ZORAKİ EVLİLİK

5.DÜĞÜN ERTELENDİ!

Mirhibalar arkidişler.Niye yorum yapmıyonusss kırılıyorum ben burda. Hikayenin olmadığı yerlerini falan söyleyin. Yada fikir falan verin ama yorum yapın nolooor!!

Nesse ben hikayeye devam ediyim. Zoraki evlilik devam ediyor...

Media:Poyraz
-----------------------

    Poyraz'dan...

    Arkasından gidip onu takip ettim. Eve gidiyodu ve ağlıyodu. Buna dayanamıyorum ama hepsi benim yüzümden off! Keşke hiç bişey söylemeseydim. Ama artık geçti. Odasına girdiğinde yanına girmek istemedim aşağı katta onu bekledim. Yukardan kırılan cam sesini duyduğumda panikledim ve merdivenden yukarı doğru çıktım. Odasında yoktu ama banyonun ışığı açıktı hemen gidip baktım. Gözlerime inanamadım. Ecem kanlı küvetin içindeydi. Hemen yanına gidip salladım.

"Ecem...beni duyuyo musun?" ses yok.

    Hemen kucağıma alıp arabaya bindim. Bileklerini kesmişti. Kollarına bez bağladım. Hastaneye gitmem gerekiyodu. Hastaneye üç dakika içinde varınca sedye getirmeleri için bağırdım.

"Sedye getirin lan! Kız ölüyo burda! Sedye yokmu ya koca hastanede! Doktooorr!" diye bağırdıktan sonra bi kaç hemşire sedyeyle beraber geldi. Ecem'i sedyeye yatırdıktan sonra sedyeyle beraber koşmaya başladım ve Ecem'e seslendim.

"Bişey olmıcak sana! Sen güçlü kızsın Ecem! Kendini topla ve kalk be kızım hadi!" dediğimde onu içeri soktular ve beni dışarda beklettiler.

    Rüzgar'a haber verdiğimden on dakika sonra Edayla beraber geldiler.

"Noldu Poyraz?" diye endişeli biçimde soran tabikide Eda'ydı.

"Ona her şeyi açıkladım. Bana biraz bağırdı. Bağırırken ağlıyodu. En sonunda arkasını dönüp eve gitti. Onu takip ettim ve eve geldiğimde, onu banyoda bileklerini kesmiş vaziyette buldum. Küvet ful kan olmuştu." son cümleyi söylerken duraksadım.

"Neyi açıkladın?" diye şaşkınca sormuştu Eda,anlaşılan Rüzgar hala söylememiş. Rüzgar'la ikimiz gözlerimizi kaçırırken o yine konuştu.

"SANA SÖYLÜYORUM NEYİ AÇIKLADIN POYRAZ??" diye bağırdıktan sonra Rüzgar'a baktım. Bana olumlu anlamda kafa salladıktan sonra söylemeye karar verdim.

"Bi kere söylicem sözümü kesme....başlıyorum. Ben Ecem'i biliyosun ki seviyorum. O gün onu boğulmaktan kurtardığımda biraz diyalog kurmuştuk. Bana anne ve babasının parayı ondan daha çok sevdiğinden söz etmişti. Bende annene ve babana para teklif ettim ve Ecem'i aldım. Bu kötü biliyo-"

"NAPTIM DEDİN? ULAN SENİN HABERİN VARMI KIZ KAÇ SAAT BOYUNCA AĞLADI BE VİCDANSIZ...PARA KARŞILIĞINDA ALMIŞSIN. TABİİKİ KÖTÜ OLUCAK SALAK! O BENİM KARDEŞ-" daha sözünü tamamlayamadan Rüzgar eliyle kapatıp onu dışarıya sürükledi. Sakinleşmesi lazım. Biliyorum yaptığım kötü ama keşke demenin bi anlamı yok.
Geçen yarım saatin sonunda içerden bir doktor çıktı. Bana döndükten sonra konuşmaya başladı.

"Hastanın yakını mısınız?"

"Evet nişanlısıyım" vay be bu günleride mi görücektik!

"Eşinizin ilk getirdiğiniz zaman durumu zor gözüküyodu. Gereken şeyleri yaptık. Biraz kan kaybetmiş. Bu kötü değil. Ellerinde ki çizikler fazla derin değil. Şuan uyuyo. Durumu iyi. Beş dakika sonra girmek isterseniz hemşire sizi hazırlar ve içeri girebilirsiniz. Geçmiş olsun."

"Sağolun." bu konuşmadan sonra sevinçten zıplamamak için kendimi zor tuttum. Bence beni görmeye hazır değil, en iyisi Eda'nın girmesi olucak. Eda'yı çağırdığımda bana ölümcül bakışlarını atıp hazırlandı.