Merhabalar sevgili okur-chanlerim. Bölümü birazcık geciktirdim kusuruma bakmayın. Voteler düşünce biraz moralim bozuldu ama sizde haklısınız sonuçta bölümler hep geç geliyor. O yüzden bu bölümü herkese itaf ediyorum. Upps, anlatmak istediğim konudan uzaklaştım. Yeni kitabım Naruto: Sanura no Unmei'ye göz atarsanız sevinirim. Naruto hayranlarının seveceğini düşünüyorum ^_^ Birde son olarak A Dragons Burning Love kitabından haftaya iki bölüm atacağım. İsterseniz hikayeyi medyadaki müzikle okuyabilirsiniz. Evet duyurularımı bitirdiğime göre iyi okumalar...
-3 Hafta Sonra-
Savaş biteli neredeyse üç hafta oluyordu. Ama Fairy Tail loncası gereğinden fazla sessizdi. Hatta bu üç hafta içinde yıkmamış, savaşta harap olan yerleri tamir etmişlerdi.
Fairy Tail loncasını ve bir çok yerleri tamir ettikleri halde Magnolia şehri ve Sabertooth loncası parti yapmayıp yok olanlar için yas tutmuşlardı.
Herkes, Ejderha avcılarını eğiten ejderhalar, Gray'in babası Zero ve en önemlisi Fairy Tail'in biricik yıldızı Lucy için yas tutuyorlardı. Yıldız Ruhları bile bu duruma yas tutup ağlıyorlardı. Loki ise Lucy'nin ölümünü engelleyemediğinden kendisini suçlayıp insanların dünyasında ölümünü bekliyordu. Herkes Loki'yi, Yıldız Ruhları dünyasına gitmesi için ikna etmeye çalıştı. Hatta kapısı zorla kapansın diye Yukino'yu bile çağırmışlardı. Yine de işe yaramamıştı. İkna edilemeyeceğini anladıklarında ise Loki'nin büyü gücü azalmasın diye haftada bir ve kolay görevlere yolluyorlardı.
Gray ve Juvia ise çok sessizlerdi. Gray, durduk yere kavga çıkarmıyor, kimseyle uğraşmıyordu. Sonuçta yıllarca ölü bildiği babasının yaşadığını öğrenmiş ve tekrardan ölümüne şahit olmuştu. Ve bu acı yetmiyormuş gibi birde üstüne eskiden hoşlanmış olduğu kızı, takım arkadaşını kaybetmişti. Juvia, Gray'e her zaman ki gibi aşkını itiraf etmiyordu. Çünkü ortalıkta biricik 'Aşk Rakibi' yoktu.
Usta Makarov'da evladının ölümüne üzülerek kendisini odasına kapatıp ağlıyordu. Sonuçta biricik evladını kaybetmetmişti. Artık kimin kalçasına şaplak atıp, kimin göğüsleriyle övünecekti?
Erza ise günlerdir aynı masada oturup düşünüyordu. 'Eğer o oku daha erken atabilseydim Lucy'nin... ölmesine gerek kalmazdı.'
Levy haftalardır gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuş bir şekilde dolaşıyordu. Artık dostu olarak gördüğü kitaplarını bile okumuyordu. 'Lu-chan'a anlatamadıktan sonra kitap okumanın ne anlamı var ki?' diye düşünüyordu.
Ufaklığın bu halini gören Gajeel ise ona bir şey olur korkusuyla yanından ayrılmıyordu.
Lonca gülümsemeye çalışıyor ama başaramayıp ağlamaya başlıyorlardı. Sanki bir canavar onların neşesini alıp yok etmişti.
Natsu ve Happy, loncada Lucy'nin ölümünden en çok etkilenenlerdi. Uykusuzluktan ve ağlamaktan kan toplamış ve mosmor olmuş göz torbalarıyla uyum içinde olan ten rengi ile dolasıyorlardı. Acılarını dindirmek için her zaman göreve çıkıyorlardı. Çıkmadıkları zaman ise kendilerini Lucy'nin evine kapatıp, Lucy'nin annesine yazmış olduğu mektupları okuyorlardı. Lucy'nin evinin kirasını Fairy Tail loncası ödeyip önemli bir esermiş gibi koruyorlardı.
Usta, Lucy'nin evini koruma görevini Natsu ve Happy'e vermişti. Happy bu görevi 'Eğer başımı belaya sokmasaydım Lucy ölmeyecekti.' diye düşünerek kabul etmişti. Natsu ise takım arkadaşı olan bir takım duygular beslediği kızı koruyamadığı için kabul etmişti.
Oysa Fairy Tail, Magnolia ve hatta Sabertooth'un mutluluğunu yok eden canavarın kendisi olduğunu bilmiyordu.
Fairy Tail ve Sabertooth, Natsu iyileşmeden önce bir araya gelerek; Lucy'i öldürenin Acnologia olduğu yalanını ve Lucy için mezar yapmayacaklarını kararlaştırdılar. Lucy'e sahte bir mezar yapmak istemediler. Gönülleri el vermedi. Lucy'i hatırlamak için sıradan bir taşa bakmak yerine geceleyin toplanarak yıldızları izlemek onu en iyi hatırlama yöntemi olarak düşündüler.
Artık gökyüzü bile yardım etmiyordu Lucy'nin ölümünü sitem eder gibi o bereketli yağmurunu toprağa akıtmıyordu. Ve bu da Fairy Tail'i aşırı bunaltıyor ve gergin bir hava oluşturuyordu. Özellikle Natsu için...
Arkadaşlıktan fazlasını hissettiği kızı öldürdüğünü bilseydi eğer daha ne kadar acı çekeceğini, ne kadar kötü hissedeceğini ancak tanrı bilirdi...
Bir sonraki bölüm olan '3 Hafta Önce' ile devam edecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Awakening Nalu Fanfiction
Fiksi PenggemarMerhaba millet. Bu benim yazdığım ilk fanfiction umarım beğenirsiniz. Kapak yapımları bana aittir ^_^ NOT: Mangayı takip etmeyenler için ağır SPOİLER içerir. 414. bölümden sonrası benim kurgumdur. ...