Yitirdiklerimiz...

81 2 0
                                    

Mutlu bir aileyi anlatmak kolaydır... Mutsuz ailelerin hikayeleri vardır.Bende mutlu bir evliliğin mutlu çocuğuydum.O güne kadar herşey yolundaydı.Kendimden bahsetmek le başlıyım ben Mine lise son ögrencisi ,esmer uzun boylu ,boyuna uygun bir kilosu olan 18 yaşında bir kızım hayatında annesi ve babasına olan aşkıyla yaşıyan kötülükler ile henüz karşılaşmamış her zaman neşeli hep umutlu küçük bir kız çocuğu gibiydim. Arkadaşları tarafından sevilen, derslerinde başarılı komik kimseyle kavga etmeyen iyi biriydi peki ya şimdi? ...
Her zaman ki gibi okul çıkışı arkadaşı Buseyle şakalaşarak eve dönüyordu taki evinin önündeki siyah arabaları fark edene kadar Buse yi öpüp evin kapısına geldi anahtari çantasından çıkarmaya çalışırken o gözlerle karşılaştı kahvenin en koyu tonu olan o renk hayatında ilk kez böyle bir şey görüyordu böyle acımasızca bakan umursamaz herseyi yapabilecek gibi duran birini.Mine kendini toplayıp kahverengi gözlerine son kez bakıp içeri geçti anne babasına seslendi ama evde kimse yoktu tek tek bütün odaları dolandı ama ne annesi vardı nede babası. ..kapıya baktığında o yoktu kahverengi gözlü adam peki o adamın evlerinde ne işi vardı annesi babası nerdeydi Mine hiç bir şey anlamıyordu ..Telefonunu çıkarıp annesi ni ve babasını aradı ama cevap vermediler.Çok endiseleniyordu kapı çaldı aniden koşarak kapıyı açtı yine o kahverengi gözlerle karşılaştı Mine dayanamayıp gözlerini dikip kahverengi gözlere sorusunu yöneltti "Siz kimsiniz ve annem babam nerde? "Adam Mine'yi iyice süzüp tekrar gözlerini kıza dikti."Sorulardan pek hoşlanmam Sonuca geçelim eşyalarını topla hemen benimle geliyosun " dedi Mine şaşkınlıkla ona bakarken adam kızı kucağına aldığı gibi arabanın arka koltuğuna fırlattı Mine'nin daha bağırmaya bile fırsatı olmadan araba çalışmaya başladı hem korkuyordu hemde merak ediyordu ama ne sorduysa cevap alamıyordu camdan dışarı baktı ormanlık bir alandı geçtikleri yollar en sonunda bir bahçeye giriş yaptılar araba durduğunda birden kapısı açıldı Mine daha kalkmadan arabadan kendini yerde buldu sürüklenerek evin alt katına doğru sürükleniyordu sonra karanlık bir odanın önünde durdular Mine'yi içeriye itip kapıyı kapatıp kilitlediler.Mine hıçkırıklarla ağlayıp bir yandan da bağırıyordu ama kimse gelmiyordu ağlamaktan ve bağırmaktan yorulup uyuya kaldı.Sesler duyoyurdu ama kafasını kaldıramıyordu sonra bir yere taşındığını hissetti gözlerini açtı yine o gözlerle buluştu gözleri, birsey söylemedi sadece etrafına baktı büyük bir evdi burası şuanda o karanlık yerden çıkmışlardı  merdivenlerden çıkıyorlardı bir odanın önünde durdular kapıyı açtı ve içeri girdiler masmavi bir odaydı burası herşey maviy di yatak, perde ,dolap ama ilginç olan odanın sağ tarafındaki duvarda kocaman bir resim vardı dikkatlice baktı Mine resimdeki kendisiydi gülerken çizilmiş bir resimdi peki bunu kim çizmisti ve neden burdaydı hiç birşey anlamıyordu cesaretini toplayıp gözlerini yine ona dikip konuştu "Ne istiyorsun benden ailem nerde?" Derin derin baktı adam ve cevap verdi " Herşeyin bir cevabı var ama benim şuanda canım açıklama yapmak istemiyor " sonra arkasını dönüp odanın içindeki kapıya yönelirken yatağı gösterip "üzerini ben çıkana kadar değiştirmiş ol" diye hızlıca söyleyip kapıyı kapattı.Mine içinden küfür etmeye başlamıştı artık bu adam kimdi ve ondan ne istiyordu ailesi nerdeydi ama en önemlisi o kapı açılınca ne olacaktı hızlıca yatağın yanına ulaştı kıyafetleri aldı ve  giymeye basladı mavi bir pijamaydı hızlıca üzerini giyindi.Mine yatakta otururken kapı sesini duydu ve gözlerini kapıdaki adama dikti uzun boylu tişörtünden bile belli olan kasları ile oldukça yakışıklı biriydi ve şuanda üzerinde eşofman ve tişört vardı bu adam ne yapmaya çalışıyor du artık adam kıza bakıp konuştu " Şu salak bakışlarını üzerimden çekte uyuyalim "kiz hala bakmaya devam ediyordu bu adam yakışıklı olmasına yakışıklıydı ama bir o kadar bencil kendini beğenmiş pislik ukala tam tanımı bulmuştu öküz dü tam katıksız öküz daha fazla dayanamayıp dikti gözlerini adama ve konuştu "Bu saçmalık şuanda burda sona erecek sen kimsin ailem nerde hemen cevap ver yoksa fena olur"dedi.Adam kıza bakıp yüzünde hafif bir gülümseme oldu ve bir kaç adım atıp kızla arasında mesafe bırakmadı kıza yaklaşıp " Tam olarak ne olur" diye sordu kız bir kaç adım geriye gitti ve arkasındaki duvara çarptı kız gittikçe adamda kızın üzerine geliyordu ve beklenen oldu şuanda aralarında mesafe kalmadı kız cesaretini toplayıp tekrar " Hemen beni rahat bırak burdan çıkınca seni şikayet edicem rahat bırak beni"adam umursamazca hala kızı izliyordu sonra kendisini itmeye çalışan ellerini başının üstünde birleştirdi. Kızın artık kaçacak yeri kalmamıştı nasilda güçlüydü bu dağ öküzü kıza bakıp konuştu adam" Yeter ya şimdi uyuruz yada olacaklardan ben sorumlu değilim " kızın başka çaresi kalmamıştı kafasını hafifçe sallayıp mecburen kabul etti adam kıza bakıp elinden tutup yatağa götürdü sonra sağ tarafa uzandı kızda sola uzandı  yatağın en köşesine giderken bianda kendini adamın göğsünde buldu hiç konuşmadan uyumaya başladı çok yorulmuştu o böyle şeylere alışkın değildi ki en son kulağına bir ses geldi kısık sesle "Özür dilerim " kız şaşırdı neden Özür diledi ne istiyordu ondan annesi babası nerdeydi onları şimdiden çok özlemişti  ama gözlerini artık açık tutamiyordu ve uyuya kaldı sabah gözlerini açtığında hiç beklemediği şeyle  yüzyüze kaldı....

Mavinin Yokluğu ➿Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin