Yeşil gözleri çakmak çakmak parlıyordu Steven'ın, sanki zaman onun için durmuştu. O an; gözlerini bir müddet kapattı, başının babasının göğüslerine doğru tekrar dayadı. Fred biliyordu oğlunun ne düşündüğünü, o küçük adam besbelli annesini düşünüyordu. Siper ediyordu göğüslerini oğluna, annesini biran olsun unutturmaya çalışıyordu. Steven için daha kötü ne olabilirdi ki? Savaşın ortasında komutansız kalmış asker gibi çaresizdi. 5 Yaşında olmasına rağmen, her şeyin farkındaydı minik yavrucak. En büyük hedefiydi öğretmen olmak, her çocuğun hedefidir aslında öğretmen olmak, ama Steven bir başkaydı kocaman bir adamdı sanki, yaşıtları okumayı ve yazmayı dahi bilmezken, Steven neredeyse bir hikaye okuyacak kavramda idi.
Bu avantajı öncesinde zengin olmasından ve iyi tahsil yapmış öğretmenler tarafından eğitilmiş olmasından dolayı değildi. O daha 1 yaşındayken 3 yaşında bir çocuk gibi konuşuyordu, çabuk öğreniyor ve çabuk kavrıyordu. Doktorlar bu bilgileri babasına verdikten sonra başladı aslında her şey. Fred oğluna daha iki yaşını yeni yeni doldurmuşken, Oyun oynarmış gibi harfleri öğretiyor Steven da çabucak algılıyor ve öğreniyordu.4 Yaşına geldiğinde ise tamamen kapmıştı okumayı, fakat sonrasında olanlar oldu ve her şeylerini kaybettiler.
Bir ağırlık çökse de Steven'ın üzerine pes etmedi direndi ve okumayı eksiksiz bir şekilde telaffuzlar ile süslemeye başladı. Ve yine akşam olmuştu, Fred evde olan yiyeceklerden çiğ bir ziyafet hazırlamıştı, salonun bir kenarında duran masaya oturdular babalı oğullu, akşam güneşinin batmasıyla sokaklar iyice sessizleşmişti. Yolun karşı tarafında duran 20 li yıllardan kalma eski sokak lambasının aydınlattığı mahalleye tane tane süzülüyordu karlar. Fred yemek yemeyi bir an olsun bıraktı ve sokak lambasının o loş aydınlığına doğru dalarak hayal kurmaya başladı. Üzeri karla kaplanmış sokak lambası arada bir sönüp yanıyordu derken dikkati dağılan Fred tekrar yemek yemeye devam etti. Steven önündeki yemeğini çoktan bitirmişti bile, elinde bulunan son ekmek parçasıyla tabağını yalarcasına sıyırdı, beyaz tabağın üstündeki çiçek desenleri beliriverdi birden. Seviyordu Steven böyle şeyleri, biliyordu açlığın ne demek olduğunu.
2. BÖLÜM SONU
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İHANET SARMAŞIĞI
AvventuraAşk-İhanet-Savaş-Romantik- 1933-1941 Yılları arasında, Almanya'nın Köln şehrinde ve ülkenin genelinde yaşanılan savaşı anlatmaktadır. Savaşta tahsilini görmek için Almanya'ya giden Türk kızı Perihan'ın hayatını ele almaktadır.