Bölüm 3=Bay çocuk kaçıran bayım=

498 48 70
                                    

Kris karşısında ki umursamaz küçük bedenin kolunu hızla  kavradı ve suratlarını aynı  hizaya getirip tısladı;

'Bana bak zengin velet. Ben senin o oynadığın oyuncaklardan değilim. Anlamadın sanırım, dur tekrar edeyim. O kuş beynine belki anca girer. Ben. seni. kaçırıyorum. Başına. ne. geleceği. belli değil. Şimdi. çeneni. kapat. ve. nefes.dahi alma. İnan bana sabırlı değilimdir'

Luhan bu sözler karşısında oldukça afallamıştı. Gözleri dolu dolu oldu ve kafasını yere eğdi. Kris tamda bu veledin bir şeyleri anladığını,olması gerektiği gibi davranacağını sanmıştı ki;

'Aksine bende çok sabırlıyımdır. Bay çocuk kaçıran bayım. Şimdi hadi nereye gidiyorsak çabuk olalım. Babam peşime her zaman adam takıyor. Onlara yakalanmadan gidelim. Bu arabayla mı gideceğiz waww çok havalı.'          dedi ve ön koltuğa hızla oturdu. 

Kris ise hala şaşırdığını belli etmemeye çalışarak ellerindeki ipleri olduğu yere fırlattı. Bunlara gerek kalmamıştı sonuçta. Aslında Kris başına bela aldığının farkındaydı ama elinden birşey gelmiyordu.

'Heyy. Bay çocuk kaçıran bayım. Hadi yakalanacağız' arabadan gelen sesle düşüncelerinden sıyrıldı ve sürücü koltuğuna oturdu.

Arabayı çalıştırdı ve patronunun onlar için hazırladığı göl evine sürmeye başladı. Uzun bir yolu vardı Kris in ve yanında ki velet susmak bilmiyordu bir türlü;

'Kaç yaşındasın?''beni neden kaçırıyorsun?''Yoksa sende mi bana ilk görüşte aşık oldun?''Çok tatlıyım değil mi?''Bu kaslar gerçek mi?''Hangi parfümü kullanıyorsun?Çok güzel kokuyor da?''Heyy beni duyuyor musun?'Sağır mıs-----'

Kris hızla arabayı durdurdu ve torpidodan çıkardığı bandı Luhan ın ağzına yapıştırdı. Daha sonra ise ellerini bantlamıştı. Eğer bunu yapmasaydı  bu velet sabaha kadar konuşurdu. Ve Kris bunun olmaması için, çok  daha kötüsünü  bile yapabilirdi. Mesela;

'O dilini kökünden kesmemi istemiyorlar kes sesini velet'   Luhan hala  boğukça birşeyler geveliyordu ağzında ama bant yüzünden anlaşılmıyordu. Kris sessizliğiyle derin bir nefes aldı. Huzr işte bu Kris in isteyip te asla sahip olamadığı şeydi aslında.

Yanı başında ki çocuğa bakmıyordu Kris, bakmasına da gerek yoktu zaten. Yanında ki çocuğun gözlerini bile kırpmadan pür dikkat kendisini kestiğini biliyordu. Bu çocuk bu küçük yaşta nasıl bu kadar sapıktı ki, yeni nesil diye düşündü Kris.

Cebindeki telefonunun titremesi ile kulaklıklarını taktı ve aramayı yanıtladı;

'Evet efendim. Herşey istediğiniz gibi. '

'......'

'Şimdi oraya gidiyorum. '

'.......'

'Tamam efendim. anlaşıldı'         dedi ve sinirler kulağında ki kulaklığı fırlatıp attı Kris. 

Zaten bu yaptığını kabullenemiyordu, birde patronu ondan çok daha ağır isteklerde bulunuyordu. Kris sinirler çatılan kaşları ile resme patronunun söylediklerine odaklanmıştı. Ne demişti o herif

'Ona öyle bir davran ki, o adamın genlerini vücudunda taşıdığından utansın. Kendinden utansın. Kirlet onu Kris' Kris in beyninde yankılandı bu cümle. Daha önce defalarca adam öldürmüş,dövmüş,suç işlemiş,mafyacılık,kaçakcılık,esrar her türlü olayı yapmıştı ama bu iş Kris bile olsa ağır geliyordu. Hem bu çocuk fazla şeydi... fazla şey.... 

masum

Kris yavaşca kafasını çevirdi ve uyuklamak üzere olan Luhan a baktı. İçki içmişti ve bu durum onun içkiye dayanıklı olmadığını gösteriyordu. Birde o diğer adama kur yapmıştı değil mi,? O barda gerçek aşkını bulacaktı. saçmalık. Kim ilk gördüğü anda başka birisinin ilk aşkı olurdu ki? böyle bir arama sonucu arayan kişi tek bir şey bulurdu o da... Belasını

SENİ KENDİME KAÇIRDIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin