Senden hoşlanıyorum

28 1 1
                                    

Gece abimin sesiyle uyandım, yanımda Ayaz vardı o da sesiyle irkildi ne yani beraber mi uyuyorduk. Koşar adım Abi'min yanına indim, telefon da anneme bağırıyordu. "Neden bize anlatmadın anne, neden bizi babasız bıraktın" konuşurken beni görmesiyle sustu. Telefonu kapatıp yanına geldi alnımı öptü " her şey düzelecek, çık rahatça uyu" sırtıma dokunduğu an " ben biraz dışarı çıkabilir miyim"
Bana baktı ve ayazı yanıma göndererek kabul etti. Eşofman vardı altımda o yüzden hemen ceketimi alıp çıktım, peşimden de Ayaz! Ben önden o arkadan yürürken;
-Eve gidebilirsin ayaz
Kafasını kaldırıp bana baktı belli uykusu vardı.
-Bu saatte seni yalnız bırakacağımı mı düşündün gerçekten? Yürümeye devam et.
-Ayaz bana acıma! diye bağırdım.
Ayaz kalakaldı öyle kaşlarını çattı.
-Ne diyorsun Öykü ne acıması?
-O sıla mıdır her ne boksa Yiğit anlattı bugün seni seviyormuş bu benim umrumda değil! O kıza acıdığın için karşı gelemiyormuşsun. Bana acıma, üzülme bana bunu yapma!
Var kuvvetimle bağırdım, biraz rahatlamıştım. Tam dönüp giderken beni kendine çevirdi ve sarıldı
-Ben sana acımıyorum Öykü! Ben sadece senin yanında olmak istiyorum, belki sana anlamsız gelecek ama ben senin yanında mutlu oluyorum. Sorunlarımı, dertlerimi unutuyorum. Sen o kadar güçlüsün ki...
Sözünü kestim o sırada kafamı kaldırıp  " ben güçlü değilim " diye fısıldadım. Beni kendine çekti "sss sen hayatımda tanıdığım en güçlü kızsın" bende ona sarıldım.
Ayaz'a sarılmak bana çok iyi geliyordu. Bambaşka bir duygu bu kokusunu içine çekmem diğer yanımı bulmuş gibi hissediyorum, bu o kadar güzel bir his ki kendimi bağlamaktan korkuyorum. Kime bağlandıysam kimi çok sevdiysem gitti. Annem bana son olarak bunu öğretti "seversen terkedilirsin"

Sahile indiğimizde Ayaz'ın eli elimdeydi sımsıkı oturmuştu. Banka oturduk eli elimdeyken;
-Yarın Berklere gelecek misin? Dedi. "Bilmiyorum" gerçekten bilmiyordum. Onlar belki bana iyi gelecekti ama yalnız kalmak istiyordum. Aslında sadece Ayaz'la kalmak istiyordum...
-Sıla dedi ayaz bana bakarak, anlamamış gözlerle ona baktım.
-Sılayla 9. Sınıfta tanıştık ben geç başladım okula bir sene kaldım. Oda aynı benim şekildeydi. Onunla oturmaya başladık zaten okulda çok insanlarla takılmam bi Berk bi Yiğit her neyse 11. Sınıfta sılanın bana karşı hislerini öğrendim, ve öteki hafta ailesini trafik Kazasında kaybetti. Bende terketmek istemedim, evet ona üzüldüm, acıdım. Ama sana üzülmüyorum, acımıyorum. Çünkü seni asla terketmeyecek bir abin var, Irem var Berk var. Bundan sonra da ben varım!
Kalbim sıkışıyordu ona karşı hislerimi söylemek istiyordum ama yapamazdım, olmazdı bu kadar derdin içinde ayaz bana dayanamazdı, boğardım onu. Sadece gülümsemekte yetindim. Biraz daha denizi izledikten sonra kalktık eve giderken tekrar elimi tuttu. El ele yürümeye devam ettik. Eve geldiğimizde "sen gelmeyecek misin." Dedim. "Sanırım abin artık bana laf yapacak" diyip gülümsedi. Anlayışla kafamı salladım ve Anahtarı çıkarttım.
-Saat geç oldu bari taksi çağırana kadar gel dedim
-Birileri benden ayrılmak istemiyor mu yoksa diyip sırıttı
Gözlerine bakıp gülümsedim, kafamla içeriyi işaret ettim. Girer girmez abime baktı, sanırım uyuyordu. Bir şey içip içmeyeceğini sordum ve istemedi.
Taksi geldiğinde kapıyı açıp "yarın seni 7 buçukta alacağım hazır ol" dedi "ya ben gelmesem" dememe kalmadan geliyorsun diyip yanağımı öptü.

Saat sabaha karşı 5'ti. Ben hala babamı annemi abimi düşünüyordum. Abim ilk kez bu kadar sarsılmıştı, bana destek olacağım diye kendi çökmüştü. Kalkıp odasına indim, Derin yoktu. Sanırım onu da Berk alıp eve gitmişti, Abi'min odasına girdiğimde uyuduğunu gördüm, yanına gidip uzandım. Oda bana sarılarak cevap verdi, "uyumadın mı abi" mırıldanarak bir şeyler söyledi. "Hatırlıyor musun abi biz küçükken babam bizi bıraktığında sen böyle yanıma gelip uyudun mu demiştin bende cevap verememiştim çünkü cevap verirsem ağlayacaktım ve ben zor susardım. Sende bana demiştin ki "ben senin hep yanındayım" o zaman sende küçüktün ama ben en çok sana güveniyordum bir şey oldu mu millete artistlenirdim sss akıllı davranın benim abim var derdim."
Abime baktığımda kapalı olan gözünden yaş aktı, elimle gözyaşını sildim ve devam ettim.
-Artık güçlü gözükmene gerek yok abi ben büyüdüm artık, bundan sonra ben yanındayım, her anında yanında olacağım. Yeter ki kendini sıkma, sen benim hep kahramanımsın hep en güçlü tanıdığımsın" abim beni kendine daha çok çekti ve öptü bende kollarımla onu sardım.

Uyandığımda abim kalkmıştı, aşağıdan sesler geliyordu saate baktığımda akşam 6ya geliyordu. Yataktan doğrulup, aşağıya indim. Indiğimde sulu bir şakayla karşılaştım, Berk Yiğite su atıyordu ve o su bilin bakalım kimin üstüne geldi. Berk hemen yanıma gelip " prenses güzellik uykusundan uyanmış" deyip omzunu koluma attı. Sonra Yiğit gelip "o kolu ordan çekelim" diyip o kolunu attı. Gözlerim ayazı arıyordu ama yoktu. Abimle derin yemek yapıyorlardı, birden yiğitin kolu Sertçe Aşağıya indi ve Ayaz'ın kolu omzumda durdu. " Uff paylaşılamıyorum" diyip kahkaha attım. Ayaz da kulağıma eğilip " sana dokunan her eli kırardım ama şuan gülümsemen beni vazgeçiriyor" daha çok gülümsedim birbirimize bakarken İrem'in öksürmesiyle ona yöneldim "bende burdayım hani en yakının" gidip onu kocaman öptüm. Abimlerin seslenmesiyle, sofraya döndük ve en sevdiğim yemeği Yaptıklarının mutluluyla sofraya oturdum yanımda irem ve ayaz vardı. Sessizce yemeği yerken abim konuya girdi, " Çocuklar ve çok sevgili sevgilim, bildiğiniz gibi babamın mirası gibi bir şeyi bize kaldı sizce almalı mıyız? Öykü sana sormam lazım ilk başta, bu şirketi istiyor musun?" Kafamı hayır anlamında salladım, anneme de babama da öfkeliydim. Araya derin girdi "mantıklı düşünün artık biz birlikteyiz ama para kazanmak zor ve ikinizde okuyorsunuz, bu sizin için bir şans" mantıklı konuşuyordu. Abime dönüp baktım belli oda istiyordu, lafa ayaz girdi. "Abi bizde Yiğitle biliyoruz bu Şirketleri babamlar ortak bizde yardım ederiz hem batmayız" diyip göz kırptı. Hayranlıkla onu izlerken abim bakışlarımdan anlamış olacak ki "sizin aranızda ne var" Ayaz'la dönüp birbirimize baktık, ne diceğimizi bilemedik. "Biz şey abi yaa" dememe kalmadan "tamam anladım abicim" diyip güldü.
-Berk biz sizde toplanmayacak mıydık dedi irem
-Şu karşımdaki ablamı Görüyor musunuz? He iste o bayan sizi evde istemedi.
Hepimiz dönüp derine bakmaya başladık. "Aşk olsun derin abla" diyip dudak büzdüm. Oda boynunu büküp; " olur mu öyle şey bitanem hep beraber olalım diye ben düşündüm isterseniz yemekten sonra gidin" yemeğimizi yedikten sonra herkes bir Köşeye Çekildi ayaz Yanımda oturuyordu, kulağıma fısıldayıp "bi yukarı gelsene" diyip yukarı çıkmaya başladı. Bende peşinden çıktım kimse yokluğumuzu anlamadı. Koridordayken beni odaya çekti ve sarıldı "kokunu özledim" bende ona sarılıp kokusunu içime çektim. Tam ayrıldığımız sırada " Öykü biz neyiz?"
-Nasıl yani?
-Biz neyiz arkadaş desem değil sevgili desem değil biz neyiz?
Dudağımı büzdüm, gözlerim dolmuştu. Ama bende bilmiyordum. " Tek bir cevap Öykü" dedi. Dönüp arkamı gittim , gitmek zorundaydım gitmezsem canım daha çok yanardı. Aşağıya indiğimde herkes oturuyordu. Abimler gitmişti, irem "hadi gelin şişe çevirmece oynuyoruz" Ayaz arkamdan gelip "ben gidiyorum gençler iyi eğlenceler" diyip yürümeye başladı. Tam giderken bileğinden tutup gözlerinin içine baktım "oynuyoruz"

Oyuna başladığımızda herkes eğleniyordu ama Ayaz'ın yüzü asıktı. Yiğit bana "Ayazdan hoşlanıyor musun" diye soru sordu. Ayaz'a baktım ve mantığımı defettim. "Evet"

Bensiz YapamazsınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin