Yine bir sabah Tommy'nin ayağının islak mendil kokusu ile uyandım. Birtek ağzıma girmedigi kalmıştı namissizin.
"Vini uyan! uyan!"
"Beş dakika daha hayatim, beş dakika."
"Yemisim beş dakikanı bugün şirkette toplantiniz vardı Beyefendi isterseniz ben gidebilirim"
"Ne! saat kaç" diyerek yataktan kaşları biçimsiz bir şekilde çatilmiş olarak yataktan fırladı.
"Saat 9:30 kocacim"
"Ee o zaman niye erken kaldirdin beni yaa toplantı 11'de" diyerekten yatağa doğru rahat bir şekilde uzandı.
"Yaa senin hiç mi kahvalti yapıp biricik karicin ve oğluşun ile zaman geçirmeye ihtiyacın yok! Be adam!!!! "
"Tamam hayatim, tamam birtanem" diyerek dudağımdan eşi benzeri olmayan bir öpücük alarak yataktan kalktı.
Yatak odamdaki banyoya girmemle facia yaşamam bir oldu. Bu ne biçim bir yüz şekli ve semalidir YAHW...
Elimi yüzümü yıkayıp mutfağa indim. Bir güzel kahvalti hazirladim. Viniyi oturtup yukarı çiktim. Tommy i alıp aşağı indim.
