Multimedya zaranın giyeceği elbise ve saçı
2. Bölüm devamı: Okula vardığım da Meriç benim elimden tuttu ve sınıfa geçirdi herkes bize bakıyordu. "Meriç napıyosun" dedim ama cevap vermedi çünkü tam bir odun. Sınıfa geçtiğimizde meriç beni yanına otutdurdu. Sınıfa baktığım da kızlar bana ölümcül bakışlar atıyordu. Takmayıp kafamı meriçe döndürdüm. O da bana bakıyordu. Gülümserken Meriç'in de gülümsediğini gördüm. Meriç'in gülümsediğini görünce kafamı başka yere çevirdim çünkü gülünce çok yakışıklı oluyor ve benimde ağzımın suyu akabilirdi. Galiba ben bu çocuktan hoşlanıyorum aman ne diyorum ya ben ben düşüncelere dalmışken hocanın sesiyle kendime geldim. Ayağa kalkacağım sıra meriç kolumu tutarak geri yerime oturttu. Ben ne yapıyorsun der gibi suratına bakınca kulağıma eğilerek"ayağa kalkma" dedi. Bunu söylerken gözlerinden ateş püskürüyordu resmen korkumdan oturdugum yere sindim. Okulun bitiş zili çalmıştı bende kendimi sevinç dansı yapmamak için zor tuttum çünkü dersler sıkıcı geçti tenefuslerdede sınıfta oturmaktan baska bişey yapmadık. Eşyalarımı çantama koyup sınıftan çıkacağım sırada meriç yanıma yaklaşıp elimi tuttu. Bende nedense beni öptüğünde elimi tuttuğunda hosuma gittiği için bişey demiyordum. Galiba ben bu çocuğu seviyorum aa ben neler söylüyorum böyle yok öyle bişey diyip düşüncelerimi susturdum. Otoparka geldiğimizde Meriç yanağımı öpüp kulağıma akşam 8 de kapıda ol sana gelen beyaz elbiseyi giy diyip arabasına gitti. Bende heyecanla arabama binip eve geldim. Hemen odama çıkıp hazırlık yapmaya başladım.
Meriçin Ağzından:
Planın istediğim gibi gidiyor böyle tahmin etmemiştim açıkçası çünkü zarayı akıllı bir kız zannetmiştim benim oyununa kapanmaz demiştim ama kız beni şaşırttı. Bu da diğer kızlar gibi ucuz çıktı. Ama bana diklenmek neymiş anlayacak ona demiştim ona bunun hesabını ödetecegimi ama bu kız salak gibi benim onu sevebilecegime inandı. Onu herkese rezil ettikten sonra yaptığı hatayı anlayacak o zaman benim kim olduğu neler yapabileceğimi görecek ve şunu anlayacak "MERİÇ ATEŞ" kimseye aşık olmaz. Ve herkesi kendi ateşinde yakar. Zaranın Ağzından: Saçlarım tamam elbisem tamam makyajım tamam ışte hazırım saate baktığımda saatin 8 olmasına 5 dakika kaldığını gördüm çantanın içine telefonumu koyup aşağıya indim. Hemen teyzemin yanağından öperek teyzemler bir arkadaşımla dışarıya çıkacağımı söyledim. Teyzem gece olduğu için izin vermek istemesede arkadaşımın evden alıp geri eve bırakacağını söyleyip biraz ısrar edince izin verdi. Dışarıya çıktığımda Meriç arabasına yaşlanmış beni beklediğini gördüm. Onu incelediğimde siyah şık bir takım giydiğini gördüm. İncelememi bitirip yanına gittim.
-Çok güzel olmuşsun
-Teşekkürler sende çok yakışıklı olmuşsun. Gülümseyip arabaya bindi. Zaten ne bekliyordum ki bu oyundan kapımı açmasını falan mı saçma düşüncelerimi bir kenara atıp arabaya bindim. Arabaya bindiğimde meriçe nereye gittiğimizi sordum o da bana süpriz dedi ondan sonrada zaten kimse bişey konuşmadı sessizlikten sıkılıp radyo açtım. Radyoyu açmamla durmamız bir oldu demek ki geldik. Arabadan indiğimde boğazda çok sık bir restauranta geldiğimizi gördüm. Meriç arabayı baleye vererek elimi tuttu. İçeriye girdiğimizde garson bizi balkon gibi bir yerde çok güzel hazırlanmış Meriç beni şaşırtarak sandalyemi çekti sonra karşıma geçti oturdu.
-Ne içersin
-Sen ne içersen
-Peki şarap içelim mi
-Bana uyar Aslında içki içen bir kız değilim ama özel günlerde 1 bardak içerim. Bugünde özel olduğuna göre hem 1 bardak şaraptan bişey olmayacağına göre içmem de bir sakınca yoktu. Ben düşüncelere dalmışken meriç garsonun kulağına duymayacağım kadar kısık sesle birşeyler söylüyordu. Garson tamam efendim deyip yanımızdan ayrıldı. Meriçin telefonu çaldığında bana affedersin diyip kalktı. Açıkçası merak etmiştim. Acaba kimdi yoksa bir kız mı eğer kızsa ben onu yolarım vay ben ne diyorum ya banane elin oğlundan kardeşim değil kuzenim değil sadece arkadaşım ama şimdi neden moralim bozuldu ki benim nolcak ki zaten seni seviyorum benimle çıkarmısın demesini mi bekliyordum. Ben düşüncelere dalmışken Meriç telefon konuşmasını bitirmiş bana bakıyordu. Tam bişey söyleyecekken garson şarabımızı getirmişti. Adam bardaklara doldurup servis ettikten sonra gitti. Ben bardağıma uzanmışken meriçin ayağa kalkmasıyla geri koydum. Yanıma gelip benide kaldırınca ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Meriç ellerimi tutup tam gözlerimin içine bakıp
-seni seviyorum-dedi. Ben şok olmuş gibi ona bakarken o benden cevap bekliyormuş gibi bakıyordu. İstem dışı ağzımdan bende çıktı. Ne olduğunu anlamadan meriç bana benimle çıkarmısın dedi. O an sanki rüyadaymışım gibi güzeldi. Anın güzelliğini bozmamak adına evet diyip ona sarıldım. Ne olduğunu anlamadan meriç beni itti. Ben ne yapıyorsun der gibi suratına bakınca
-Allah aşkına gerçekten seninle sevgili olacağımı mı sandın.
-Meriç sen ne diyorsun.
-Diyorum ki seni sevmiyorum intikam almak icin sana aşık numarası yaptım sende salak gibi inandın ve şimdi kameraya el salla demesiyle kafamı çevirmemle bir çocuğun bizi çektiğini gördüm. O an anladım ki herşey oyunmuş.