1.BÖLÜM\BAŞLANGIÇ

42 7 8
                                    

-Şimdiki zaman-

Herkesin iyi kötü bir hayat hikayesi vardır.Kimileri iyi bir hikayeye sahiptir.Sevdikleri,sevenleri her daim yanındadır.İsteseler tek telefonla seslerini duyabilmektedirler.

Bunlar hayatın iyi tarafını yaşarken bazıları var ki hayatın asıl iç yüzünün farkında olanlar...
Peki sahiden onlar da mutlu olabiliyor mudur?

Ailem tarafından terk edildiğimde beş veya altı yaşında olmam gerekiyor.O zamanki yaşımı bile tam olarak hatırlayamasam da hafızama yer etmiş şeyler aslında nasıl bir çocukluk geçirdiğimi bilmemi sağlıyor.Siyah beyaz toz bulutları gibi hatıralarım.Bulanık...

Bazen öyle anlar oluyor ki aklıma gelmesin istiyorum.Çocukluğumu,bırakıldığım gerçeğini biliyor olmak canımı her zamankinden de fazla acıtıyor.Hiçbir şeyden haberim olmasa belki şuan bende herkes gibi olabilirdim.Ama lanet olası hatıralarım izin vermiyor !

" Louis girebilir miyim? "

Yanaklarımdan süzülen göz yaşlarımı elimin tersiyle sildim.Simon'ın beni ağlarken yakalaması faciaya yol açardı.Ağlamayacağıma dair çocukluğumdan beri süregelen bir sözüm var.Söz vermiş olabilirim ama bakın işte az önce bebek gibi ağladım.
Sözler tutmak için verilmez,zorundalıktır veya kaçış yolu.

" Gel Simon! "

Sanki başından beri ' gel ' dememi bekliyormuş gibi iki saniye içerisinde içeri girdi.Odaya yayılan parfüm kokusunu içime çektim.Bu kokuyu her nerde alsam Simon'ın kokusu diyebilirim.O kadar iddialıyım.
Sıradan bir parfüm kokusu değildi ki.Cehennemimde kokan cennet kokusuydu.

Kurtarıcımdı.Ailem bile beni istemeyip ortalıkta bıraktığı gün tesadüfen sonucu bulmuştu.İçinde bulunduğum karanlık ortamdan çekip aydınlığa çıkarmıştı.

Cebinden çıkardığı Iphone'u sallayarak: " Sence Daisy'i arasam mı? Bir saattir aradığı yok hanımefendinin." dedi.Daisy'i merak ettiği her halinden belliydi.

Baba olmak buydu demek ki.İki saat önce konuşmuş olmasına rağmen " Bir saattir aramadı." diyor olmaktı.
Simon gibi mi olacaktım yoksa öz babam gibi çocuğumu terk eden bir şerefsize mi dönüşecektim?
Evet işte yine hatırladım annemle babam beni bırakmıştı ...

" Arayayım mı Louis ? "

Arkama koyduğum yastığı düzelttim.Beni süzen Simon'a buruk bir sesle " Sen bilirsin." diyebildim.Arama desem de arayacaktı ara desem de.En iyisi hiç karışmamak.
Az önce de söylediğim gibi Daisy,Simon'ın 17 yaşındaki kızı.Hakkında pek bir şeyler bilmiyorum.Simon'ın evlilik dışı birlikteliğinden olmaymış.Simon anlatmasa bunu da bilmezdim de neyse.
Onu henüz görmedim.Her ay Los Angeles dan gönderilen fotoğrafları hariç.Betimlemek gerekirse sivilceli sarışın.Ah klasik ergen kız profili.

" Kapı mı çalıyor yoksa ben mi yanlış duyuyorum? "

" Bilmiyorum olabilir.Bana sorana kadar bakabilirdin kapıya."

Yastığımı düz konuma getirdim.Başımı yastıkla buluşturunca bir rahatlık hakim oldu.İki saattir neden bunu yapmayı akıl edemedin hayret Louis ! Cidden bazen çok safsın içimdeki Louis.Tşk insan görünümlü Louis.Öd içimdeki Louis.

Ben kendi kendimle konuşurken.Simon çoktan aşağı inmişti bile.Daisy gelmişse bile umrumda olmaz uykum sivilceli Daisy den daha kıymetli ve özel...

Merhabalar merhabalar ilk bölüm buydu jbdbjd Pek iyi olmadı ama işte idare edin.Kapak için  ZM Melody Stypayhorlikson a çok teşekkürler :) Neyse ikinci bölümde görüşürüz.

+10 vote +5 yorumda yb gelir.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 18, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ExtraordinaryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin