Sabaha karşı aslı sancılarla uyandı bir anda.Yusuf'u uyandırdı.
-Yusuf,yusuf kalk!Çocuğumuz geliyor!
Yusuf hemen kalkıp karısını kucakladığı gibi arabaya götürdü.
-Aslı'm hemen yetiştireceğim seni hastaneye,sabret.
Yarım saate kalmadan hasteneye yetiştiler.Hemen sedyeyle doğumhaneye götürdüler aslıyı.Yusuf hemen annesi ve kayınvalidesini arıyarak haber verdi.Yaklaşık bir saat kadar herkes aslıyı ve bebeği bekliyordu.Ve bebeğin ağlama sesi duyuldu!Herkesi büyük bir rahatlama sarmıştı.Hemşire kapıdan çıktı ve annesi ve bebeğinin durumunu açıklayacaktı,ama bir tuhaflık vardı hemşirenin yüzünde.
Yusuf:
-Söylesene hemşire hanım oğlum ve karım iyilermi?
Hemşire:
-Eşiniz iyi fakat oğlunuz...
Yusuf:
-Oğluma bişey mi oldu söylesene!
diye hemşireyi sarstı.
Hemşire:
-Bebeğiniz,bebeğiniz sakat doğdu!
O anda tüm dünya yusuf'un başına yıkıldı sanki.Herkes duydukları karşısında şok oldu.
Yusuf:
-Peki onları görebilirmiyim?
Hemşire:
-Tabii.
Yusuf içeri girdiğinde aslı ağlıyordu.
Aslı:
-Yusuf,oğlumuz sakat doğdu.Çok... çok üzgünüm.
Yusuf:
-Biliyorum aslı'm elbet bir çaresi vardır.Üzülme sen.
Aslı:
-Eğer bir çaresi olmazsa o büyünce nasıl üzülür kim bilir?
Doktor içeriye girdi o anda.Yusuf sordu:
-Doktor hanım bir çaresi yok mu bunun?
Doktor:
-Bakın üzülmeyin.Şu anda yapılacak bişey yok.O daha çok küçük.Eğer bir tedavisi buğün yoksa yarın vardır.Teknoloji hergün gelişiyor.Inşallah bebeğiniz yürüyebilir.
Yusuf:
-Inşallah doktor hanım,inşallah.