Merhabalar,rica ediyorum ARTIK LÜTFEN ARKADAŞLARINIZA ÖNERİN
Multimedia:Alya ve Savaş birlikte uyurken❤
İyi okumalar!Birini kaybetmek istiyorsan onu çok sev yeter.
°°°°°°°°°°°°°°°°°°°
Canım yanıyordu,şuan kendimi bir uçurumun kenarında hayallerimi,umutlarımı hepsini,sonu olmayan uçurumdan ittiyorlardı.Kime azıcık,çok azıcık inansam, hemen İhanete uğruyordum ve ben bunu bildiğim halde bir yabancıya,limonimsi kokan bir yabancıya inanmıştım.Kendime bir kez daha lanet ettim.Ben ahmağın tekiydim.Mavi gözlerinin içindeki henüz daha ölmemiş çocuğa inanmıştım.Hücrelerime kadar hissettiğim acıyı hak ediyordum.Her limon kokan yabancıya inanılmaması gerektiğini anlamış olmalıydım.
Hiç sanmıyorum!
Benim içi boş olan kafam yine, yine bir sözüne inanırdı.Birden Kadir Soylu beni kendine doğru çekmişti "Ah üzgünüm bu Deniz gözlüye yazık olucak , ama naparsın ilahi adalet"dedi pisçe kahkaha atarak.
"Bu planında yoktu,sadece işlerinin düzelmesi için Alya'yı dağ evine götürecektin , Semih Kaya'nın borçlarına karşı sonrada Hasan Kaya seni o battığın bataklıktan kurtaracaktı , ama sen naptın?!?! Şimdi küçüğü bana veriyorsun"diye bağırdı.Savaş çok ciddiydi."Aa oğlum planlar,planlar başka bir hatun olsa umrunda olmazdı? Aşık oldun dimi?dedi gülerek. Ne?? bana aşık
hiç sanmıyorum.
"Kes sesini!Çabuk bana küçüğü ver!"dedi sert sesiyle."Ahah sende rüzgara kapıldın he, Aa kusura bakma ama Alya 'yı biraz sonra annesinin yanına göndericem"dedi gülerek , ben ise Kadir Soylu'nun pis kollarından kurtulmaya çalışıyordum.Ama nafileydi.
Birden o pis burnunu boynumun girintisine koyup derin bir iç çekti "Iımm Şeftali, en sevdiğim "dedi dudaklarını yalayarak şuan yaptığı hareketin ne kadar tiksindirici olduğundan haberi yoktu.
"Ama üzgünüm oğlum Deniz gözlüne söyleyelim, Cennete gidince Savaşın annesinede benden çok selam söyle ona deki 'Kadir Soylu senin oğlunu kendi karanlığına çekti' de "dedi.Adam resmen dalga geçiyordu hem Savaş ile hem benle girdiğim büyük çaplı şoktan çekilen silahlar sayesinde sıyrılmıştım.Savaş "Evet ben Siyahım, ama senin kadar değil hiç bir masum insanı öldürmedim! öldürmemde benim işim senin gibi şerefsizlere dünyayı dar etmek benim içimde hala Ma-vi var!! , Şimdi köpeklerin silahları indiriyorlar ,yoksa gözümü kırpmadan seni eşşek cennetine yollarım , sonrada Hasan Kaya' ya tüm boklarını anlatırım, Şimdi Alya 'yı bana ver!! " diye gürledi birden ne olduğunu idrak edemeden kendimi Savaş'ın kollarında bulmuştum.Savaş "Peşimizden gelirseniz Hasan Kaya'ya her şeyi anlatırım, eğer Alya ya bir şey yaparsanız hepinizin ecdadını gözümü kırpmadan sikerim!!"demişti.
Duyduğum küfürle olduğum yere adeta çakılmıştım.Ne olmuştu bana daha 12 yaşında bir kız çocuğu iken annem saçlarımı örerdi, dışarı çıkar seksek oynardım ,şimdi ne olmuştu bana??
Ne ara silahlı adamların eline düşmüştüm?Savaş ile arabaya bindiğimizden beri tek kelime çıkmıyordu ikimizden de, 'göstergeç' denen alet 315 km'yi bulduğunda "Savaş yavaşla "dedim korkulu çıkan sesimle Savaş elini yumruk yapıp direksiyona geçirdi bu hareketi daha da çok fazla korkmama sebep olmuştu. "Burnunu kırıcam!"dedi buz gibi sert çıkan sesiyle " Ne?" dedim anlamadığımı belirterek
"O p** herifin seni koklayan burnunu kırıcak , içine çeken nefesini kesicem!!" diye bağırdı.Savaşın bu dediklerini aklıma iyice kazıdım.Ani bir frenle öne doğru yalpalandım.
"Bak Alya seni kandırmadım sadece bizim şirketin hisseleri için seni bir kaç gün dağ evinde tutucaktık, senin haberin olmayacaktı, bende tüm olanları adamlar seni alınca anladım.Sana İhanet etmedim.Sadece o babam olacak herife yardım etmek istedim.Asla!Ama Asla! sana bir şey olmayacaktı! İzin vermem. " dedi sert değildi ,sesi aksine yumuşamıştı beni korkutmak istemiyormuş gibi.
"O senin öz baba-" diyemeden lafımı Savaşın sözü kesmişti "Öz babam değil, sana senelerce maskesini göstermiş bu adam böyle bir insan , Alya sana İhanet etmedim.Tamam belki sırf o herife yardım etmek için yalan söyledim bu " dedi.
Ona inanmıştım taman belki dağ ayısıydı ama inanıyordum işte şuan da bile kendime küfür savuruyordum ne yapabilirdim?
Özenle ördüğüm duvarlarım Siyahın Mavisi tarafından yavaşça aşılıyordu.
៛៛៛៛៛៛៛៛៛៛៛៛៛៛៛៛៛៛៛៛Tahtadan bir klübeye geldiğimizde durduk."Neresi burası? Neden geldik?"dedim cılız ve yorgun sesimle.
" Bir iki gün burda kalicaz merak etme ilk defa seni buraya getiriyorum ,gizli yerim kimse bilmiyor"dedi.Gerçekten güzeldi özenle oyulup,yontulmuş tahtalar cilalanmış bir şekilde sırayla dizilmişti.Bana küçük bir çocuğun oyuncak arabalarını özenle temizleyip sıraya koymasını anımsatmıştı.Hafifçe gülümsedim, Annemin Deniz gözlü kızı, şimdi kimlerle ne yapıyordu?
¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤
Dolapta olan malzemelerle Savaş bana menemen yapmış ben ise beğenmediğimi iddia edip, Savaş lavaboya gince tüm melemeni silip süpürmüştüm.3 gün içinde ne kadar çokta anımız olmuştu Savaşla, Yolun ortasında ve okulda kavga edip , partilere gidip, Silahlı adamlarla uğraşıp,Menemen ve sandviç yapıp yiyip,Gizli yere gelmiştik.Ve en önemlisi ise Ben ilk defa biriyle, bir erkekle uyumuştum bu kişi ise Savaştı.
Mavi gözlerinin arkasında küçük,kırgın aynı kanadı kırılmış bir kuş misali , bir Savaş vardı.İsmine rağmen Maviliğini koruyordu.
O mavilik Savaşın annesiydi.Aslında Savaşla dert ortağıydık.İkimizinde anneleri bizi bu lanet dünyada Siyah insanlarla yanlız bırakmışlardı.Bizler ise annelerine kızamayan Mavi gözlü kırılgan çocuklardık.
Nihayet gece olmuştu ben yatakta Savaş ise cam kenarının ordaki koltuğa yatıyordu.Kafamı yastığa koyduğumdan beri , bu günkü olaylar gözümün önünden gitmiyordu.
Biraz sonra yapacağım şeye ne kadarda sonradan pişman olacaksam 'da uyuyamıyordum.
"Savaşş ıım şey ben uyuyamadım da yanımda uyurmusun?" dedim,sesimin sevimli çıkmasına özen göstererek.Savaş ise ilk şaşırmıştı, sonra yavaşça yanıma gelip beni kollarının arasına alarak gözlerini kapattı.Ahh ben sadece yanımda uyur diye düşünmüştüm, ben küçüçük bedenimle Savaşın yapılı vücudunun arasında adeta kayboluyordum.Limonumsu kokusu burnumun deliklerinden girip , koku sinyalleri sayesinde
beynime ulaşmıştı, beynimin bu kokuyu unutmaması gerektiğini bir köşeye not etmiştim.Umarım kalbimin gümbürtüsünü Savaş duymuyordur diye Dua ettim.Savaşa "Şey ben yani bugün olanlardan etkilenince korktum, uyuyamadım seni o yüz-" Savaş lafımi kesmişti "Şhh küçük, göz kapaklarım yorgunluktan ağrıyor, sus ve uyu"dedi hadi ama böyle bir durumda bile bu şekilde davranabiliyordu.
Ahh
Dağ ayısı farkı(!)
Savaşa laf söyleyemeyecek vaziyette olduğumu , ve göz kapaklarımın benden izinsiz bir şekilde ,kapanmasını varsayarak sadece "İyi geceler Savaş"dedim.
Oda uykulu ve boğuk çıkan sesiyle "İyi geceler Küçük"dedi.
Tam kendimi huzurlu bir uykunun kollarına teslim edecekken beynimi işgal eden cümlenin hayal olmaması için Dua ettim.
"Şeftali kokan bedeninin kokusunu yastığa iyice geçirerek uyu , o yastık benimle gelecek."
Merhabalar!!
Bölüm nasıldı açıkçası biraz kısaydı ama en çok içime sinen bölüm buydu.Şahsen ben çok beğendim.
Sizin de yorumlarınizı ve votelerinizi bekliyorum lütven yorum yapmak için yorum yapmayın rica ediyorum.
Arkadaşlarınıza önerin.
Sevgilerle...
zeynepliva