Aaah...!! Günler den o gün pazartesi herkesin işine kalkmak için uyandığı günlerden ilki çoğu insan bu günden nefret eder ama biz askerler alışmıştık bize her gün pazartesi gibi gelirdi neyse hikayemize dönelim. Sabah 5 7 nöbeti bendeydi nöbetimi tutup kahvaltıya gidecektim ve oradanda uykuya inanın bana askeriyenin uykusu bile farklı neyse nöbetimi tuttum kahvaltıya giderken arkadaşım ozana sordum kahvaltıda ne var ? Diye ozan kahvaltıda menemen ve zeytin peynir gibi atıştırmalıklar olduğunu söyledi tama sağol dedim ve ayrıldık kahvaltıyı yapıp yatağıma uzanacaktım ki anons geldi baktım bekleme odasına herkes oradaydı televizyona bakıyorlardı haberler son dakika geçiyordu "beklenmeyen bir meteor kümesi dünyaya çarpacak" diye bir haber ve o an içimizi bir endişe kaplamıştı çünkü düşecek ülkeler arasında bizim ülkemizde vardı komutanlar panik yapmayın dedi herhangi bir emire kadar sivilleri şehirden boşaltıp herhangi bir acil durumda kullanılması için seçilen mağaralar ve sığınaklara götürülmesi için emir verildi dedi bizde emredersiniz komutanım ! Diyerek araçlara bindik ve şehre ulaştık yakındı zaten 10 dk arası vardı sivilleri boşalttıktan sonra er leri 2 ye ayırdılar bir gurup sivillerin güvenliğini sağlayacak diğerleri ise üsse geri dönecekti ben üsse dönecekler arasındaydım üsse döndüğümüzde Hubble uzay teleskobundan gelen görüntüler bizi şoka soktu meteorların içinde canlı olma ihtimali olduğunu söylediler ve 30 dakikamız olduğunu söylediler 30 dk içinde üsteki bütün önemli döküman ve bilgisayarları sığınağa taşıyacaktık bu çok zor oldu ama başardık 10 dk kalmışıtı meteorların düşmesine sığınağa cephaneleride taşıyıp içeri girdik kapılar kapandı ve sıkıca kilitlendi aman tanrım böyle korkmamıştım birşeyden aklımızdan uzaylılarlamı savaşacağımız aklımıza geliyordu ama yok be böyle birşey yoktur diyoruz 3 dk kalmıştı dışarıya bakan kameralara baktık net bir biçimde görülüyordu ve bu taş kümelerinin denize düşeceği kesindi dışarı çıkabiliriz izni geldi ve cephelere girdikki bir taaruz olabilir diye neyse meteorlar düşmeye başladı öyle bir gürültüyle çarpıyordu ki kulaklarımızı tıkamak zorunda kalıyorduk meteor yağmuru 10 dk sürdü ve bekledik içinden birşeyler çıkmıştı ancak hiçbirşeye benzemiyorlardı dürbünle baktığımızda mekanik bir yapıya sahip gibi görünüyorlardı ve çıktıklarında ateş etmeye başladılar vur emri geldi ve ateş açmaya başladık onların 1 mermisi bizim 5 mermimizde bedeldi silah sesleri ve çığlık sesleri beynimde karışıyordu ancak bizim mermimiz işlemiyor gibi görünüyordu onlarda yaralı bile yok iken biz çoktan 10 adet ölü vermiştik geri çekilin emri verildi geri zig zag lar çizerek kaçıyorduk hemen araçlara binip yola çıktık giderken telsizden anons geldi ana üs olarak havaalanı nı seçmişlerdi ve bizi oraya götürmek için helikopter göndereceklerini söylediler helikopterler şehir stadyumuna inecekti gittiğimizde gelmelerine 5 dk vardı bekledik önce bir vızıltı duyuldu sonra stadyumun ambiyansıyla birlikte çok şiddetli bir gürültü ile indiler helikopterlere bindik ve havaalanına doğru yola çıktık giderken bir sıkıntı çıkmadı havaalanına indiğimizde yüzlerce bizim gibi er ve askeri araçlar vardı yönetim merkezi olarak kullanılan hangara geldik bütün il in haritasını çıkarmışlardı ve renkli raptiyelerle bazı ilçeler işaretlenmişti bizi briefing verildi biz mavi timmişiz ve o an tim liderinin olmadığı farkedildi kısaca askeri kimliklerimize bakarak atış oranı ve yapılan psikoloji testlerine bakarak beni seçtiler o an ne yapacağımı bilemedim olduğumuz durum için üzüleyim mi beni komutan yaptıkları için sevineyim mi bana hangi yollardan gideceğimiz ve hangi sivilleri kurtaracağımız konusunda bilgi verdiler anlaşıldı diyip 10 kişilik birliğe araca bin diye emir verdim araçlara binerek ilçeye gittik geldiğimizde yaya olarak devam edecektik ilk binaya girdik binada 3 adet sivil olduğu söylenmişti inanın bana onca şeyi onca baskı altında nasıl hatırladığımı bilmiyordum 6. Katta olduğu söylenmişti bağırdık kimse var mı diye 24. Daireden ses geldi burdayız diye gittik yaralı yoktu bu işimizi kolaylaştırdı. Binadan çıktık diğer binaya doğru yöneldik girdiğimizde tek gelen ses çığlık sesiydi "imdaaaaat! Beni öldürecekleeeer!!!" Diye bir ses duyduk hızlıca sesin geldiği yeri gittik ve orada 2.30 metre boyunda birşey vardı ve önünde bir kadın kadın ölmüştü ve o anda 2 asker ile birlikte sivilleri dışarı yollayıp geri kalanlarla o yaratığı öldürecektik ve askerler vur emrimi bekliyorlardı ancak o an aklıma ilk girdiğimiz çatışma geldi onlar kolay hasar almıyorlardı ve o an dedimki sen ve sen 2niz el bombalarınızı hazılayın dedim ve ben fırlat diyince fırlatacaksınız dedim anlaşıldı dediler bombanın pimini çektiler ve sadece mandalı bırakmaları gerekiyoru mandalı bırakınca 5 saniye içinde bomba patlayacaktı at !! Diye bağırdım mandalı bırakım attılar ve tamda hedefe attılar ve o an dedimki patladığı an yoğun ateş altına alacaksınız dedim anlaşıldı dediler ve bombalar büyük bir gürültüyle patladı ve ateş açmaya başladık herkes en az 1 şarjör harcamıştı ve ortadaki toz dumanı kalktığında yanına gittik ve onların mekanik olmadığını gördük bunlar normal canlılardı ve göğüs kafeslerinin üstünde kabuksu bir yapı vardı ve bu yapı aşırı sağlamdı ve o an dedimki otopsi yapacağız dedim askerler şaşırmıştı yapın! dedim anlaşıldı deyip bir kasatura yardımıyla kabuğun ortadındaki ufak açıklıktan saplayıp açtık ve açar açmaz şok olduk onunda kalbi vardı ve ona bir bıçak sapladık o an yaratık bir çığlık ile yerinden sıçradı ve öldü ve yaratığın zayıf yönünü bulmuştuk o an dedimki bize bir keskin nişancı lazım dedim ve o an bir binaya daha girmeye vaktimiz olduğunu farkettim o binada 2 adet sivil vardı ve askerlere dedimki bu gece buradayız dedim ve anlaşıldı komutanım diye bağırdılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Diriliş Günü
Science FictionMehmet adlı er in insanlar ve uzaylılar arasındaki savaşın ortasında kalmasını anlatan bir hikaye