Her şey o gece olmuştu.
Siyahın dışlandığı ...
Gökyüzünde şimşeklerin eksik olmadığı ama yeryüzüne tek damlanın düşmediği gece .
evet hayat kısaydı kuşlar uçmuyordu belki , ama insanlar ölüyordu benim hayatımda . Etrafımdaki herkes bir bir terk ediyordu beni o gece.
kelimeler kifayetsiz kalmıştı sessizliğin o kan kokan çırpınışlarında .
*****************
Sokağı aydınlatan cılız ışık taneleri uzun gölgeler oluşturmaya yetiyordu. Arkamdan gelen adımlar bedenimin daha hızlı olması için verilen emirler gibiydi ama bedenimin yerine getirmeye zorlandığı emirler .
Hızlı olmaya çalışsam da bacaklarım benim aksime hareket ediyordu . Karanlık sokağın başında durup biraz olsun nefes almaya çalıştım . Ama arkamdan gelen ölümün adımları buna bile izin vermedi .
Peşimde olan adamları tanımıyordum . Ama benim hakkımda pek iyi düşündüklerini de sanmıyordum.
Sokağın sonunda gördüğüm gölge bir an beni korkutsa da bana yaklaştıkça içime huzur doldu .
Bu güvenebileceğim tek kişiydi .
'' Baba '' diyebildim nefes almak için çırpınışlarım da .
Sonra adımlarımı biraz daha hızlandırıp babama sarıldım .
'' Mihra kızım ... çok korktum kızım .. çok korktum '' Babamın sesi içimdeki korkuyu rüzgara kapılan yaprak misali savurup yok etti .
Biraz daha sıkı sarıldım babama sanki o an beni terk edecekmiş gibi..
Ve beni bırakıp gideceğini bilseydim daha da sıkı sarılırdım.
'' hadi eve gidelim ... Miraç ' ta çok ..'' babamın sesini bastıran silahın acı dolu sesi oldu .
Sonra gözüme takılan bir gölge oldu .
Hayatımı mahveden bir gölge
Elime bulaşan bir sıvı
Aydınlanamayan bir Mardin sokağı .