•İnkar•2

45 3 5
                                    

'Son bölümden hatırlatma'

"Aras'la Sena ayrılmış." Dediğimde "Ciddi misiin?" Diyerek boynuma atladı.

İşte o an anladım. Bu duruma sevinmesi gereken kişi ben değildim.

Hemen kendime gelmem gerekiyordu yoksa bir çuval inciri berbat edecektim. Gün bu şekilde geçti gitti. Kafamdan planlar kurup kurup durmuştum, keşke oynaması da bu kadar kolay olsaydı. Ama sadece hoşlandığım çocuk için, bana evini açan dost bildiğim insanları kaybetmeyi göze alamazdım. Zaten bu dönemin sonunda karma yapılacaktı. Farklı grup sınıflara düştüğümüzde karşılaşma olasılığımız çok düşüktü.

İlk grup sınıflar ki bizde şuan bu gruptaydık; sabah sekizde gidip dörtte çıkıyorduk. İkinci grup ise sabah onda derse başlıyor akşamüstü altıda çıkıyordu.

Diğer haftanın başında yine şu çok karizmatik ingilizce öğretmenimiz saçma sapan bir ödev verdi. Dergi falan hazırlayacaktık.

Hoca sınıftan üç gruba ikişer tane başkan seçecek daha sonra başkanlar grupları toplayacaktı.

İlk grup başkanları için Hocacığımız Özgür'le Dila'yı seçti. İkinci grup için Eylem'le Çağrı.

Üçüncü grup için beklerken hoca ilk olarak Aras'ı kaldırdı. Bunu gören Ayça'nın gözleri parladı, partner olarak onu seçmesini umduğunu gördüm gözlerinde. Eylem'in ise umutsuzluk vardı. Partnerler grubun neyi nasıl yapacağını ayarlayacağı için    Biraz fazla vakit geçirecekti bu yüzden istiyorlardı.

"Lina, Aras'ın yanına geç."

Hoca benim ismimi söylediğinde Ayça'nın yüzündeki ifadeyi az çok gördüm. Caner hoca sürekli bir şey olduğunda ikimizi seçiyordu ve bu göze batmaya başlayacaktı artık.

Şimdi ilk başta iki kişi seçecektik. Sonra kalan kişilerden bir kişi seçecek 5 kişilik gruplar oluşturacaktık. Nesli'yle Ali arasında gidip geliyordum. Banane ikisi de benim bestim ikisi de burda olsun.

Caner hocacığımız bize öncelik tanıdı.    Aras bana baktı napalım der gibi.

"Sen bilirsin." Dedim kısık sesle zaten yakındık.

"Hadi, seç birini bakalım. Hepsi emrine âmâde." Diyerek sınıfa doğru elini uzatıp çeyrek daire oluşturdu. Söylememe gerek yok, yine yan gülüyordu.

Gülümseyerek Nesli'ye gözlerimle işaret ettim.

"Yine yanıltmadın beni." Diye yapay bi şekilde homurdandı.

"Grubu kız yuvasına çevirmiycem." Dedi. Nesli de duymuştu ama gözlerini devirmekle yetindi.

"Ali."

Bana dönüp göz kırptı. Allah'ım sana geliyorum!

Ali yanımıza geldiğinde anca kendime gelebilmiştim. Onlar erkeksi bir selamlamayla birbirini selamlarken anca yutkunabildim ama nasıl zor yutkunduysam Nesli dönüp şaşkın şaşkın baktı.

Neyse ki bir şey çakmadı.

"Tabii canım Ali kim ki zaten?" Diyerek Aras'la aramıza girip kolunu omzuma atan Ali'den başkası değildi.

"Kanka bak şimdi, Nesli daha bir bestim." Derken daha hayırdır bakışları atmaya başladı.

"Yok bu olmadı. Baştan alıyorum. Nesli kız. Kız dayanışması olsun diye şey ettim ben." Toparlamaya çalışırken Nesli araya cırlayarak girdi.

Fısıldayan ÇığlıklarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin