8. BENİ BIRAKMA

7.9K 291 32
                                    

Yb geldii. Ben direk hikayeye giriş yapıyorum size iyi okumalar...

Media: Rüzgar

-------------------

Ecem'den...

Mesaja bir kez daha baktıktan sonra içime bir şüphe yerleşti. Bu kim olabilir di ki? Her kimse bu beni rahatsız etmişti. Ama umrumda mı? Tabiikide hayır!!

''Mesajda ne yazıyodu? Surat ifadene bakılıcak olursa kötü bişey.''diye soran Poyraz'dan başkası değildi.

''Sanane yaa! Allah Allah! Hem surat ifademde de hiç bişey yok!'' dedim panikle.

''Bu işte bişey var ama hadi bakalım. Yatağa girmeyi düşünmüyo musun?'' diye sorduğunda gülümsedim. Gamzem ortaya çıkınca oda gülümsedi. Bende yanına yattım. Huzurlu bi günün huzursuz mesajından sonra huzursuz bir uykuya daldım.

------------------

Poyraz'dan...

Sabah kalktığımda direk Ecem'e baktım. Ne kadar güzel ve masum. Yataktan kalktığımda aklıma dünkü mesaj gelmişti. Acaba ne yazıyodu. Baksammı ki telefonuna? Kimdi o. Hemen telefonunu elime aldım. Lanet olsun ki şifre vardı. Ecem denedim olmadı, Poyraz denedim olmadı, bir kaç sayı denedim oda olmadı. En sonunda Eda denedim, onda başarılı oldum. Tanrım! Bu kız ablasına mı aşık? Bekide bu zamana kadar sadece onu seven Eda olduğu içindir. Ama artık bende varım! Mesajı açıp okumaya başladım. Bu kimdi ve ne istiyodu? 'BENDEN KORK! ' ne demek lan! Ben onu bir korkutursam üç yıl seke seke yürür. Her neyse dün Ecem fazlasıyla korkmuştu. Bende en iyisi kafasını dağıtması için kahvaltıyı hazırlasam iyi olucak bide yorulmasın.

Aşağıya indiğimde Cansu kahvaltıyı hazırlamaya başlamıştı. Rüzgar'la Berke'de salonda oturmuş maç izliyolardı

''Ulan bi gol atamadınız. Şerefsizim ben orda olsam iki gol atmıştım bile.'' dedi Berke.

''Hadi, koş, koş lan, koşsana mal, gol hadi goo- Allah belanı vermesin! Gol olurdu lan o nasıl dışarı attın!'' diyen de Rüzgar'dı.

İşte bunlar böyleydi. Neyse ne ben Cansu'ya yardım edicektim maça daldım. Koşup Cansu'nun yanına gittiğimde sofrayı hazırlamış, Ecem'i uyandırmış hatta çayları koymuştu. Lan, ben ne kadar süredir maç izliyorum.

''Tamı tamına on bir dakikadır.'' dedi Cansu. Büyücü müsün lan sen?

''İçimi mi okudun yoksa ben mi dıştan söyledim?''

''Yok sen içten söyledin ben içini okudum özel güçlerim var Poyraz!'' diyerek dalga geçmeyi unutmamıştı. Cansu içerdekileri çağırmaya gittiğinde Ecem ile mutfakta kaldık.

''Ecem... ben gerçekten çok özür dilerim ama... telef-''

''Gerçekten uyuduğumu mu sandın? Biliyorum telefonuma baktın ve mesaja baktın. Şimdiden söyliyim kimin gönderdiğini dünden beri düşünüyorum. Gizliden mesaj atmış.''

''Hııı. Peki eskiden senin rakibin olan bir kız yada erkek var mıydı?'' Ecem biraz düşündükten sonra.

''Hayır yoktu.'' dedi kafasını 'hayır ' biçiminde sallarken. O sırada Cansu içerden bağırıyodu.

''SABAH SABAH BENİ SİNİRLENDİRMEYİN YAA! UFF KAPATIYORUM MAÇI KAHVALTI YAPILICAK İÇERDE BİZİ BEKLİYOLAR'' Cansu'nun cırtlak sesini duyduğumda kulağımı tıkadım. Ecem'de yüzünü buruşturdu. Bir kaç dakika sonra merdiven sesini ve Rüzgar'ın sesini duyduk.

''Ağız tadıyla bir maç izletmiyosunuz ki yaa! Tamda kapatıcak zamanı buldun Cansu gol mü değil mi bilmiyorum. Sağol!'' mutfağa girdiler.

''Yahu Rüzgar ab- pardon Rüzgar, boşver maçı gel bak burda o kadar kahvaltı hazırladık. Ayıp ayıp. Gerçi Cansu hazırlamış ama boşver sen. Senin benim mi var Allah aşkına otur hadi yiyek.'' diyen Ecem'di. Bu kıza bayılıyorum yaa.

ZORAKİ EVLİLİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin