22■Gidiyorum

52 4 0
                                    

Gidiyorum buralardan artık. Yedi yılımın geçtiği bu şehirden defoluyorum. İsteyerek değil belki ama gidiyorum. Ve bu kez ağlamıyorum. Yeni bir şehrin bana iyi geleceğine inanıyorum. Seni unutturacağına ve yeni birini karşıma çıkaracağına...inanmaya çalışıyorum.
Aslında, şimdi eğri oturup doğru konuşalım. Seni unutmak istemezdim. Onun yerine beni sevmeni isterdim. Şimdi beni sevmediğine değil de beni sevdiğin halde aramıza kilometreler girmesine üzülmek isterdim. Ama ne yazık ki buna mecburum. Bunu yapmak zorundayım. Seni unutmak benim kaderim...sevdiğinde olduğu gibi.

Umarım seni unutmak, sevdiğim zaman kadar uzun sürmez...umarım.

Bu şehirden gidiyor olabilirim ama buradan sen hariç kimseyi bırakmıyorum. Hepsini kalbimde taşıyacağım. Ama seni atmam gerek önce.

O küçücük bedeninle kalbimde çok yer kaplıyorsun küçücüğüm...

Başkalarına yer kalmıyor. Arkadaşlarım, öğretmenlerim, komşularımız, aile dostlarımız ve kardeşlerim...onlar hep benim kalbimde olacaklar. Yanımda değil belki ama kalbimde olacaklar. Hem onlarla sürekli görüşeğimize eminim. Seni gittiğim şehirde bile görsem yolumu değiştiririm, kaçarım. Belki o zaman geldiğinde kalbimde başka birisi hakimiyet kurmuş olacak, belki hayatımda biri olacak ama ben yine rahatsızlık duyacağım. İçim bir kötü olacak, utanacağım biliyorum.

"İlk aşklar unutulmaz." denir ama ben seni unutmayacağım. Ben senden vazgeçeceğim. Sevdamı içime gömüp doğru kişiyi bulduğumda onun önüne sereceğim. İleride bir araya gelirsek eğer ne yaparım bilmiyorum ama şimdilik tavrımı koyuyorum.

Yedi yıl içinde bu şehirde başta sen olmak üzere çok şey bıraktım. Ben buna inanıyorum. İyi ve ya kötü birçok şey bıraktım.

Aklımı bıraktım mesela...

Aklımım bir kısmı burada. Arkadaşlarımın ne yaptığını, öğretmenlerimin tayınlarının çıkıp çıkmadığını, komşularımızın başka bir yere taşınıp taşınmadığını, senin iyi bir çocuk olup olmadığını hep merak edeceğim ve sorup soruşturacağım. En çok da seni çünkü senden vazgeçmiş olsam bile sonuçta ilk aşkımsın. Benim seni sevdiğim zamanki gibi bir çocuk musun merak edeceğim."Boyu uzamış mıdır? Kilosu artmış mıdır? Saçlarının modelini değiştirmiş midir? Bıyıkları çıkmış mıdır? Sesi değişmiş midir? Gülüşü değişmiş midir? Kızdığında kaşlarının arasında çıkan paralel çizgiler yok olmuş mudur? Koyu gözlerindeki anlam kaybolmuş mudur? En sevdiği renk olan turkuazdan vazgeçmiş midir? Hâlâ 'Sarı' dediğinde 'Lacivert' diyen bir 'Manita' arıyor mudur? Ya da benim 'Manita' kelimesinden nefret ettiğimi biliyor mudur? Ben gittiğimden beri kaç kızı üzmüştür? Ya da kaç kıza ultra emici, üç katlı, suda ufalanmaz, pamuksu yüzeyiyle rahatlık sağlayan tuvalet kağıdı muamelesi yapmıştır? Kalbi çıkmış mıdır? Birini gerçekten sevebilmiş midir? Acıyı hissetmiş midir? Ya da acı çekecek kadar birini sevmiş midir? Reddedilmiş ve ya arkadaş olarak görülmüş müdür? En önemlisi de iyi bir çocuk olmuş mudur?" gibi soruları kafamda kurup kurup delireceğim. Aklımdan bu sorular hiç çıkmayacak. Aklım bu sorularda ve unutmuş olsam bile sen de kalacak. Aklımı sende bırakacağım. Bunun unutmakla alâkası yok. Unutmak, hatırlamamak değildir ki; sadece kalbinden aşk mânâsında atmaktır. Bunun dışında seni arkadaşım ve ilk aşkım olarak hatırlayacağım. Tabii önce unutmam gerekiyor. Geçenlerde bir söz okumuştum. Aynen şöyleydi;
Gitmek sadece bir eylemdir, Unutmak ise koskoca bir devrim...

Kalbim kalır sonra...

Kalbimin bir kısmı burada olacak hep. Senin yanında. Seninki benim yanımda değil ama benimki senin yanında olacak. Sevgiden mahrum kaldığında sol yanına bakman yeterli olacaktır. Seninkinin yerine yerleşmiş olacak. Seninki pek bi' işe yaramıyor zaten. Uzandığında tutabileceksin yani. Seni unuttuğumda bu bitmeyecek. Yine kalbimin yarısı sende kalacak. İstesende,istemesende!
Eğer, diğer yarısını bir erkeğin yanında bırakırsam; büyüdüğümde 'kalpsiz bir kadın' olacağım. En çok da bu canımı yakıyor. İki erkek uğruna canını vermiş kalpsiz bir kadın...

Bir Platonik EdebiyatıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin