler yapmaya karar verdim. Şu an ki berbat halime aynada baktım.  Göz altı torbalarım mosmor olmuştu.  Yüzüm çok bitkin görünüyordu.  Gözlerim ise kırmızıya dönmüştü.  Odamda bulunan banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım.  Okul formamı dolaptan çıkardım ve Yatağımın  üzerine koydum . Okul üniforması aslında çok güzeldi ve ilk defa gittiğim okulun kıyafetini beğeniyorum çünkü çok sade ve tam benim tarzım. Yatağımın üzerine bıraktığım siyah eteğimi ve beyaz kısa kollu lakosumu giydim.  Aynada tekrar kendime baktım.  Gözlerim eski koyu mavi haline dönmüştü.  Ama hala Gözlerimin altı mordu. Vampir güçlerimle gözlerimi geri eski haline getirebilirdim.  Ama şu güçlerim yüzünden zaten başım fazlasıyla derde girmişti.  Bugün güçlerimi kullanmak istemiyorum.  Makyaj masama  gectim ve gözlerime kapatıcı sürüp göz altı morluklarımı giderdim.  Dudaklarıma açık pembe bir Ruj sürüp gözlerime pek de belli olmayan siyah bir kalem çektim. Tabletimi ve Telefonumu da aldım. Evet bizim Kolejde kitap yok dersi tabletten ve akıllı tahta da yapıyoruz . Tam odamdan çıkacaktım ki bir anda kapım açıldı.

"Günaydın kuzen"

"Gunaydin Rem"

"Sen de uyuyamadın değil mi?"

"Aynen ya kendimi sujlu hissediyoğum "

"Yapmasamıydık acaba ya"

"Bilmiyoğum kuzen but (ama) ben bugun  okula gitmemeyi bile düşündüm ya"

"Ben de öyle düşündüm valla kuzen"

"Onun yüjüne bile bakamam ki ben jimdi  . "

"Hadi ama gideceğiz değil mi okula "

"Gidejeğiz gidejeğiz "

           

       Okula kahvaltı etmeden gittik. Zaten fazlasıyla geç kalmıştık.  Okula giderken Rem ile hiç konuşmadık . Ikimiz de yere bakarak yürüdük.  Aklımda hala dün ki olay vardı.  Burak ın dehşete düşen yüzü  aklımdan çıkmıyordu. Gözlerinin derinliklerinde oluşan korku ve endişe duygusunu bir ayna gibi bize yansıtıyordu resmen. Hala Burak ın her dediğini hatırlıyorum.

DÜN BOŞ DERS TE

"Burak ı karşımızda öylece şaşkın halde bize bakarken görünce  ikimiz de ne diyeceğimizi bilemedik.  Burak bize bakıyordu ama hiç konuşmuyordu.  Rem de Burak'a bir şey soylemeyince  gerçekten ne yapacağımı bilemedim ve dudaklarımdan benim bile duymaya zorlandığım bir kaç kelime döküldü  bir anda.

"Buğak ne zamandan beği buğdasın?"

     Burak hiç bir şey söylemedi . Sanırım şok olmuştu.  Çünkü gerçekten kaldiramayacagi şeyler görmüştü.  Aynı soruyu Burak'a tekrar yönelttim.

"Buğak ne zamandan beği buğdasın?"

Yine cevap vermedi. Sadece gözleri ve ağzı  kocaman açık bize bakıyordu.  O da ne yapacağını bilmiyordu.  Bu kez Rem konuşmaya çalıştı.

"Burak konuşsana.  Bir şeyler söyle.  "

Yine cevap vermeyince Rem tekrar Burak ile konuşmak için çabaladı.

"Burak ne zamandan beri burdasin? "

Burak dudaklarını araladı  ve konuşmak ister gibi davrandı.  Rem konuşacağını anlayıp bir şeyler geveledi.

"Lutfen bir şeyler söyle Burak"

Burak fısıltıya benzer bir şekilde konuşmaya çalıştı.  Ardından işaret parmağını Rem ile ikimiz arasında gezdirerek bir şeyler söyledi.

"Siz insan değilsiniz. "

Dedi nefes nefese iken.

      Evet her şeyi anlamıştı işte.  Fark etti. 

Ne diyeceğimi bilemez hâldeyken tekrar bir şey söyledi .

"Siz canavar gibi bir şeysiniz değil mi"

Bizim cevap vermemize fırsat kalmadan tekrar konuştu.

"Siz tüm bunları nasıl yaptınız.  Siz canavarsınız ve bu okulda bu halde ne yapıyorsunuz?"

Rem bir anda bir şeyler demeye çalıştı.

"Bak aciklayabiliriz Burak. Biz canavar falan değiliz. "

"Neyi aciklayacaksiniz ha neyi. "

Rem Burak a yaklasmaya çalıştı.

"Yaklaşma bana.  Sizi bu okuldan göndereceğim.  Canavarlarin bu okulda işi yok "

Burak yanımızdan koşarak uzaklaştı.  Biz ne yapacağımızı bilemedik.  Tam ön Bahçeye gidecekken  Rem onu yakaladı ve hipnotize etti. "

Artık Burak düne dair hiç bir şey hatırlamıyor.
Evet işte bu yüzden kendimi çok kötü hissediyorum.  Burak ona ne yaptığımızı bilmediği halde ona karşı suçlu hissediyorum.  Okulda onun yüzüne nasıl bakacağım bunun hakkında hiç bir fikrim yok.

Rem ile hiç konuşmadan okula geldik. Okul kapısının önüme geldiğimizde Rem elini omzuma attı.

"Kuzen artık aklımızda ki şu düşüncelerimizi atalım. "

"Rem elimde olan biğ  jey değil napiyım "

"Kuzen benim yüzümden oldu. O yüzden benim için üzülmeni istemiyorum "

"Ya kujen eynin  (aynen) şenin yüjünden oldo.  Hep o majera meğakiın yüjünden oldo "

"I'm sorry "

"Hep bunu de jaten "

"Senin o telaffuzunu yesinler "

"Öf kujen ya"

"Hadi hadi gülsün artık şu güzel yüzün "

"Okey okey lets go (tamam tamam hadi gidelim )

"Lets go kuzen lets go (hadi gidelim kuzen hadi gidelim )"

  

        Rem ile birlikte okula doğru ilerledik.






Şu an okuyucu sayımız 160 oldu. Okuyucu sayısı arttıkça ben de yazmak  istiyorum.  Size göre bu sayı az bile olsa benim için büyük bir sayı ve çok büyük bir ilerleme. ....


KİTABIMI OKUYAN HERKESE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM. 





☺☺☺

KIPKIRMIZI GÖZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin