thomas bir kutunun içinde uyanır ve etrafına bakar sonra
gally:1.gün çaylak kalk bakalım
ve herkes thomasla dalga geçer thomas aniden yerinden fırlayıp kayranda koşar ve yüz üstü yere düşer herkes güler ve thomas labirentin duvarlarına bakar...,
gally onu bir kafese koyar ve thomas dışarı bakarken aniden alby yanında belirir
alby:merhaba çaylak... birdaha kaçmıyacaksın tamammı
thomas kafasını sallar
alby:güzel.. ve kafesin kapağını açar
alby:adım alby bana kendinden biraz bahsedermisin kimsin..nerden geldin aklına ne geliyorsa söyle
thomas: ben...ben... hiçbişey hatırlamıyorum
alby: bu normal bak hepimiz hiçbişi hatırlamıyoduk 1 2 güne hatırlarsın...
thomas: burası neresi
alby: sana gösteriyim... burda yatar burda uyuruz kendi yiyeceğimizi yetiştiririz kendi barınaklarımızı yaparız.ihtiyaç duyduğumuz herşey kutudan gelir her ay yeni ve taze malzemeler yeni bir çaylakla gelir
thomas: gönderilirmi.. kim tarafından... bizi buraya kim koydu
alby:işte onu bilmiyoruz...
newt gelir ve...
alby:naber newt yeni çaylakla tanış
newt: bian için koşucu olacak yetenektesin zannettim taaki yüz üstü düşene kadar
alby:newt git bana bir iyilik yap ve chucku bul
chuck:hey çaylak burası senin yatağın... sen yine ben den iyisin ben asansörden çıkarılana kadar 3 kez altıma yapmıştım... heyy nereye gidiyorsun
thomas:sadece bi göz atıcam
chuck: istediğin kadar bak ama daha uzaklaşma
thomas: tamam
minho ve ben gelir
minho:yeni çaylak he
ben:terfi edilmek nasıl bir duygu
chuck:çok iyi
thomas: onlar niye gidiyorlar
chucuk:onlar farklı onlar koşucu labirenti herkesten iyi biliyorlar
thomas:nededin
chuck:ne dededim
thomas: az önce labirent dedin
chuck: ölemi dedim
thomas:evet
thomas: yavaş yavaş labirente giderken gally onu yere fırlatır
gally:böyle buluşmayı bırakmalıyız çaylak
thomas orda nevar beni böyle tutamazsınız tamammı
newt: tamam tamam sakin ol
alby :gitmene izin veremem
ve labirent deşişmeye başlar herkes kafasını çevirir ancak thomas bakar
thomas :ne oluyor
VE AKŞAM OLUR
newt:al iç te göğsün kıllansın biraz
thomas içer ve yere tükürür
thomas:buda ne böle
newt: ne olduğunu bile bilmiyorum galyy nin tarifi
thomas: yinede pisliğin teki
newt:güven bana hayatını kurtardı...sen bizim onur konuğumuz olucaksın
newt:thoması kayranda gezdirir...
newt: bak şurdakileri görüyomusun onlar koşucular ve labirenti her sabah kooşarlar ortadakinin adı minho... minho koşucuların şefidir...ordakiler ise kesiciler elleri ile çok iyiler ama zeki oldukları pek sölenemez bunlar jeff ve jeysın tıpçılardır zamanlarını doğrayıcılara sargı yapmakla geçirirler
gally ve birisi dövüş yaparken çaylak kendini sahnede bulur ve gally le dövüş
gally:nedersin...kendini denemek istemisin
ve kavgaya tutuşurlar gally çaylağı yere yatırır ve derki
gally:hadi çaylak
thomas:bana çaylak demeyin
gally:ne dememizi istersin incik mi
gally thoması yere yatırır
gally: sanırım