Burnumdan soluyarak yürüyordum.
Tam o sırada biri beni ensemden yakaladı.
Yumasaki'ydi.
-Kalmanı istemediğimi belli ettiğimi düşünüyorum...
-Ettin. Ama istediğimi yaparım. Buna karışamazsın.
-Sana karışmak için değil iyilik yapmak içindi. Rahatsız olmuş görünüyorsun. Neden acaba?
-Neden bugün ikiniz de itiraf ettiniz ki? Gerçi o etmedi. Sadece yeltendi...
-Bana "Sen itiraf etmeyecek isen ben yapacağım." Dedi.
-Çok ilginç. Gerçekten. Beni neden seviyorsunuz ki? Hiçbir özelliğim yok.
-Aslında var. Cesursun, fikirlerin çok değişik ve iyi. Mantıklısın, diğer kızlar gibi şımarık değilsin. Bunların dışında daha pek çok şey sayabilirim...
-Bunları saydığına göre beni pek tanımıyorsun. Bu senin hayallerindeki kız, ben değilim. Öyle olmamı istediğin için beni böyle görüyorsun. Ama ben...
-Seni tanıyorum. Seni senden de iyi tanıyorum. Kendini tanımayan sensin! Hayallerimdeki kişi de sensin.
Belki de haklıydı.
Belki de değil, haklıydı.
Kendimi tanımıyordum.
Kendim hakkında hiç bir şey bilmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Duygusal mı Duygusuz mu?
Science FictionHerkesin tek duygu ile yöneltildiği bir Dünya... Yumemi kendisinin içinde bulunmadığı bu dengeyi sorgulayınca, içindeki yok etme isteği ateşlenir. Dengeyi yeniden kurmaya çalışırken , tüm duyguların tadına varıyor. Aşk, Cesaret, Güven, Acı, Korku, Ü...