Medyada ki Eren'in arabası ;)
Bardan hızlıca çıkıp arabama doğru ilerledim.Arabaya binip sakinleşmeye çalıştım. Ama olmuyordu. Sakinleşemiyordum . Bismillah deyip hızla sürmeye başladım. Baba torpili olunca ehliyetim de vardı. Önce Amerika işi şimdi de bu sapık. Herşey ters gitmek zorunda mıydı ki ? Eve geldigimi anlayınca hızlı bir şekilde inip odama çıktım . Kapıyı kilitleyip kapının arkasına oturdum ve hayatımı gözden geçirmeye çalıştım. Ama bu kafayla ne mümkün ! Off ! Sinirim hat safhaya ulaştığında kalkıp bodrum katına indim. Üzerimde ki fazlalıkları --ceket ve tişörtü -- çıkarıp kum torbasını yumruklamaya başladım. Sinirim geçmiyordu. Defalarca kez yumruk attım kum torbasına... Daha sonra halterlerimi kaldırdım. Onlar iyi gelmeyince koşu bandına çıkıp en hızlı ayarına getirdim ve koşmaya başladım. Müzik açıktı ve son sesteydi . Koşu bandı zorlamaya başlasa da durmadım. Koşu bandını durdurup tekrar kum torbasına geçtim . Ellerimde ki sargıyı söküp daha şiddetli yumruklar atmaya başladım.
Göz ucuyla saate baktığımda yaklaşık 3 saattir çalıştığımı anladım. Ama niye sinirim geçmiyordu? Niye? Tekrar koşuya geçtim. Yine son hız !
Sonrası yok . Sonrası karanlık !!!
Ali'den
Gecenin bu saatinde telefon mu çalar yaa! Duvarda ki saate baktığım da saat gecenin 1 buçuğuydu ! Arayan kişiye baktığım da bi tuhaf oldum . Eren bu saatte hayatta aramazdı ki beni ...
"Alo!"
"Ali. Oğlum ben Sena teyzen ! " Bir anda yataktan fırladım.
"Eren iyi mi?" Hızlıca üzerimi giyinmeye başladım.
"Eren saatlerdir bodrumdaydi . Müzik sesi saatlerdir kesilmeyince -hıçkırık - içeri girip bakayım dedim. Kapı kilitliydi . -hıçkırık - Yedek anahtarla açıp içeri girince -hıçkırık- Eren'i yerde baygın buldum. Ama hâlâ titriyor. Babasına ulaşamadım . " Daha fazla dinlemeden telefonu kapattım. Evin anahtarı araba anahtariyla aynı anahtarlikta olunca hızlıca arabaya atladım . Eren'le uzak bi mesafede oturmuyorduk . 5 dakika içinde evlerinin önündeydim . Zile bastığımda kapı hemen açıldı. Sena hanım açmıştı . Kadının yüzü bembeyazdı .
"Korkma . İyi olacak ! " deyip bodrum kata indim.
Eren hâlâ yerde yatıyordu ama başının altında yastık vardı. Ellerim Eren'in alnına gitti. Çok kötü ateşi vardı ve şiddetli derecede titriyordu . Hemen kucağıma alıp arabaya götürdüm. Arka koltuklara yatırıp sürücü koltuğuna oturdum . Bir yandan arabayı çalıştırıyordum bir yandan da doktoru arıyordum.
"Alo" dedi uykulu bir ses .
"Mesut abi ben Ali" dediğim de aldığım cevap hiçte uykulu gelmiyordu.
"Ne kadara hastanede olursunuz ?" o da biliyordu neden aradığım.
Hastaneye girer girmez Eren'i bir sedyeye aldılar. O sırada Mesut abiyi gördüm .
"Titreme şiddetlenmis . En az 1 saattir krizde . Lanet olsun. Neden geç geldiniz Ali? "
"B.Bilmiyorum ... " Resmen şoka girmiştim.
"Tamam sen bekle . Sakin ol tamam mı ? Bu arada Ekrem Bey 'in haberi var mı ? "
"Hayır.Ararım şimdi " deyip Eren'in babasını aradım . Meşgul diyordu. Kimi ararsin ki bu saatte . Kızın can çekişiyor be adam!!!
Yarım saatin ardından Mesut abi dışarı çıkmıştı.Baya yorgun gözüküyordu ve çok fazla terlemiştı. Yanına gidince en yakınımızdaki koltuklara oturduk .
"O iyi mi Mesut abi?"
"Biraz daha iyi . Ama bu sefer ki çok şiddetliymiş . Eren'i bu kadar sinirlendiren ne olmuş olabilir ki? "
"Ah bi bilsem be abi. "
"En son ne olmuştu?"
"Bardaydik ben baya içmiştim. Kesik kesik hatırlıyorum . Ama sanırım en son herkesi bardan çıkarmıştı . Sonrası yok bende . Sena hanım arayinca uyandım . Sonra da burdayız işte. " ben böyle der demez koridora koşarak Ekrem Bey girdi.
"Eren . O iyi mi ? Nerde?"
"Sakin olun Ekrem Bey.Geldiğinde ki durumuna göre gayet iyi. Şimdi uyutuyoruz . Ama..."
"Ama ne Mesut .?"
"Bu sefer çok şiddetliymiş . " Ekrem Bey başını ellerinin arasında tutarak oturdu.
"Kesin bana kızdı . Onu Amerika'ya göndereceğimi duyunca sinirlendi . " yanlış duydum dimi! Eren'i Amerika'ya göndereceğini söylemiş olamaz dimi!
"Siz ne dediğinizin farkında mısınız ?"
"Hayır dedi. Okulum , arkadaşlarım dedi. Orada arkadaşlarınla okursun ddm. Kızıp ayağa kalktı . Orada ki belaları da mı musallat edeyim onlara dedi. Ne sizi bırakabiliyor ne de oraya götürebiliyor. Ama yapmak zorunda . Çünkü çok fazla bi vaktimiz yok!"
"O zaman bizde Eren'le gidiyoruz. "
Ekrem Bey ben ornitorengim demişim gibi baktı.
"Biletleri bu cumaya alıyorum. Kaç kişi olduğunuzu haber verirsin bana. O zamana kadar da Eren toparlanmış olur."
"Kimse bir yere gitmiyor" bunu diyen Eren di. Hızla ayağa kalktım. Ama kaşlarını çatmış . Bir bana birde babasına bakıyordu .
"Baba. Hayır ddm sana. Ne onları götüreceğim ne de ben gideceğim. Buraları biliyoruz ama orayı bilmiyoruz. Kimseyi bilmiyoruz . Ya başımıza birşey gelirse. Ya onları koruyamazsamm ..." Eren'in sesi sonlara doğru kısılmıştı. Ama hemen toparlanıp tekrar bağırmaya başladı.
"Amerika'yı fln unut baba. Bana karışma artık. Yeter" bu sözlerden sonra tekrar titremeye başladı. Elleriyle duvara tutunduktan sonra gözlerini kapattı. Büyük ihtimalle sakinleşmeye çalışıyordu . Ama sakinleşemediği her halinden belliydi. Ayağa kalkıp yanına gittim ve koluna girdim . Kafasını kaldırıp gözlerimin içine baktı.
"Bitmesi gerekiyordu Ali. Bu krizlerin bir sonu olmalı." Mesut abi kalkıp Eren'in diğer koluna girdi. Yavaş adımlarla odasına doğru götürüyorduk.
"Bak Eren. Zor olduğunu biliyorum . Ama ne zaman biteceğini bilmiyoruz. Yapılan testler hiçbir sonuç vermiyor. Şimdilik sadece antidepresan alacaksın . Ve duygularını kontrol etmeye çalışmalısın . Bir sonra ki krizde bu kadar kolay kendine gelemeyebilirsin." deyip Mesut abi odadan çıkınca ben şebeklikler eşliğinde güldürmeye çalışıyordum Eren'i .
"Dur Ali . Gülmek istemiyorum . Sadece babamın bu konuda neden bu kadar ısrar ettiğini öğrenmek istiyorum . Ali . Git ve neler döndüğünü -"
"Gerek yok . Ben anlatırım herseyi Eren'e . Sen çıkabilirsin Ali ." Yavaş adımlarla kalkıp çıkacağım sırada Eren durmami istedi .
"Hayır . Çık Ali ." Dışarı çıkıp kapattığım da Mesut abi koridorda bana doğru geliyordu.
"Ali bu reçeteyi al . Eren için yazdığım ilaçlar var burda. En kısa zamanda kullanmaya başlamalı . " reçeteyi alıp uzaklaşırken Eren'in çığlığı ile olduğum yerde kalakaldim . Koşup odaya girdiğim de Eren odanın köşesine çökmüş sessizce ağlıyordu . Ekrem bey başını öne egmis zorundayım diyerek fısıldıyordu . Eren'e tekrar baktığım da saçını düzeltiyordu.
"Ali arabayı getir . Gidiyoruz." Daha ne olduğunu anlayamadan kendimi arabayi sürerken buldum .
"Ne yapacaksın Eren?"
"Gideceğiz Ali. Hem Aslı'yı pislikten de uzak tutmuş oluruz . Hemde tatil olur bizede. Yarın öğleden sonra gideceğiz. " Arabayı durdurduğum da çoktan zile bastığını gördüm . Hızlıca gaza basıp kendi evime sürdüm. Bekle bizi Amerika ...Eren'den
Eve girer girmez odama çıktım. Duş almadan kendime gelemeyecektim. Hep böyle oluyordu . Düzen sürekli bozuluyordu. Yarın Aslı'ya Amerika işini söylediğim de yüzünün alacağı şekli çok merak ediyorum. İlk aklına gelecek şey alışveriş olacağına adım kadar eminim. Bekle bizi Amerika ...
Bölümler kısa oluyor Üzgünüm . Ama elimden gelen bu ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyaha Bağımlı !!!
FanfictionBazen yalnız kalmak istersin ve ardından kocaman soğuk bir kahkaha atarsın ... "Aptal ! Sen zaten yalnızsın der" susarsın ...