"Aslında Hande'yi sormayacaktım." dedi. Yan gözle baktığımdan ben bunu söyleyince yüzünü astığını görmüştüm, ama sonra hemen gözümü kitaba çevirdim.
Kitabımı okurken cebimin titrediğini hisettim. Melisa arıyordu, açıkçası iyi oldu. Beni sessizlikten kurtarmış oldu çünkü.
"Deniiiiiiizzzzzzzz"
"Nooldu mükemmelisa? :)"
"Demir bugün tatilden dönmüş. E oda arkadaşımız sonuçta, bence parti yap."
"Sadece tatilden döndü diye mi parti yapmamı istiyorsun?"
"Evet tabii ki!"
"Ben öyle sanmıyorum, herkes senin Demir'e aşık olduğunu biliyor. Ama sevdiceğin Demir, bunun farkına varmadı. Zaten bana kalırsa o da senden hoşlanıyor."
"Gerçekten mi?"
"Evet, lafı fazla uzatmaya gerek yok şuanda. Nerdesin? Ben sınıftayım. Yanıma gel, partinin deraylarını konuşuruz."
"Parti için teşekkür ederim kız kardeşimmmmmm!"
"Rica ederim. Sen yanıma gel, olduğun yeri söylemene gerek yok."
"Tamam geliyorum."
Not: Melisa filmlerde veya dizilerde olan aptal sarışın tarzında kızlardan değil. Sadece Demir'den hoşlandığı için böyle davranıyor. :)
-
10 dakika kadar bir süre sonra Melisa gelmişti. Kaya Melisa'nın gelmiş olduğunu görünce yanımdan kalktı ve önümüzdeki sıraya geçti. Hele şükür! Ama boşboğaz Melisa "Bu parti mükemmel olacak!" diye inleyince Kaya kafasını çevirip sırıttı.
"Parti ne zaman? Beni çağırmayacak mıydınız?"
"Gelmek için davet mi bekliyorsun Allah aşkına? Senin davet edilmene bile gerek yok, kafana göre gelebilirsin! Parti Deniz'in evinde olucak."
"Tabii ki gelicem!"
Çokoprensin 'sensiz olmaz' şarkısını alaycı bir biçimde mırıldandım.
-
Melisa'yla servise bindiğimizde Meriç'i gördük. Üçümüzde aynı servisteydik.
"Meriç iki saattir seni arıyoruz, neredeydin?" diye sordu Melisa.
"Şarjım bitti Melisa. Ne oldu ki?" diye cevapladı Meriç.
Melisa'nın sorusunu ben cevapladım; "Melisa'nın isteği üzerine Demir tatilden geldi diye bu akşam parti vereceğiz."
"Hıı, e nasıl organizasyon yapıcaksınız? Kış mevsimindeyiz, hava kararır birazdan."
"Ben Selda teyzeyle Aygün ablaya söyledim, onlar hazırladılar bile. Zaten öyle ciddi birşey olmayacak. Sadece çeşitli abur-cubur satın aldılar. Film falan seyredicez. Annemlerin yaptığı kokteyl tarzında bir parti olmayacak." dedim.
Not: Aygün de Deniz'in evinde yardımcı. Aygün Selda'dan genç olduğu için Deniz Aygün'e teyze yerine abla demeyi tercih ediyor.
"Peki, o zaman öyle özenerek giyinmemize de gerek yok değil mi?" dedi Meriç.
"Eğer pijama giyersen mükemmel olur." dedim.
"Erkeklerle pijama partisi mi yapıcaz?" diye cevap verdi Meriç.
"Hayır Meriiiç! Rahat giyin anlamında öyle söyledim, hatta erkekler gidince siz ikiniz bende kalırsınız."
"Olur" dedi Meriç.
"Olmaz. Merve ve Hande ne olacak?" dedi Melisa.
"Sizin kalacağınızı söylemezsem nereden bilecekler? Neyse, siz giyinip direk bana gelin." dedim.
İkisi de aynanda; "Tamam :)"
--------
1 saat sonra Melisa ve Meriç geldiler. -Günlüğüm, bence Hande ve Merve'yi yatıya çağırmayarak saygısızlık etmiyorum. Hande ile çok samimi değiliz, Merve zaten sinir bozucu. Ama Meriç ve Melisa çok tatlılar.♡Onlar benim kız kardeşim gibi, dosttan öte. Sana daha yeni yazmaya başladığımdan dolayı onlarla geçen efsane anılarımızı yazamıyorum. Ama zamanla sen de onları tanıyacaksın. Şuanda yatağımın üzerine uzandım, herkes gitti. Evlere dağıldılar. Meriç ve Melisa bizde kaldıkları için yanımdalar. Ama ben sana şuan bugünü özet geçtiğim için şuan ne yaptığımı değil, yaklaşık 1 saat öncesini anlatacağım. Kaldığım yerden devam edeyim;
Geldiklerinde elleri paketlerle doluydu. Çikolatalar, cipsler, şekerler, patlamış mısır, kuru yemiş. Ben cips sevmem ama Meriç ve Melisa bayılırlar. Her neyse.
Biz bu yiyecekleri tabaklara doldurup televizyonun önündeki sehpaya koyduk. Biraz bekledikten sonra herkes teler teker geliyordu. Demir için sürpriz parti değildi, bildiğinden dolayı ilk önce o geldi. Ben altıma gri bir eşofman (nasıl yazıldığından emin değilim eşortman diyenler de var :d) ve üstüme de kısa kollu beyaz, üstünde kocaman bir insk kafası olan bir t-shirt giydim. Bu t-shirt kendi seçimim. Günlüğüm, şimdi sen düşününce sana mantıksız bir t-shirt gibi gelebilir, ama bence komik. Ben beğeniyorum. Saçlarımı da ev topuzu yaptım. Hani şu dağınık olanlardan. (YUPPİ! Sonunda becerdim bu topuzu!)
Sonuçta yarın spora başlayacaktım, bugün için aburcuburlardan yararlansam ne olurdu ki? Bende çikolataya gömüldüm. İyi ki Hande Deniz'e hoşgeldin pastası getirmiş. Gereksiz bulmuştum aslında ama, iyi seçim yapmış. Frambuazlı ve çikolatalı! En sevdiğimden!!!♡
İzlemek için korku filmi seçtik. Demir ve Melisa beraber oturuyorlardı. Hande ve Kaya beraber oturuyorlardı. Merve ve Buğra beraber oturuyorlardı. Daha önce yazmayı unutmuşum; Ege ve Kaan da var bizim grupta. Ege ve Meriç beraber oturuyorlardı. Kaan zaten Hande'den hoşlanıyor. Bu söylediğim çiftler sevgili olmaya çalışıyorlardı. Kızlar korktuğunda erkekler elleriyle gözlerini kapıyorlardı. Ben, battaniyem ve yastığım onları geçmiştik. Çünkü battaniyem ve yastığım benim sevgilim. En azından aşama olarak ilerdeyim. Ben korktuğumda yastıkla yüzümü kapayıp battaniyeme sarılıyordum. Onlar ise sevgiliymiş gibi oldukları erkeklere. Arada çok fark yok bence. Neyse bunu konuyu kapatmam gerektiğini düşünüyorum. Ben en son Hande'nin korkudan ağladığını görünce, herkesin sarılmasını izlememek için elime fırsat geçtiğini düşündüm ve bir "AYY!!" diye bağırdım. "Bana fenalık geldi. Ne sıkıcı bi film." || sevgili günlük, sen filmden mi sıkıldım, yoksa battaniye ve yastıktan mı sıkıldım, biliyorsun. Aramızda kalsın.
Ben böyle bağırınca, filmin de bitmesine az kaldığı görülünce film kapatıldı. İçimden derin bir oh çektim.
"Eee, şimdi ne yapalım?" dedi Merve.
"Şişe çevirmece! Şişe Çeviemece!" diye ciyakladı Hande.
Buğra ilk önce "pöff" dedi ama sonra kabul etti. -Ha şöyle, yola gel! :D
Gidip bir şişe getirdim.
"Deniz bu olmaz, şarap şişesi falan yok mu? Plastik şişesi döndürülnce takla falan atıyor." dedi Kaan.
"Bir bakayım." dedim ve 2-3 dakika sonra içi boş bir şarap şişesi ile döndüm.
Herkes daire şeklinde dizildi.
-
Şişe döndü, döndü, döndü. Merve Kaya'ya soracaktı.
"D mi C mi?" dedi Merve.
"Cesaret!" dedi Kaya.
Merve, Hande'ye bakıp sırıttı.
"Hande'ye karşı olan en büyük sırrını Hande'ye söyle." dedi Merve.
"Bu doğruluktan sayılmıyor mu?" diye sordu Ege.
"Hayır sayılmıyor, çünkü soru sormadım, birşey istedim." dedi Merve.
"Hande çok güzelsin! Seni seviyorum!" dedi Kaya.
Hande'nin yüzünde güller açtı resmen, yanakları kızardı.
"B-bende." dedi Hande.
Bu anı Merve'nin çalmaya başlayan telefonu bozdu. Hande ve Merve kardeş gibi davranırlar ama kardeş veya arkaba değiller, ayrlmaz ikililer.
Merve'yia annesi arıyordu, saat geç oldu diye eve çağırmıştı. Merve gitmek isteyince Buğra da gitmek istedi, Hande gitmek isteyince de Kaan ve Kaya gitmek istediler, Kaya gitmek isteyince Demir de gitmek istedi, aslında o Melisa için kalırdı ama ben ve Meriç yanında olduğu sürece Melisa onunla ilgilenmez diye o da kalmadı, birtek Ege kalırsa da sıkılır diye de Ege gitmek istedi. Ege de Meriç için kalırdı ama Melisa ve ben rahat vermezdik. Sonuç olarak; ÜÇ SİLAHŞÖRLER BAŞBAŞA KALMIŞTI!
Anlatmayı bitirdiğim için şuanı anlatamam. Yani yazmayı bırakıyorum. Uygun olduğumda tekrar yazarım, zaten yarın spora gideceğim. İlk günümü yazmak isterim :)
Biz Meriç ve Melisa'yla WattPad'de kitap yazacağız görüşürüz günlüğümmmm!! XDŞuanda yazdığım kelimeler hariç toplam 1020 kelime var bu bölümde. Umarım beğenmişsinizdir, beğendiyseniz eğer vote yapmayı unutmayın lütfen ;)