/ / /..Büyüyen göz bebekleriyle, birden başını kaldıran Feride ,hızlı bir şekilde ileri doğru atılarak yatağında kendini oturur duruma getirdi. Nefes alışları hızlanmış ,şaşkın bir şekilde etrafına bakınarak ,gördüğü kötü düşten kurtulmaya çalışıyordu.
Yanına yaklaşan eşi..
''Yine saçma sapan bir rüya gördün her halde ,kalk elini yüzünü yıka, ben salona geçiyorum, yiyecek bir şeyler hazırla bana''..
Gördüğü kötü rüyadan bir nebze olsun kendine gelmeye çalışan Feride ,bir teselli, veya sevgi dolu bir dokunuş bulma umuduyla, başını odadan çıkma anında bulunan eşine çevirerek ..
''Ender korkunç bir rüya gördüm, ıssız bir ormanda tek başıma'' ....
Feride'nin sözlerini ciddiye almadan, umursamaz bir tavırla başını sallayan Ender..
''Bırak şimdi ıssız ormanı, kim bilir yatmadan önce ne soktun aklına ,hadi kalk ta yemek hazırla bana, ben lavaboya geçiyorum''.
Eşinin bu umursamaz sözleri, onun için ilk değildi, onunla evli kaldığı sürece de son olmayacaktı, ama çaresizdi ve yine de çaresiz bir şekilde kalkarak, eşinin istediği masayı hazırladı.
Sırtı kapıya dönük masada oturan Feride, hiç bir şey yemeyip mutsuz duruşuyla masaya bakıyordu. Yanına yaklaşan Ender, sahte bir gülücükle boynuna sarılıp ,dudaklarıyla ona mutluluk vereceğini düşünüyordu. Bir yandan 'da elleriyle yavaş, yavaş Feride'nin göğüslerini sarmaya çalışıyordu, onunsa ölü bir insandan farkı yoktu. Çünkü Enderin tüm bunları iki gündür evde olmayışı ve cinselliğe olan tutkusundan yaptığını biliyordu. Kendisini sadece sevişmek için öpüp kokladığını adı gibi biliyordu. Seviştikleri anda bile Feride'nin ölü gibi duruşuna hiç aldırış etmez ,sadece alacak olduğu zevke odaklanırdı. Hatta bir kaç kez ağlarken bile ona sahip olmuştu, içindeki cinsel arzunun her zaman esiri olur, ona asla karşı koyamazdı. Karşılıklı sevişmek ve tarafların memnuniyeti diye bir şey yoktu onun düşüncelerinde ,istediği zevki almışsa gerisinin pek bir anlamı yoktu...
Feride'nin boynunda, tatlı sözlerine devam eden Ender ..
''Beni hiç özlemedin 'mi ?..hadi lütfen''....
