Justin Bieber'ın o eşsiz sesi kulaklarımı doldurduğunda elimi komidinimin üstünde gezdirip telefonumu aradım ve bulduğumda alarmı kapattım. Ve hemen yataktan kalktım demek isterdim ama müthiş tavanımla kesişmeye başladım.
Aslında böyle kalabilirdim ama babamın isteği üzerine yaz tatilimin ilk günü o muhteşem gün cumartesi günü saat sabahın 6sı.
Aşağı mutfağa indiğimde babam ve annem kahvaltı yapıyorlardı. Bende hemen yanlarına oturdum.
" Günaydın güzel insanlar aynı zamanda beni yaz kampına göndermeyen kötü insanlar" dedim.
Hey! Bir saniye ben kendimi tanıtmadım.
17 yaşındayım ve ismim Nehir .Bu yaz bittikten sora 12. Sınıf oluyorum. Her öğrenci gibi okulu sevmiyorum ancak arkadaş ortamı sayesinde çekilir bir yanı oluyor. Her ne kadar okulu sevmesemde notlarım kötü değildi. Normal bir devlet lisesinde okuyorum. Arkadaşlarım ve kankalarım var ancak kardeşim diyebileceğim tek bir insan var oda İrem.
Babama ve anneme trip atmamın sebebi benim yaz kampına gitmeyi istemem ancak göndermemeleri.
Sessiz bir şekilde kahvaltı yaparken babam sessizliği bozdu.
" Nehir neden suratın beş karış hayatım" dedi babam. Babam bana hep hayatım der.
" Baba bilmiyor gibi davranma " dedim.
Annem kafasını eğerek güldü ben öyle deyince. Kesinlikle bir şey var ama uğraşamayacağım.
" Her neyse birazdan İrem gelecekmiş" dedi babam. İrem gelecekse niye benim sonra haberim oluyor. Ayrıca İrem bize gelmeden beni en az 5 defa arar. Neler oluyor. Kesin babam beni yaz kampına göndermeyeceğinden İrem'i bizde kalmaya ikna etmiştir.
Kapının hunharca çalınmasıyla oturduğum koltuktan zıplayarak kalktım ve kapıya yöneldim. Kapıyı açtığımda 32 diş sırıtan bir adet İrem gördüm. Bu kız niye bu kadar neşeli bu kızda yaz kampına gitmek istemiyor muydu yahu o kadar hayal kurduk beraber.
" Kızım bu ne neşe. Farkında mısın yaz kampına gidemiyoruz " dedim
" O kadar emin olma " dedi ayakkabılarını çıkarırken.What dedin gülüm.
" İro son kez soruyorum. Biz şimdi sen ve ben ikimiz en best kardeşler olarak cidden yaz kampına mı gidiyoruz?" dedim
" 10. Son kez bu ya yeter. Evet canımın içi ikimiz en best kardeşler olarak yaz kampına gidiyoruz " dediğinde İroyuda ayağa kaldırp sevinç dansımızı yaptık.
" Artık hazırlansan beybisi " dediğinde üzerime baktım şort ve tişört hazırım işte.
" Ee hazırım ben" dedim üzerimi göstererek.
" Nehir bebeğim hani biz orada yaz boyunca kalacağız ya hani diyorum bavul falan hazırlasan diyorum" dedi.
"Ben onu tamamen unuttum İrom ya " dedim alnıma vurarak. Kaşlarını kaldırıp diyosun bakışını attı.
" İrom bebeğim, canım, aşkım bi el atsan diyorum yardım etsen " dedim.
" Elimi bile süremem valla sen bavulunu hazırlayana kadar uyumayı planlıyorum" dedi İro ve kendini yatağıma attı.
" Hazırlanınca kaldırırsın" dedi ve gözlerini kapattı.
" İrooOO kalk artık yaa bu nedir 20 dakikadır uyandırmaya çalışıyorum " dedim.
" Ya of lanet girsin kalkıyorum "dedi ve sonuda kalktı.
En sonuda yaz kampına varabilmiştik. Ve İroyla kamp alanını geziyoruz.
" İroo burası müthiş bir yer " dedim etrafa bakarak
" Bencede inanılmaz bir yer ama yorgunluktan ölmeden dinlememiz gerek" dedi yorulduğunu belli ederek.
" İyi tamam hadi gidelim İro" dedim koluna girerek.
Klubeye geldiğimizde direk kendimizi yataklarımıza attık.
" Evet gençler umarım kamp alanımızı beğemişsinizdir. Size bir konuda çok rahat garanti verebilirim bu yaz bu kampta çok eğleniceksiniz." kampın sahibi yani Murat Bey bunları dediğinde bir alkış tufanı koptu.
" Ve son olarak sizi buraya toplamamızın sebebi, bizim bir klasiğimiz olan kampın ilk gecesi doğruluk ve cesaretlik oynayark birbirinizi tanımanızı sağlamak. Emin olun çok eğleneceksiniz. " tekrar bir alkış tufanı koptu.
" Sizi daha fazla sıkmak istemiyorum gençler. Ve sizden tek isteğim bu yazın ve bu kampın keyfini çıkarın. İyi eğlenceler gençler" dediğinde alkışlar eşliğinde sahneden indi. Evet arkadaşlar kamp alanında bir sahne var ve üzerinde birsürü müzik aletleri var. Tekrar aşık oldum bu kampa. Abartıyor gibi gözükebilirim ama 8. Sınıfın yaz tatilinden beri İroyla hayalimiz bu yaz kampı.
Akşam olduğunda DC oynayacağımız yere geldik herkes bir yuvarlak oluşacak şekilde oturmuşlardı. Bizde İroyla beraber onlara uyarak oturduk. Daire oluşturduğumuz yerde sadece 2 kişilik yer kalmıştı.
" Artık başlasak " dedi tanımadığım bir ses.
" 2 Kişi eksik daha " dedim. " Ama çok sıkıldım başlayalım bencede" dedim.
" Geldik işte " dedi tanımadığım bir ses. Kafamı kaldırıp baktım.
" Görüyoruz herhalde " dedim onun gibi ters bir sesle. Her ne kadar terslesemde karşımda bir meteorun durduğunu değiştirmiyor. İroya döndüğümde de oda diğer çocuğa bakıyordu çocuğa baktığımda oda İroya bakıyordu.İroyu dürtüp
" İlk görüşte aşk mı yoksa ? " dedim İroya bakarak.
" Saçmalama be ! " diye cırladı birden.Herkesi bakışları bize çevrildi tabii.
" Lan yavaş" dedim İroya
" Saçma saçma konuşma sende " dedi İro ama haklıyım yani.
" Yav he he çok belli oluyor zaten" dedim İroya kas göz yaparak.
" Ya tamam sus herkes hala bize bakıyor zaten " dedi İro sessizce elimle bir dakika dedim.
" Artık önünüze dönseniz diyorum " dedim herkese bakarak. Ama hala bön bön bakıyorlar lan anladık İro bağırdığında dikkatinizi çekti tamam da sonra ne hala bakıyosunuz ya en son gözlerimi devirerek İroya tekrar döndüm.
" Kızı duydunuz önünüze dönün! " diye bağırdı birisi aslında tam bağırmakta sayılmaz ama herkes önüne dönmüştü.
" Artık oynamaya başlasak" dedim ona teşekkür etme gereğini duymadan.
" Kim başlamak ister " dedi şişeyi getiren kişi.
" Ben " dedim ve şişeyi elinden aldım.
Şişeyi çevirdiğimde Meteorla benim aramda durdu.
Ve o soruyor bende cevaplıyorum.
" Doğruluk mu cesaretlik mi?" dediğinde hiç beklemeden cevabımı yapıştırdım.
" Cesaretlik " dedim. Hadi bakalım meteorumuz benden ne isteyecek.
